Ödüle ihtiyaç duymak bence bir hastalık!
150'den fazla oyunun sahne tasarımını yapan Barış Dinçel: Ödül mekanizması benim tasvip ettiğim bir şey değil. Almasam da yüksünmem. Ödüle ihtiyaç duymak bence hastalıktır
Kendimi bildim bileli... Küçük oyuncaklarla oynarken, küçük askerlere yaptığım kumdan kaleler, kestiğim kartonlar bu işe hazırlıkmış meğer. Ben hobisini mesleğe dönüştüren şanslı insanlardanım. Lisede bile okuldan mezun olur olmaz, akademiye girip çizim ile ilgili bir şey yapacağım diye düşünüyordum ki, öyle de oldu. 1987 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisi'ne girdim. Okul bittikten sonra Şehir Tiyatrosu'nda görev aldım.
Evet, Uğur Yücel sayesinde 'İkinci Bahar' gibi bir dizide rol aldım. Oynarken de sahne tasarımıyla ilgileniyordum zaten. Okuldan mezun olduğum zaman 'Şehnaz Tango' dizisinde sanat yönetmenliği yaptım.
DİZİ ZAMAN KAYBI
Yaratı olarak yaptığım işin karşılığını o işlerde bulamadım. Dizilerin zaman kaybı olduğunu gördüm ve tamamen tiyatroya yöneldim. Kendime sadece sahne tasarımıyla alakalı bir hedef belirledim. Oyunculuk hiç heves ettiğim bir şey değildi. Dizilerin maddi olarak getirisi, tiyatroya göre çok fazlaydı ama beni hiç cezbetmediğini gördüm. Dizilere mecbur kalmadığım için mutluyum.
CİDDİYE ALINMAMALI
Ödül mekanizması benim çok tasvip ettiğim bir şey değil. Olmasa da yüksünmem. Ödüle ihtiyaç duymak hastalıktır. Ödüller bana değer katmıyor. En büyük değer, finalde aldığınız alkış. Benim bir sürü ödülüm var ama 'En iyi tasarım'ım dediğim oyun 'Barut Fıçısı'yla ödül almadım. Bunlar afaki şeyler. Sonra biri çıkıyor "Bu ödüllerde şaibe var" diyor. Ödül sisteminin ciddiye alınması gerekmiyor bence.
Evet, siz özel tiyatro olarak devletten yardımınızı alıyorsunuz ama sizin arkadaşlarınıza devlet yardımı verilmediği zaman onların yanında olmuyorsunuz. O zaman basın toplantısı yapmıyorsunuz ama ödül töreni için yapıyorsunuz. Ali Poyrazoğlu, Türkiye'ye mal olmuş, iyi bir oyuncudur. Kendisini ödüller üstü görmesi gerekir.
BABAMLA USTA-ÇIRAK İLİŞKİMİZ VARDI
Biz, babamla usta-çırak ilişkisi yaşadık. Baba oğul ilişkisi dışında çok iyi arkadaştık. O uzaktan eğitmeyi seven biriydi. Bazı insanlar vardır, eli elinize değmez ama onu usta seçersiniz. Marlon Brando'yu da ustam olarak seçiyorum, Altan Erbulak'ı da... Altan Erbulak da öyle bir adamdı. Ne yapmamı istediğini hiçbir zaman söylemedi ama bir şekilde çaktırdı.
Tarifsiz bir haz. Onun beni çalışırken seyretmesi bile güzeldi. Seyirci, oyun sonraları durdurup tebrik ederdi. Şimdi böyle bir tiyatro seyircisi kalmadı. Elit seyirci yok edildi.
EN SON HABERLER
- 1 Tolga Sarıtaş ve Zeynep Mayruk'un düğün tarihi belli oldu! 5 yıldır aşk yaşıyorlardı...
- 2 Bernard Hill 79 yaşında hayatını kaybetti! Titanic ve Yüzüklerin Efendisi'ndeki rolleriyle hafızalara kazınmıştı...
- 3 Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal'dan GÜNAYDIN'a özel açıklamalar! "CHP en zor zamanında babamı yalnız bıraktı"
- 4 Jet sosyete havada panik atak geçirdi! İstanbul Modern Direktörü İpek Cankat uçakta fenalaştı...
- 5 'Bir Şarkısın Sen'in Fındık Kurdu Berna'sı şimdi 24 yaşında! Güzelliğiyle ilgi odağı oldu
- 6 93 yıllık ömrüne 4 evlilik sığdırmıştı! Türk Sineması'nın efsane ismi Münir Özkul'un hiç bilinmeyen oğlu ortaya çıktı!
- 7 Bensu Soral hastaneye kaldırıldı! Boşanmanın eşiğinden dönen Bensu Soral-Hakan Baş çifti sağlık sorunlarıyla boğuşuyor!
- 8 Kim Milyoner Olmak İster?’de yarışmacı heyecanına yenildi! Henüz ilk soruda elenerek büyük şaşkınlık yaşadı!
- 9 Çağla Şıkel’in estetik yaptırmadan önceki halini görenler şaşırdı! Kim der ki Çağla Şıkel!
- 10 Kıvanç Tatlıtuğ ve Başak Dizer’in minik oğlu Kurt Efe’nin stili çok beğenildi!