Cuma 23.03.2013

"Ölüm her sorunu çözer insan yoksa sorun da yok"

Tiyatro oyuncusu Levent Özdilek ve Nilüfer Bıyıklı'nın tiyatro dünyasına kazandırdığı Bo Sahne, iddialı bir oyunla tiyatroseverlerin karşısına çıktı. Adolf Hitler'in Berlin'deki sığınağında geçirdiği son 12 saati anlatan 'Adolf' adlı oyun; bugüne kadar birçok ülkede sahnelenmiş. Oyunun yazarı ve oyuncusu Pip Utton, 1998'de Fringe Ödülü'nü alırken, 2002'de Thespis Uluslararası Monodrama'da 'En İyi Aktör' seçilmiş. Hitler'i usta oyuncu Burak Sergen'in canlandırdığı oyunu; tadilatı halen devam eden Bo Sahne'de, boya kokuları ve yerdeki talaş yığınları arasında, etraftan ödünç alınan sandalyeler üzerinde izledim. İlk gösterimde Levent Özdilek ve Burak Sergen'i; Zuhal Olcay, Selçuk Yöntem, Ege Aydan ve Melek Baykal gibi sanatçı dostları da yalnız bırakmadı. Oyuna ilgi, beklenenden fazla olduğu için mekana ek sandalye konuldu. Böyle olunca da arka sıradakiler oyunu rahatça izleyemedi. Öte yandan; Burak Sergen'in sahnedeki oyun alanı da daraldı.

SAHNE DE SIĞINA K ATMOSFERİ
Oyun; sirenler, bomba sesleri, çığlıklar ve güçlü ışık oyunlarıyla başlıyor. Gerçekten bir sığınaktaymış hissi yaratan bu efekt, seyirciyi inanılmaz derecede etkiliyor ve tüm dikkatini sahneye vermesini sağlıyor. Tam seslerin yükseldiği ve patlamaların yaşandığı sırada, sahneye sürünerek ve çatışarak çıkıyor Burak Sergen... Dünyanın en nefret edilen insanının, kendi ölüm kararını verirken yaşadığı iç çekişmeleri başarıyla yansıtan Sergen'i, sahnede en son 'Mimar Sinan' rolünde izlemiştim. Kariyeri boyunca 4. Murat, Yıldırım Beyazıd, Abdülhamit ve Abdülaziz gibi Osmanlı padişahlarını canlandırdığı için kendisini 'kadrolu padişah' olarak nitelendiren Sergen; son olarak geçen yıl Tiyatro Kedi'nin 'Koca Sinan' adlı oyununda 'Mimar Sinan'ı canlandırmıştı. Sergen, o dönem Shakespeare'in önemli eseri '3. Richard'ı oynamak üzere ülkemize gelen Kevin Spacey'ye gösterilen ilginin kendisini rahatsız ettiğini söylemiş ve "3. Richard'ı Türkiye'de oynayan ilk kişi benim. Aynı statüde oyuncularız. Ona gösterilen ilginin bana gösterilmemesi içimi acıtıyor" diye yakınmıştı. İşte Sergen; o zaman kendisini fark edemeyenlerin, bu oyunla ayakta alkışlayacağı bir performans sergileyerek adeta Spacey'ye kafa tutuyor! Ünlü oyuncu; Hitler'in 'Kavgam' adlı eseri ile vasiyetnamelerini esas alan oyun için çok iyi gözlem yapmış. Alman diktatörün; küçücük mekanda tek başına kapana kıstırılmışken bile Sovyet Ordusu'yla mücadele edişini, hastalıklı ruh halini ve öleceğini bildiği halde asla umudunu yitirmemesini çok iyi yansıtıyor. Mimikleri ve kelimelerin son hecesini bastırarak yaptığı tonlama da çok başarılı.

TAKMA BIYIK SIKINTI YARATTI
Özellikle şapkalıyken Hitler'e tip olarak da çok benzeyen Sergen, takma bıyık kullanmak yerine Hitler bıyığı bıraksaymış keşke... Oyun boyunca takma bıyığın gazabına uğrayan Sergen; kendisini yerden yere attığı ve çok terlediği için çıkan takma bıyığını düşürmemek için uğraştı. Bir yandan uzun tiratlarını söyleyen oyuncu; bir yandan da eliyle bıyığını yapıştırmaya çalışıyordu. Bu durum seyircinin dikkatini dağıttı ve salonda gülüşmelere yol açtı. Sergen de çareyi, bir türlü yerine yapıştıramadığı bıyığını oyunun son 15 dakikasında çıkarıp atmakta buldu.

SEYİRCİLERLE SOHBE T ETTİ
Oyunda; son nefesinde bile Alman ırkının üstünlüğünden bahseden Hitler'in tarihe geçmiş birçok sözü yer alıyor. "Liderlik, kitleleri harekete geçirme gücüdür", "Evlilik, ardı arkası gelmeyen sorunlar zinciridir. Metres tutmak daha zevkli", "Erkeğin dünyası daha büyük. Kadının dünyası erkeklerden ibaret", "Demokrasiyi yola çıkarken kullanın ama iktidara geldiğiniz zaman demokrasiden hemen kurtulun" bunlardan bazıları... Oyunun esas vurucu cümlesi şu: "Ölüm her türlü sorunu çözer; insan yoksa sorun da yok!" 90 dakika süren tek perdelik oyun sonrası Sergen, seyircilerle sohbet etti. Bu bölümde Sergen "Bu dünyadan ne bekliyorsunuz?" diye sorduğu bir seyirciye şunları söyledi: "İflah olmaz tatlı su demokratı olma yolunda ilerliyoruz. Beleşçilerin, kan emicilerin, işkencecilerin, savaş baronlarının hakkımızı gasp ettiği bir dünyada yaşamak istemem. İnsanı öldürürsen trajedi, milyonları katledersen istatistik olur. Faşizmin sağı solu yok. Bu sese aldırmayanlardan mı, yoksa onunla tartışanlardan mısınız?"
TİYATRO SALONU OLMASA LAHMACUNCU YAPACAKLARDI
Oyun sonrası sahneye çıkan Levent Özdilek, 40 yıllık tiyatro salonu açma hayalini gerçekleştirmenin sevincini yaşıyordu. "Biz bu hale çevirmeseydik, burası lahmacuncu olacaktı" diyen Özdilek, Bo Sahne'nin sadece tiyatro oyunlarının sahnelendiği bir yer olmayacağını; sinematek, dans ve müzik etkinliklerinin de yapılacağı bir kültür merkezi haline geleceğini ifade etti. Ünlü oyuncu; Cihangir'de çocukların vakit geçirebileceği bir yer olmaması sebebiyle, üç katlı mekanın alt katını çocuk kulübü yapmayı planladıklarını da açıkladı. Özdilek, Bo Sahne'de çıtayı yüksek tuttuklarını söylerken, seneye Zuhal Olcay ve Selçuk Yöntem'i aynı sahnede buluşturacaklarını da ifade etti.
GERÇEKLERLE YÜZLEŞECEKSİNİZ
Genel sanat yönetmenliğini Levent Özdilek'in yaptığı oyunun yazarı Pip Utton, oyunla ilgili olarak şunları söylüyor: "Bence tiyatronun birçok görevi ve işlevi var. Bunlardan biri de; izleyicinin arkasına yaslanarak oyun izlemesini değil, koltuğunda dikilerek bazı gerçeklerle yüzleşmesini sağlamaktır. Bazen bunu yapmanın tek yolu; onları aslında görmek istemedikleri şeylerle yüzleştirmektir. İşte 'Adolf' da böyle bir oyun..." Bugün saat 15.00'te Cihangir'deki Bo Sahne'de izleyiciyle buluşacak olan oyun; Nisan ayı boyunca her cuma ve cumartesi aynı mekanda sahnelenecek.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.