Perşembe 14.10.2016

Online satışta Türkiye, İspanya’yı geçti

300 bin metrekareye yayılan İspanya La Coruna’daki Zara fabrikası, La Coruna’da çalışan nüfusun neredeyse yarısını bünyesinde bulunduruyor

Dünyanın en büyük markalarından olan Zara'nın, Türkiye'de 5 Ekim'de başladığı online satışın tanıtımı için geçtiğimiz hafta İspanya'daydım. Madrid'teki showroomu gezdikten sonra soluğu asıl kuruluş merkezi olan La Coruna'da aldık. 76.9 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin adamı olan Amancio Ortega Gaona'nın kurucusu olduğu Zara'nın doğduğu şehir olan La Coruna'da, markanın fabrikasını ve Zara'nın beyni olarak kabul edilen head office'ini gezen ilk Türk gazeteciler olduk. La Coruna'da; Zara'nın Türkiye'de online pazara açılması, dünyadaki konumu, satış prensipleri gibi birçok konuda, İnditex'in İletişim ve Kurumsal İlişkiler Genel Müdürü Jesus Echevarria Hernandez ile de konuştuk.
GÜNAYDIN ZARA'NIN KALBİNDE
La Coruna şehri için adeta bir Zara şehri denilebilir. Zara'nın bütün merkezlerinin, ofislerinin, dizayn takımının, özel showroomlarının, online satış merkezinin, yani Zara'nın beyninin olduğu yer; ihtişamı ile dikkat çekiyor. Bizi karşılayan Jesus Echevarria Hernandez ile Zara'nın satış stratejisi ve online satışları hakkında uzun uzun sohbet ediyoruz. Hernandez, "Online satış için Türkiye'de doğru zamanı bekledik. Ülke ülke gidiyoruz, doğru zamana inanıyoruz ve hata yapmak istemiyoruz. Türkiye hem üretimde, hem de satışta en önemli ülkelerden biri. İlk gün yoğun bir satış bekliyorduk fakat İspanya, Amerika, İngiltere, İtalya gibi ülkeleri geçerek Türkiye gün sonuna doğru birinci olarak adeta rekor kırdı" dedi ve ekledi: "92 ülkede mağazalarımız, yaklaşık 150 bin çalışanımız var. Üretimin yüzde 10'u İspanya'da diğer üretimler Türkiye, Hindistan, Fas, Portekiz gibi ülkelerde yapılıyor. Yakında Bershka, Massimo Dutti, Pull&Bear gibi markalarımızı da online satışa çıkaracağız." Gezide tanıştığımız birkaç Türk çalışan ise, online satışlardan çok memnun kaldıklarını ve orada çalışmaktan memnun olduklarını dile getiriyor.
BİR HUZUR ŞEHRİ: LA CORUNA
İlk olarak adeta Zara'nın şehri olarak anılan La Coruna'dan başlayayım. Yaklaşık 250 bin nüfusu olan ve Pasifik okyanusunun kıyısında bulunan şehir, oldukça mütevazı ve huzur dolu. Hercules kulesi, şehrin en önemli turistik yeri ve bu değeri hak ediyor. Hemen altında okyanus kıyısındaki muazzam pusula da oldukça popüler. La Coruna, yazın daha hareketli bir şehir. Şehrin ortasındaki halka açık beach'te sörf yapılıyor. Aynı sahilde Temmuz ayında popüler bir festivale gelip çok keyifli bir akşam geçirip gece canlı müzik dinleyebilirsiniz. Hatta bu festivalde bizim Hıdırellez'e benzeyen ateşten atlama gibi bir gelenekle kendinizi evinizde hissedebilirsiniz. Tira do Playa'nın okyanus kıyısında akşam yemeği yiyebilir, deniz ürünlerinin ağırlıkta olduğu mekanda şehrin en ünlü takımı Deportivo la Coruna'nın şampiyonluk kupalarını da görebilirsiniz. Öğle yemeği olarak çok lezzetli et ürünleri bulacağınız El Galla de Oro'dan kişi başı 50 Euro hesap ödeyerek çıkabilirsiniz. Birçok butik otel bulunan şehirde, geceliği 150 Euro olan Hesperia Finisterre sizi memnun edecektir. Son olarak Maria Pita Meydanı'nda kahve içmeden şehirden ayrılmayın.
MADRİD'TE REZERVASYON ÇOK ÖNEMLİ
La Coruna'dan sonra gittiğimiz Madrid, insana ekstra hızlı bir şehir gibi geliyor. Kasım ayına kadar şehrin oldukça sıcak olduğunu hatırlatayım. Madrid'te Akdeniz kanı olan İspanyol halkının sıcaklığı da sizi hemen kendine çekiyor. Madrid'te birçok üst düzey ve butik otel varken tercihiniz mümkünse Santa Moura Hotel olsun. Gecesi 250 Euro olan oteli hem kalitesi, hem de şehrin göbeğinde olması sebebiyle tercih edebilirsiniz. Doğuş Grubu'nun yeni satın aldığı otel olan Villa Magna da oldukça popüler. Sabah kahvaltısı sonrası Parque del Retiro parkında her sabah ücretsiz spor dersi veren gruplara karışabilirsiniz. Gün içerisinde yeni açılan Bibo'da yer bulabilirseniz kişi başı 80 Euro'ya keyifli vakit geçirebilir, yemek sonrası öğle gezisinde Madrid'in en güzel manzarası olan Palacio De Cibeles'in müthiş roof'unda bir şeyler içebilirsiniz. Buranın sahibi olan ödüllü şef Javier Munoz, tam bir Türk dostu olduğu için size denk gelirse muhakkak bir içecek ısmarlamadan bırakmıyor. Akşam yemeği için, Jorge Juan sokağında birçok bilinen mekan var fakat rezervasyonsuz mekan bulunamıyor. Madrid'deki mekanlarda rezervasyon ayarlamak zor. Burada bir Türk işkadını olan genç Dilek Selva yardımımıza koşuyor. 13 senedir orada yaşayan Dilek Hanım, neredeyse Madrid'in yerlisi olduğu için bütün Türklere yardım ediyor. Gece kulübü olarak Ramses, Cosmopolitan ve Ten Con Ten'i tercih edebilirsiniz. Gece hayatının ekonomik krizden sonra düşüş yaşadığını öğrenmemiz bizi şaşırtıyor. Ertesi gün ise yapacağınız en güzel şey, Reina Sofia müzesini gezmek olabilir. 5 Euro'ya girebileceğiniz müzede Picasso'nun 'Guernica' tablosunu görmeniz gerekir. Fotoğraf çekmenin yasak olduğu alanda İspanyolların, 1937'de yapılan bu özel tabloya hassasiyetlerini göreceksiniz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.