Onur ünlü’nün diyalogsuz filmi neden bu kadar çok konuşuldu?
Film renkli bir açılış sahnesiyle başlıyor, karakterin kaza geçirmesi üzerine topal kalması ve annesini kaybetmesi üzerine olaylar ilerliyor. Film, insanın hayattaki 'acı'yı nasıl yaşadığını sorgulatıyor. Aşık oluyor ancak büyük bir hayal kırıklığına uğruyor. Defalarca ölüme tanık oluyor. Ünlü'nün izleyiciye düşündürdüğü birçok nokta var, üzerine Demet Evgar'ın başarılı performansı da eklenince seyir zevkine doyum olmuyor. Onca zorluğa, acıya, hayal kırıklığına rağmen güçlü bir karakter yapısı kurmuş Ünlü. Öte yandan her seferinde farklı bir film yapmayı deneyen, kendini tekrarlamayan bir yönetmen; bu anlamda da tür olarak sinemamıza kazandırdıkları takdir edilmeli. Anlamamak ayrı, beğenmemek çok ayrı. Anlatma yöntemi farklı bir yönetmenden diyalogsuz da olsa iddialı bir yapım. Filmi izleyince ne demek istediğimi anlayacaksınız. Film çok konuşuldu. Tüm mesele sessizliği ama o sessizlikte öyle büyük acılar var ki doğrudan hissettiriyor; o yüzden ben bu filmi çok sevdim.
İzlemeniz gereken beş sessiz film
Onur Ünlü'nün diyalogsuz filminden sonra en çok izlenen diyalogsuz filmleri izlemeye ne dersiniz? İşte izlemeye değer diyalogsuz da olsa birçok duyguyu izleyiciye yaşatan beş şahane yapım...
Amcam (Mon Oncle)- 1958
Yönetmen Jacques Tati, 1950'li yıllarda tüm dünyaya sessiz sinemanın gücünü yeniden hatırlatıyor. Film diyaloglara değil hareketlere odaklanıyor, öte yandan gösterişli maddiyatçılığı, makineleşen hayatı ve modern toplumu da eleştiriyor.
Le Ballon Rouge (The Red Balloon)-1956
Cannes'da En İyi Kısa Film kategorisinde Altın Palmiye alan film, diyalogsuz filmlere en iyi örneklerden. Filmde 'Pascal' isimli bir çocuk, kırmızı balon ile arkadaşlık kurar.
Bu arkadaşlık, çocuğun ve balonun kopamayacağı bir bağa dönüşür. Paris'in sokaklarında arkadaşlıklarını oyun ile güçlendirirken, balonu patlatmaya çabalayan çocuklardan kaçarlar. Mavi balonlu bir kız ile karşılaşan kırmızı balonlu Pascal, hayatı deneyimlemeye başlar.
Hadaka No Shima (The Naked Island)-1960
Kaneto Shindo'nun 1960 yılı yapımı filmi, çorak ve aslında çıplak bir adanın etrafında gelişiyor. Filmde doğanın gücünü her haliyle izlerken, adada yaşayan bir ailenin hayatına tanık oluyorsunuz.
Hiç diyalog olmayan bu filmde savaş sonrası Japonya psikolojisini ve ruhunu, aynı zamanda aile dediğimiz kurumun iç dinamiklerini sessiz ama muhteşem duygularla izleyebiliyorsunuz.
Ayı (L'Ours)-1988
Yönetmen Jean-Jacques Annaud rejisiyle Amerikalı yazar James Oliver Curwood'un romanından sinemaya uyarlanan film, öksüz bir yavru ayının öyküsünü anlatıyor.
Kuzular Firarda-2015
'Shaun', haftada yedi gün çalışmaya isyan edince çiftlikte her şey birbirine giriyor ve koyunlar kendilerini şehirde buluyorlar. Hem yetişkinlerin, hem de çocukların ilgisini çekecek türden olan film, sessiz sinema dönemindeki harekete dayalı 'slapstick komedisi'ni hatırlatan çok hoş sahnelere sahip.
EN SON HABERLER
- 1 Oyuncu İpek Erdem anlattı: Barbie’yi silebilmek için elimden geleni yaptım!
- 2 Güzel şarkıcı Mahmut Tuncer'in kızı çıktı! Mahmut Tuncer'in şarkıcı kızı Gizem sesi ve güzelliğiyle hayran bırakıyor...
- 3 Yalı Çapkını'nın Seyran'ı Afra Saraçoğlu’nun annesi güzelliğiyle adeta büyüledi! "Afra'nın kime çektiği belli oldu"
- 4 Bahar'ın yıldızı Demet Evgar minik kızı Mavi ile parkta bir yandan eğlenirken bir yandan tamir yaptı!
- 5 Zeytin gözlü minik Cemre bebek ilgi odağı oldu! Kızılcık Şerbeti'nin Cemre’sinin annesi kim biliyor musunuz? İşte Doğa ve Fatih'in bebekleri Cemre'nin annesi...
- 6 Şarkıcı Tuğba Ekinci ile yakışıklı oyuncu Birkan Sokullu'nun yatak sahneleri olay oldu! Birkan Sokullu'nun yıllar önceki toy halleri sosyal medyaya damga vurdu
- 7 Görenler tanıyamadı! “Cem Karaca’ya benzemiş” Popstar Bayhan uzun zaman sonra ortaya çıktı! İşte son hali...
- 8 Oğulcan, Ömer ile Süsen’i barıştırmaya çalışıyor!
- 9 Bella Duygulu eşi Tayfun Duygulu’nun ihanetini böyle anlattı! "30 yıl geçse de unutamam"
- 10 Alemin Kıralı'nın Oben'i Birsu Demir doğum günü kareleriyle mest etti! Değişimi ağızları açık bıraktı!