Öpme, içme, gezme demokrasisi
BALONDAN PANİKÇİ
Ben saygılarımdan bir demet sunuyorum. İnançları ve tercihleri karşısında eğiliyorum. Hiçbir şekilde onlara rahatsızlık vermemeye özen gösteriyorum. Benden farklı düşünenleri, farklı yaşayanları, hayata farklı bakanları sevgiyle selamlıyorum. Onları temsil eden gazetelere, dergilere, televizyon kanallarına, radyolara 'olmalı' diye kafa sallıyorum. Ama bazıları benim hayatıma engel olmak için elinden geleni yapıyor. Artık 24 saat engelli atlama gibi bizimkisi. Diyelim ben şehrimin her mahallesine gidemiyorum. Ben şehrimin her yerinde istediğim kıyafetle gezemiyorum. Ben sürekli bazı gözler tarafından süzülüyorum. Benim haklarım resmen elimden alınmış. Nişantaşı, Bebek, Cihangir, Etiler, Levent, Bağdat Caddesi dışında ben özgürce, ben olamıyorum. Olursam eğer ille de başıma bir iş geliyor. Korkuyorum. Dört bir yanda görünmeyen levhalar asılı sanki 'Şortla gezilmez', 'El ele tutuşulmaz', 'Öpüşülmez', 'İçki içilmez', 'Hava karardıktan sonra kız kıza dolaşılmaz' gibisine... Şimdi kimse beni kalkıp balondan panikçi ilan etmesin. Maalesef bu gerçek. Ben ona karışmıyorum ama o bana fena halde karışıyor. Bazıları benden ve benim gibilerden nefret ediyor. Çoluğa çocuğa karışıp, bacağımı kırıp evimde oturmamı, gıkımı çıkartmamamı istiyor. Onlara gelince adı 'demokrasi' oluyor, bana gelince ben 'ar damarı çatlamış'. Ben onlara "Haydi gelin beraber yaşayalım" diyorum, onlar bana "Ya bana uyarsın ya da sopayı yersin" çekiyor. Güvenim kalmıyor, sözlere inanasım gelmiyor artık. Hikayedeki salak benim galiba.
UYAN ARTIK UYAN
Alın işte İstanbul Tophane'deki sanat galerilerinde yaşananlar... Dört serginin açılışını sopayla biber gazıyla basanlar. Neymiş? Sergi açılışında içki içiliyormuş, içilemezmiş. Sanat için buluşanlar dehşet yaşıyorlar. Kimisi hastanelik oluyor. Ne için? İçki içtikleri ve sanatı sevdikleri için... Haberi duyduğum anda içim yanıyor. Hiç de 'ılımlı' bakamıyorum. Parkta öpüşen çiftlerden, mahallesinde şortla gezenlerden sonra sıra sanata geldi. Bakalım gelecek programda ne var? Üzüntümün tarifi yok. Bu durumun değişeceğine inancım var mı? O da yok. Suçlular cezalandırılacak mı? Bilinmez. Yazıyı yazarken iTunes'dan Mor ve Ötesi söylüyor bana; 'Uyan artık uyan, uyan dostum uyan, karanlık uykundan'... Tesadüf mü?
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Temirboğa’sı Tezhan Tezcan ünlü sanatçının oğlu çıktı! “En fanatik takipçim annem”
- 2 Oyunculuktan önceki mesleği şaşırttı! Pelin Akil “Annem hala o eşyaları saklıyor”
- 3 Alişan'dan kaybettiği kardeşi Selçuk Tektaş'ın doğum gününde yürek burkan paylaşım: Sen gittiğinden beri...
- 4 “Bolivya’da ölümden döndük” Ünlü şarkıcı Buray yurt dışı gezilerindeki zor anlarını anlattı!
- 5 Şarkıcı Doğuş’tan yıllar sonra gelen itiraf! “Küsüp bunalıma girdiğim zamanlar…”
- 6 Afişe kızıp oyunculuğu bıraktı bakın şimdi ne yapıyor? İşte Hababam Sınıfı'nın Bozum Cahit'i Cengiz Nezir'in değişimi!
- 7 10 yıldır aynı yastığa baş koyuyorlar! Yargı’nın İclal Savcı’sı Defne Kayalar meğer eşiyle aynı dizide yer alıyormuş!
- 8 Genç yaşta anne olmuştu... Gelinim Mutfakta'nın sunucusu Nursel Ergin'in güzeller güzeli kızı Bengü'yü görenler "Annesinin kızı" dedi
- 9 5 ayda 250 kitap okuyordu! Bir anda ortalardan kaybolan Filozof Atakan'ın son haline bakın!
- 10 Gazoz reklamının sevimli yıldızı "10 yüz bin milyon baloncuk yuttum" diyerek şöhreti yakalamıştı... Bir de şimdi görün!