Giriş Tarihi: 30.5.2012

Orhan Boran nezaketi

Zamanında, radyo tarihimizin en önemli isimlerinden biri olan Kadir Çöpemir'den dinlemiştim bu anektodu. O da sohbete gönül vermiş diğer isimler gibi, Orhan Boran'ı 'üstad' olarak görenlerdendir
Muhtemelen 60'lı yıllar... Gazinolarda sanatçı takdimlerindeki eğlenceli tavrı dolayısıyla Orhan Boran'a programda, şimdiki tabirle stand-up yapması için özel bir zaman ayrılmış.
Usta da yurt dışında elde ettiği tecrübeyi kendi kıvrak zekasıyla birleştirmiş, döktürüyor.
Bir gün yine sahnedeyken, seyirciler arasındaki, hafif de iri yapılı bir adamın etrafına huzursuzluk verdiğini görüyor.
Adam ayağa kalkıyor, tekrar oturuyor, etrafındakilerle konuşuyor, eliyle bir yerleri işaret ediyor... Salona bir türlü huzur vermiyor.

TUVALET DE Mİ YASAK!
O sırada Orhan Boran sahneden müdahale ediyor: "Pardon beyefendi, görüyorum ki huzursuzsunuz. Size bakmaktan, aklımdakileri anlatamıyorum. Sorun nedir acaba?" Adam sahneden, hiç beklemediği anda gelen bu uyarıya, biraz da sinirlenerek, "Ne var yani, tuvalete gitmek de mi yasak!" der.
Orhan Boran nezaketini ve müthiş zekasını ispatlayan şu cevabı verir:
"Tabii ki gidebilirsiniz beyefendi. Dilerseniz size yardımcı olayım. Şimdi, hemen arkanızdaki kapıdan koridora çıkıyorsunuz. Sağ tarafınızda iki tane kapı göreceksiniz. Birincisinde 'ladies' ikincisinde 'gentleman' yazar. Siz aldırmayın, ikincisine girin."
Adam hicvin inceliğini anlamamıştır tabii ama salon yıkılmıştır.

ÇOK BÜYÜK BİR KAYIP
Orhan Boran son dönemlerde önemli sağlık sorunlarıyla savaşıyordu. Aramızdan ayrılmış olması; Türk hicvi, sahne sanatları ve yıllarını verdiği basın camiası için çok büyük bir kayıptır.
Ama daha büyük kayıp; hiçbir koşulda nezaketini bozmayan adamın artık yaşamıyor olmasıdır.
Peki biz, en başta da medyamız; Orhan Boran nezaketinden; herkesin birbirini suçladığı, bel altı vurmak için fırsat kolladığı, ağzımızdan köpükler saçarak konuşma durumuna nasıl geldik? Karşı olduğu fikri veya eleştireceği bir insanı, üstte anlattığım anekdottaki gibi ters köşeye yatıracak parlak zeka gerçekten kalmadı mı bu ülkede?
Ya da daha da muhtemeli, artık o nezaket bizim topraklarda iş yapmıyor mu?..

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.