Son Güncelleme: Cumartesi 04.11.2017
Osman Sınav bana ‘Didem BelluccI’ diyor
TRT 1’de yayınlanan ‘Yalaza’ dizisinin yıldızı Didem Balçın, yönetmen Osman Sınav’ın kendisini İtalyan aktris Monica Bellucci’ye benzettiğini söylüyor: Tip olarak benzemiyorum tabii ama Osman Hoca havamı ona benzetmiş. Bu çok hoşuma gitti
Evet. İnsanlara bir şeyleri şaka yaparak öğretmek, işletmek gibi... Senaryo danışmanımız Hasan Kaçan zaten. Yalaza kültürünü Osman Hoca (Sınav) çok iyi biliyor. 'Ekmek Teknesi' havası var biraz dizide.
Ben genelde her diziden birilerini kazanmaya çalışırım. Burada da Osman Hoca'yı kazandım. O kadar mutluyum ki. Onunla çalışma duygusu, onun setteki varlığı bana işimi daha iyi yapma duygusu veriyor. Konsantrasyonumu artırıyor.
GÜZEL GÖRÜNMEYİ TAKMAM
Birinci bölümü çektik, Osman Hoca montaja gitti. Geldikten sonra "Didem Bellucci'yi çağırın bana" dedi. Arabadan indiğim, ağır çekimle yürüdüğüm bir sahne var. O çok konuşuldu. Tip olarak Monica Bellucci'ye benzemiyorum tabii ama onun bir havası vardır ya, Osman Hoca da beni ona benzetmiş. Normalde benzetilmeyi sevmem ama Osman Hoca'dan bunu duymak çok hoşuma gitti. O günden sonra Osman Hoca beni Didem Bellucci diye çağırıyor.
Oynarken güzelliğimi hiç takmam. Yani güzel görüneyim, saçım başım güzel çıksın gibi bir derdim olmadı. Tam tersine bunlar benim hiç düşünmediğim şeyler. Bu işte Osman Hoca beni nasıl güzel gösteriyorsa artık... (Gülüyor)
Bunlardan şımarmamayı öğrendik. Bu mesleği yapan herkesin bunu algılayışıyla ilgili bir durum. Ben o yorumları okuyunca şunu düşünüyorum. Bazen benim çok yakınımdaki insanlar bile bana sevgilerini belli edip güzel şeyler söylemezken, tanımadığım insanlar bunu daha çok söyleyebiliyor. O yüzden ben her yoruma dönüş yapmaya çalışıyorum.
Evet. 'Çakallarla Dans' serisinin ayrı, 'Diriliş'in ayrı seyircisi vardı. 'Diriliş'te oynadığım 'Selcan' karakterinden böyle bir kadına dönüşmek seyirciyi şaşırttı. Ben bugüne kadar hep dişi ve uç roller, kötü kadınlar oynadım. 'Alev', öyle değil. 'Alev', Didem'e en yakın rol. O yüzden benim için en zoru. İzleyenin 'Bu o değil' demesi karakterin benden farklı olması gerekiyor.
Aslında hiç alakası yok. Onu orada bırakıp 'Alev'i yarattım. Ben orada 'Selcan'ı oynarken 'Çakallarla Dans'taki 'Fatma'yı oynayan aynı kişi olduğuma inanmıyorlardı. Hep aynı roller gelir normalde ama bana hep farklı roller teklif edildi. O yüzden hiçbir karakter üstüme yapışmadı. Bunda tabii ki tiyatronun da katkısı var. Ben dönem işi yaparken, aynı zamanda tiyatroda komedi oynuyordum.
Evet ama oynadığım karakterin komiği yok. Komedinin içinde dramatik unsurlar taşıyan bir karakteri oynuyorum. Farklı bir komedi anlayışı var.
OLAYLAR KARIŞACAK
'Alev', Taraklı'da doğmuş ama ani bir kararla küçük yaşlardayken ailesiyle birlikte başka şehre gitmişler. Ne olursa olsun Taraklı'ya geri dönmemesi gerektiği öğretilmiş 'Alev'e. Annesi ve babasını kaybedince yapayalnız kalmış. Yanlış bir evlilik yapmış, kocasından şiddet görmüş, aldatılmış. Pis işlerle uğraşan kocasının paralarını alıp kaçıyor. Taraklı'ya bu şekilde dönüyor. Çocukluk aşkı 'İbrahim'i (Sinan Albayrak) bulmak amacıyla...
Evet. O da evlenmiş, dördü kız beş çocuğu olmuş. Kızlar ilk başlarda 'Alev'i babalarına ayarlayıp istemedikleri kadın 'Nalan'dan onu uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Ama 'Alev'le 'İbrahim' yakınlaşınca, kızlar baş kaldırıyor. Babalarını paylaşmak istemiyorlar.
Zor bence. Evlenmeyi düşünüyorlar ama evlenemiyorlar. 'Alev'in eski kocası 'Kadir' de Taraklı'ya geldi, 'Alev'in izini buldu. Olaylar karışacak. 'Alev'in öncelikli derdi 'Kadir'; onu çözmesi gerekiyor.
?TARAKLI'DA 3 BİN KİŞİ YAŞIYOR, BİZİMLE BİRLİKTE 3 BİN 100 OLDU
Şehir dışı set ortamına alışığım. Taraklı, çok sessiz sakin bir yer. 3 bin kişi yaşıyor, bizimle birlikte 3 bin 100 oldu. Oradaki insanları gözlemliyorum; şu kadar çalışayım, bir yerlere yetişeyim gibi dertleri yok. 12'de set saati var. 12'ye beş kala çıkıyorum otelden. Aslında hayata öyle bakmak lazım. Herkesin kazandığı kendisine yetiyor. Biz oraya gittiğimizde sebze bulamadık. Çünkü herkes sebzesini meyvesini kendisi yetiştiriyor. Canımız kabak çekmişti bir gün, komşumuz Ayşe Abla'dan aldık da yaptık. Ben oradan her dönüşte yeğenime kasa kasa meyve getiriyorum.
Şu anda yaşamak istemem. Herkeste olan bir kaçış planı, emeklilik hayatı hevesi bende yok. Mental yorgunlukla alakalı bir şey. Ben sakin sessiz bir yere gitsem üç gün sonra sıkılırım. Tempoya alışmışım çünkü. İş yapmıyorken daha depresif, daha bunalımda biri oluyorum. Ben çalışırken güçleniyorum.
EN SON HABERLER
- 1 Vicdansızlar çetesi! 100 bin gösterici Eurovision’da İsrail’i protesto edecek!
- 2 Geldin mi sözüme Rihanna? Demet Akalın’dan esprili paylaşım!
- 3 Sosyete bu çapkını konuşuyor! Sevgilisinden parasını faiziyle geri aldı!
- 4 Bahar’ın Nevra’sı 62 yaşındaki Hatice Aslan’ın gerçek hayattaki oğlu bakın kim çıktı! "Abla kardeş gibiler"
- 5 Amerika’ya yerleşen Ceyda Ateş‘ten aile pozu! Ceyda Ateş’in minik kızı balerin oldu!
- 6 Dünyaca ünlü yıldız Anne Winters aşırı kilo kaybıyla dikkat çekmişti! ‘Yetersiz beslenme’ tedavisi görecek!
- 7 ‘Osman’ın Avusturya çıkarması
- 8 ‘Şarkımın gelirini Gazze’ye bağışlayacağım’
- 9 7 bin kişilik Hıdırellez eğlencesi
- 10 Hayranlarını açık havada Motive etti