HEP OTORİTENİN BENİ SIKTIĞINI DÜŞÜNDÜM
Oyunda canlandırdığınız 'McMurphy' karakterini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Adamda hafif bir psikopatlık var. Sisteme karşı başkaldırıyor. Tedavi için geldiği hastanedeki insanların da hayatını değiştirmeye çalışıyor ama bu, kendisine pahalıya mal oluyor.
Dışlanmış, yok sayılan bir karakter olması onda agresiflik yaratıyor...
Kesinlikle, agresif ve psikopat tanısı konmuş ama çok zeki, hızlı düşünen, asi bir adam. Birinin ezilmesiyle ilgili problemi olan çok cesaretli biri. Yanlışa dayanamıyor ve hemen tepki veriyor.
Siz de öyle değil misiniz?
Aynen benim gibi bir adam. Ben de hemen tepki gösterdiğim için çok sıkıntı yaşadım. 'Bir dur bekle, yutkun, düşün' durumundan uzak olduğum için hayatım boyunca sıkıntı yaşadım, hâlâ da yaşıyorum.
En son trafikte bir münakaşanız vardı. Arabadan inip diğer araç sürücüsünün üstüne yürümüşsünüz...
Aynı şey işte; haksızlığa dayanamıyorum. Aslında arabada dursam, iki dakika daha sabretsem gelip geçecek. Ama o adam aynı şeyi bir daha yapacak.
Öfke kontrolüyle alakalı bir sıkıntınız var mı?
Yok, o kadar da değil. Öyle abartıldığı kadar öfkeli bir adam değilim.
Basına yansıyan tavırlarınızdan dolayı soruyorum...
Bu işi kötü yapanları eleştirdiğim için böyle oluyor. İnsanların hayatını zorlaştıran, özel hayatlarının içine giren sisteme sonuna kadar karşıyım. Sinirlenip tepki gösterdiğim için böyle bir algı var. Bilinçlendiğimden beri otoriteye karşı tepkim oldu. Otoritenin beni hep sıktığını düşünmüşümdür. Otorite; baskı ve engel demek değildir.
KENDİMİ 20 YAŞINDA GÖRÜYORUM
Belli bir yaştan sonra insana olgunluk geliyor mu?
Valla kendimi 20 yaşında hissediyorum, öyle görüyorum. O yüzden 20 yaşında ne düşünüyorsam, şimdi de aynı şeyi düşünüyorum.
Peki 20 yaşındayken düşündüğünüz yerde misiniz şu anda?
Zor soruymuş... Çok net hatırlamıyorum o zamanları. Kişisel kariyer olarak baktığımda bunun sonu yok. Nerede tatmin olabilirsin ki? 'Bugüne kadar her istediğimi yaptım canım' diyebilecek noktadaysanız, zaten geriye düşersiniz.
MAGAZİN YÖNETİMİM İYİ DEĞİL
Şöhret yönetimi konusunda başarılı olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Çok başarılı değilim galiba. Şöhret denen şeyin hayatımın uzun bir bölümünde beni uğraştırdığını hesap edersek, yönetim biçimini beceremedim sanırım. Özellikle de magazin denen şeyi yönetemedim. Sürekli 'Ben o değilim, ben öyle yapmadım' demek çok sıkıcı. Neyse ki Twitter var da, oradan yazabiliyoruz neyin ne olduğunu.
Neden bu kadar takılıyorsunuz hakkınızda yazılanlara, konuşulanlara?
Büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyorum çünkü. Sizin yapmadığınız bir şeyi, yapmış gibi gösteriyorlar. Siz, hayatınıza bu kadar özen gösterip iyi, doğru ve faydalı bir insan olmaya çalışırken, sizinle ilgili yönetilen bu algı operasyonuna karşı çıkmanız gerekiyor. Ben sizinle ilgili 10 yanlış haber okusam kafamda başka bir algı oluşur. Kimsenin bunu yapmaya hakkı yok. Şöhret dediğin şeyin bir parçası bu belki de, bilmiyorum.