Oyunculuk benim için vazgeçilmez

Hollywood'un en güzel kadınlarından biri olan Diane Kruger, son filmi 'The Host-Göçebe' filmi ile yine kendinden söz ettiriyor. 29 Mart'ta Türkiye'de de vizyona girecek olan filmde Kruger, güzelliğiyle büyülüyor. Stephanie Meyer'ın aynı adlı kitabından sinemaya uyarlanan eser; dünyanın, insanların vücutlarını ele geçiren bir uzaylı türü tarafından işgal edilmesini anlatıyor. Filmde; istilaya direnenlerin peşine düşen bir 'avcı'yı canlandıran Kruger, kendisiyle ilgili bilinmeyenleri anlattı:

BALEDEN MANKENLİĞE
1976 yılında Almanya'da doğdum. Aslında en büyük hayalim bir balerin olmaktı. Londra'da bale çalışmaları yaparken sakatlandım ve hayatım bambaşka bir yola girdi.
Sakatlığımın ardından mankenlik yapmaya başladım. 'Elite Model Look' yarışmasında ülkem Almanya'yı temsil ettim.
Mankenlik kariyerimi oyunculuk yapmak istediğim için sonlandırdım. Oyunculuk benim için vazgeçilmez.
Mankenlik yaparken için Paris'te yaşadığım için oyunculuğa da Fransa'da adım attım. Oyunculuk dersleri aldıktan sonra filmlerde ve dizilerde rol almaya başladım.
EVLİLİĞE DEĞİL BAĞLILIĞA İNANIYORUM
2006 yılından bu yana 'Fringe' dizisiyle ünlenen Joshua Jackson ile beraberim. Mutlu bir beraberliğimiz var. Evliliğe değil, bağlılığa inanıyorum. Bir erkek arkadaşım "İnsanlar yolun başında değil, sonunda evlenmeli" demişti; bu düşünce bana da mantıklı geliyor.
Joshua'nın giyim tarzını çok beğeniyorum ancak giyim konusunda ondan etkilendiğimi söyleyemem. Amerikalılar'ın özellikle kırmızı halı etkinlikleri için belli sabit kıyafet fikirleri var. Bunun dışına çıkmıyorlar.
'MAD MEN'E BAYILIYORUM
Sinemaya tutkuyla bağlıyım, özellikle de 1960'lı yılların Fransız filmleri benim için vazgeçilmez.
Dizileri çok takip edemiyorum. Ancak 'Mad Men'e bayıldığımı söyleyebilirim.
Bu yıl Oscar'da birçok ödül alan 'Lincoln' filmi cidden çok etkileyiciydi. O filmi izlerken ağladığım sahneler oldu.
Patrick Süskind'in 'Koku' kitabı da filmi de iyiydi.