Özel haberlerimizle fark yaratacağız

Onlar, hafta içi her gün 'Yeni Gün'e uyanıyor. Her sabah saat 06.00'dan 09.00'a kadar gündemden ve dünyadan gelişmelerle; Radyo Turkuvaz ve A Haber ortak yayınıyla hem radyoya, hem de ekranlara konuk oluyorlar. Seyirci de önce televizyonda, sonra da arabada radyosundan onları takip ediyor. Radyo Turkuvaz Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Sadri ve spor programlarıyla adını duyuran Birsu Eren, yeni programları 'Yeni Gün'ü ve nasıl bir ikili olduklarını anlattı...

DURAĞAN BİR KİTLEMİZ YOK!
Öncelikle nasıl bir araya geldiniz?
İBRAHİM SADRİ: Bu birliktelik, biraz kendiliğinden oluştu. Birsu Eren, A Haber yönetiminin önerdiği bir isimdi. Doğrusu beklentimizden daha da olumlu bir paylaşım söz konusu oldu. Bu tür formatlarda stüdyoda sunucuların birbirlerinin açığını kapatması ve aynı dili konuşabilmeleri çok önemli... O açıdan şanslıyız diyebilirim.
BİRSU EREN: Uzun zamandır spor programları yapıyorum. Diğer yandan sporun haricinde gündemdeki önemli gelişmeler, sanat, sağlık, tasavvuf ve yemek kültürü gibi aktüel diye tabir edebileceğimiz konulara karşı yoğun ilgim var; dolayısıyla kendimi bu alanlarda da ifade etmek istiyordum. İstediğim de oldu. Böyle bir programın içinde İbrahim Sadri gibi değerli bir isimle çalıştığım için çok şanslıyım.
'Yeni Gün'ün formatından ve içeriğinden bahsedebilir misiniz?
B.E.: Aslında İbrahim Sadri, çok uzun süredir sabahları radyoda program yapıyor. Şimdi ise hem radyoda, hem televizyondayız. Ekran önünde yaptığımız yayın, radyodan da dinlenebiliyor. İ.S.: Biz, televizyon- radyo ortak yayınının da önemli bir fark oluşturacağını düşünüyoruz. Çünkü bizim yayın saatimizde karşımızda durağan bir kitle yok. İnsanların pek çoğu önce evlerinde güne başlayıp sonra işlerine, okullarına gidiyor. İstedik ki, bizi sabah 6'da evlerinde izlemeye başlayan insanlar; trafiğe katıldıkları andan itibaren de radyodan dinlemeye devam edebilsinler... Bu yüzden ortak yayının bizim için önemli bir güç olduğunu düşünüyoruz.

HABER MERKEZİMİZ SAĞLAM
Seyirciye ve dinleyiciye ne vâdediyorsunuz?
İ.S.: Ülkedeki ve dünyadaki gelişmeleri sıcağı sıcağına bizde bulabilecekler. Hem A Haber'in çok sağlam bir haber merkezi var, hem de bizim programın editoryal ekibiyle daha da kapsamlı bir haber akışı sağlayabiliyoruz. İddiamız odur ki, çok kısa bir süre sonra Türkiye'nin ilk kez 'Yeni Gün'de izleyip duyacağı özel haberler de geliştireceğiz; bunun için çalışıyoruz.
B.E.: Bütün bunları da samimiyet ve doğallıkla aktaracağız. Ayrıca İbrahim Sadri'nin eşsiz yorumuyla şiirler de yer alacak programda.

TÜRKÇEMİZ FARK EDİLİR OLMALI
İkiniz de düzgün Türkçe kullanımınızla diğer programcılardan ayrılıyorsunuz...
B.E.: Çok teşekkür ederim, bunun fark edilir olması çok önemli ve anlamlı. Her ikimizin de tiyatro geçmişi var. Ben Cüneyt Gökçer'in öğrencisiydim ve Türkçe'yi bir duayenden öğrenme şansım oldu. Elbette TRT'nin katkısını da unutmamak gerek. İ.S.: Evet, dili doğru kullanmak ve onun zenginliğinden yararlanmaya çalışmak bizim için çok önemli. Bunun oluşturacağı olumlu etkiye çok güvendiğimizi de söylemek isterim.
AKRABA OLDUĞUMUZU SANMAYIN
Pek bilinmiyor ama İbrahim Sadri'nin de soyadı Eren. Soyadlarınızın dışında da başka ortak noktanız var mı? Bu benzerliği nasıl yorumlarsınız?
B.E.: Aslında çok ilginç bir durum. Bu da bir işaret olabilir. Bence ikimizin en önemli benzerliği; iyi niyetli ve iş konusunda çok titiz ve çalışkan olmamız. Galiba biraz da konuşkanız...

KAPRİSİMİZ YOK!
İ.S.: Evet, bizi akraba sananlar oluyor tabii; oysa böyle bir şey yok. Buradan da duyurmuş olalım. Bizim ortak noktamız öncelikle hayata gülümseyerek bakabilmek... Daha da önemlisi, kapristen arınmış olmak diyebilirim. Bu bizi iyi bir program partneri yapıyor. Umarım böyle devam etmeyi başarırız.
İŞİMLE ÖNDE OLMAK İSTİYORUM
Birsu Hanım, sizinle ilgili yapılan yorumlarda güzelliğinizden bahsediliyor. Bu size ne hissettiriyor?
Güzellikle ilgili söylediklerinize çok teşekkür ederim. Beğenilmek çok güzel bir duygu ve kesinlikle bir zararı yok. Ama önce işinizde başarılı ve kalıcı olacak, işinizle adınızdan söz ettireceksiniz. Ben de hep bunun için emek harcadım ve harcamaya da devam edeceğim.