'Piyasa yapmak' ne demek?

Oyuncu Tardu Flordun'un, Bebek'te görüntülenince "Lucca'ya gidenler gibi piyasa yapmaya gelmiyorum" demesi, bendeki bol köşeli jetonun düşmesine ve birden bire kendimi piyasasever ilan edivermeme sebep oldu.
Teşekkür ederim kendisine! Neden mi? Yıllardır düşünürüm neden Lucca'ya gidiyorum diye. Ayak alışkanlığı mı? Gidecek başka mahalle barı bulamadığımdan mı? Personelin rahat ve cool tavırlarından mı? Yoksa şık mutfağından çıkan o parmak ısırtan yemekler yüzünden mi? Cevap tabii ki hiçbiriymiş.
Ben bayağı piyasacıymışım yahu!
Tardu sağolsun Lucca müdavimi olmama sebep olan gerçeği suratıma Osmanlı tokadı kıvamında şaplattı.
Kafası bu şekilde çalışan bir adam, acaba semt olarak Bebek'in de, o piyasa tabir edilen semtlerden biri olduğunun farkında mı? Üstüne şarkılar yazıldı, avaz avaz söylendi, sizin mahallenizde arabada son ses gazlandı yahu; bilmiyor musun? Hani bir ağızdan söylüyorduk ya 'Bebek'te üç-beş tur atarım, olmadı bir sinema yaparım, gördüğün gibi çok unutkanım' diye. Demet Akalın şarkısı ile birazdan son ses evinin önünden geçeceğiz, cama çıksana Tardu; belki bizimle Lucca'da bir kahve içersin...
Günlerdir kafamdan geçiyor; 'piyasa yapmak' nedir, ne değildir... Üstüne bir şeyler karalayayım...
Piyasa kimine göre; 'tiki' tabir edilen gençlerin yani yüksek derecede estetik kaygıları olan ve marka meraklısı belli bir grup insanın -isterseniz onlara 'ciks' de diyebilirsiniz- bir arada şehrin popüler mekanlarına gidip sosyalleşme eylemi. Neyse, anlaşılır bir jargon tanımlamasının ardından dönelim konumuza...
PİYASA JARGONLARI
Tardu'nun sözünden sonra içinde 'piyasa' geçen bir-iki söz daha toparladım. Bunlar genelde erkek tarafının diline dolanmış...
1. 'Piyasa kızı almam abi': Fırından yeni çıkan deyimimizle başbaşayız . Playboyluktan emekliliğe ayrılıyorum, hemen düzgün bir kız bulayım, sağda-solda ex-aşkına denk gelmeyim... Bu, 'oturaklı, ağırbaşlı olsun, ortam bilmesin' demek oluyor. Buradaki ortam ile piyasa eş anlamlı olarak kullanılmıştır bilginize...
2. 'Piyasaya soksana beni': 'Param var pulum var ama nereye gideceğim, kimlerle gezeceğim, en iyi mekana hangi günde gideceğim bilmiyorum! Yardım etsene kardeşim!' demek. En iyi masayı kapma yarışındaki ağabeyimizin dilindeki piyasa kokan deyimimiz...
DEĞİŞİKLİK ARAYANLARA EĞLENCELİ REÇETE
Yeni keşifler iyidir; kalemi kağıdı hazırlayın...
1-Beyler için bir mağaza önerim var. Akılda kalan kolay mı kolay bir ismi var; Bey Karaköy. Mumhane caddesi 54'te hizmet veren, 'Şehrin stil sahibi beyleri iyi giyinsin, havalı aksesuvarlar taksın' diye açılmış bir erkek giyim mağazası burası. Benim gibi 'Aradığımı bulamıyorum'culara gelsin...
2- Lokmalık sunumlarıyla meze anlayışımızı tepe taklak edecek bir mekan; Elde Meze. 'Adı üstünde, tadı ise ekmeğin üstünde' desek cuk oturur. Meze tabağında görmeye alıştığımız o lezzetler, bu mekanda lokmalık ekmek üstü atıştırması olup cazibesini artırıyor. Ee atıştırıp hemen mekanı terk etmiyorsun tabii; fondaki pop'tan arabeske uzanan çeşitli müziklerle keyfiniz tam anlamıyla gıcır olacak.

FENOMENİM SUNA KUCUROĞLU
Bebekler, çocuklar demişken sosyal medyadaki en küçük yaşta kimi takip ediyorum diye şöyle bir baktım da; karşıma Suna Kucuroğlu çıktı. Ayşe Kucuroğlu'nun beş çocuğun ilk numarası, ilk göz ağrısı ... Suna henüz ilkokul çağında ve şu an 2 bine yakın takipçisi var. Ah be kader, ben üçbeş arkadaşıma çıkartma koleksiyonumu gösterirken şimdikiler binlerce insanla her anlarını paylaşıyor. Pek kıymetli markalar da peşinde, o binlerce çocuğun algısına girmek için kapışıyorlar!

DOĞMADAN INSTAGRAM HESABI
Sosyal medyaya elimizi kolumuzu kaptırmışız... Doğmamış çocuğa don biçer gibi hesap da açıyoruz. Mevzu yakın çevremde gelişiyor; daha doğmadan bebeğin Instagram hesabı açılıyor. Ultrason fotoğrafı konuyor, bebeğin ismi ilk orada anons ediliyor. Ailenin fertleri de bebeğin gelişim sürecini sosyal medya üzerinden takip ediyor. Yani artık elinizde ultrason görüntüleri ile 'Bak bebeğimiz ne kadar büyümüş' deyip gezmiyorsunuz... Çocuğunuzun aklı erdiğinde, ona kocaman bir fotoğraf arşivli sosyal medya hesabı miras bırakıyorsunuz, hem de bol takipçili. Bizler 20'lerinde, kimimiz 40'larında bu mevzuya dalarken; onlar anne karnında bu işin bir parçası oluyorlar...