Pulitzer ödüllü oyuna kısa ve anlamlı yorum

Yazar Tennessee Williams'ın 1955'te Pulitzer ödülü alan oyunu 'Kızgın Damdaki Kedi'; sadece tiyatro değil, sinemanın da en gözde eserlerinden biri. Eserin 1958 tarihli film versiyonunda başrolleri Paul Newman ile Elizabeth Taylor paylaşmış ve film, altı dalda Oscar'a aday olmuştu.
Williams'ın kült oyunu, bu kez Mam'art Tiyatro ile sanatseverlerle buluşuyor. Feri Baycu Güler'in kurucusu olduğu Mam'art, 'Kızgın Damdaki Kedi'yi güçlü bir kadroyla sahneliyor. Oyunu; genç yetenek Serkan Salihoğlu yönetiyor. Oyunda; Sezin Akbaşoğulları, Tuğrul Tülek, Ayten Uncuoğlu, Ünal Silver, Bennur Duyucu ve Ömür Kayakırılmaz rol alıyor.
Geçtiğimiz hafta Trump Gösteri Merkezi'nde perdelerini açan oyun; hem reji, hem de oyunculuk anlamında seyirciyi doyurmayı başardı. Üç perdelik eseri 75 dakikaya indirip anlamından hiçbir şey kaybettirmeden aktarmayı başaran Salihoğlu'nu tebrik etmek gerek. Ailesi ve eşiyle sorunları olan eski spor yıldızı 'Brick'i canlandıran Tuğrul Tülek, övgüyü hak eden bir performans sergiliyor. Tülek; koltuk değneğine mahkum olan, içsel ve fiziksel travmalar yaşamış, hüzünlü karakteri çok iyi yansıtıyor. Sezin Akbaşoğulları; hayata olduğu gibi değil de, bir gün olmasını umduğu şekliyle sarılan 'Maggie' rolünde çok etkileyici. Akbaşoğulları; oyunun başında yaklaşık 15 dakikalık bir monolog sunuyor ve karakterin tüm iç dünyasını seyirciye yansıtıyor. Güzel oyuncunun şimdiye kadar tiyatro sahnesinden neden bu kadar uzak kaldığını anlamak zor. 'Brick'in babası rolündeki Ünal Silver ile annesi rolündeki Ayten Uncuoğlu da dikkate değer performanslarıyla alkışı hak ediyor. Gerçeklerle yüzleşmekten kaçan, zengin ve mutsuz bir ailenin iç çekişmelerini anlatan oyun, günümüzün sorunlarını da iyi yansıtıyor.