Ramiz Dayı yıkıp geçiyor

Benzer bir olay birkaç yıl önce 'Avrupa Yakası'nda yaşanmıştı... Peker Açıkalın'ın 'Gaffur' tiplemesi o yılın televizyon olayıydı bence. Hatırlar mısınız, çizgili pijamasını bile ne çok konuşmuştuk. O, "Beni beğenmiyör müsün" sözü herkesin dilindeydi. 'Çakkıdı' eşliğindeki dansı ise fenomen olmuştu. Televizyon dünyasının yeni fenomeni ise Ramiz Dayı. Tabii 'Gaffur'la Ramiz Dayı arasında dağlar kadar fark var. Biri tatlı kaçık, diğeri bir bilge... Ramiz Dayı; bilgisiyle, görgüsüyle, tecrübesiyle zaten derin bir karakter ama bir de ona ustaların ustası Tuncel Kurtiz'in kattığı yorumu düşünürseniz, dayının neden bu kadar popüler olduğunu anlarsınız... Ramiz Dayı, Türk gençliğini de eğitiyor bir yandan. Halid Ziya Uşaklıgil'in hâlâ yaşadığını zannedip 'Aşk-ı Memnu'daki başarısından dolayı kutlayıp, ona selam gönderen gençliği; edebiyatın doruklarında dolaştırıyor. Kâh Shakespeare'den, kâh Oscar Wilde'dan, kâh Nietzsche ve Dostoyevski'den alıntılarla hayatı anlatıyor. Facebook'ta Ramiz Dayı'nın 36 bin hayranı var. Yorumlar şahane. "Kolumun altına bir şişe rakı kıstırıp kapısında kul köle olayım" diyen de var, "Yeğenin olayım dayıııı" diye feryat eden de... 'Kurtlar Vadisi'nin bilge 'Ömer Baba'sı out olmuş, 'Ramiz Dayı' in... Peki, bütün bu popülarite Tuncel Kurtiz'in umurunda mı? Hiç değil. Adam aşmış. Geliyor İstanbul'a, dizisini çekiyor, dönüyor sonra kendi hayatına... "Bir imza verir misiniz, bir resim çektirebilir miyiz" safsataları da umurunda değil. Çünkü öyle yaşamıyor. 'Asi' dizisi Antakya'da çekilirken şöyle bir olay yaşanmış. Bir restoranda yemek yerken çevresini sarmış insanlar. "Kusura bakmayın ama yemeğimi yiyorum şimdi" demiş. Hatta bu yanıttan refüze olup "Bu ne biçim adam?" demeleri karşısında da biraz dellenmiş. (Setten biri anlatmıştı.) Peki bu popülarite başka birinde olsaydı, örneğin yenilerden birinde, neler yapardı acaba şimdi? Ortalarda "Ben Ramiz Dayı'yım" diye dolaşıp, herkese "Yeğenim" der miydi? Ne de olsa öyle tipler çok var etrafta...