Son Güncelleme: Çarşamba 29.11.2017
Rekabet çok güzel, hepimiz daha iyisi için yarışıyoruz
‘Kanatsız Kuşlar’ dizisine ‘Asya’ karakteriyle katılan genç oyuncu Sera Arıman, ekranlardaki rekabeti değerlendirdi: Rekabet her zaman iyidir. Buna, aslında daha iyiye ulaşma, daha iyi sonuç alma yarışması da denebilir. Bu şekilde herkes kendisini geliştirmeye, ortaya çok daha iyi işler koymaya çalışıyor
Öncelikle çok büyük bir heyecan duydum çünkü her şeyden önce bu benim ilk dizi projem. Bunun yanında bu denli ses getirmiş, halkın beğenisini kazanmış başarılı bir işe sonradan dahil olmak bende bir güven duygusu yarattı. Genel olarak bir topluluğa sonradan girmek zordur fakat ben daha üçüncü günden ekibe alıştığımı hissettim, herkes beni çok sevecen bir şekilde karşıladı. Bu da bana kesinlikle ayrı bir güç ve güven verdi, vermeye de devam ediyor. Seyirci, başta benimsenmiş karakterlerin arasına yeni bir karakterin girmesini zor kabulleniyor. Çünkü evine, tanımadığı yabancı birini almış hissine kapılıyor. Ben bu hissi kırıp seyircimizin ailesine, evlerine kabul edileceğime inanıyorum.
AYRI DÜNYALARIN İNSANLARI
Babası, annesinin ölümünden sonra 'Asya'nın maddi- manevi her zaman yanında olmuş. Babasına olan sevgisi ciddi kıskançlıklara yol açabiliyor. Hatta zaman zaman babasını kaybetme korkusu yaşıyor. Bunun yanında anne hasreti ile büyümesinin etkisi ile psikolojik açıdan çok da sağlıklı biri değil. Anlık duygu geçişleri yaşayan bir kız, ani öfke patlamaları olabiliyor. Aslında kötü niyetli değil; yetişme tarzı ve hayatta yaşadığı zorluklar onu böyle davranmaya itiyor.
'Asya' ile 'Emre'; Yeşilçam filmlerindeki 'ayrı dünyaların insanları' kalıbına tam olarak uyuyor aslında. Arkadaş olmaları için bile önlerinde çokça engel var. Aralarındaki sınıf farkından ziyade, 'Asya' ile 'Emre'nin birbirlerine olan yaklaşımları aralarında herhangi bir sevgi oluşması için en büyük engel aslında. Bu zorunlu kesişimin nelere yol açacağını, yaşananların aralarındaki ilişkiyi nasıl etkileyeceğini, en büyük aşkların nefretle başladığının doğru olup olmadığını ilerleyen zamanda hep birlikte göreceğiz.
Oyuncu olmak istediğime karar verdiğimde ilkokul altıncı sınıftaydım. O günden itibaren de kararımı hiç değiştirmedim, adımlarımı da öyle attım. Ne zaman bir tiyatro oyunu seyretsem, adeta filmlerde olduğu gibi gözlerim kamaşırdı. Oyun bitiminde de bir yandan ayakta alkışlarken bir yandan da duygulanıp heyecanımdan ağlamaya başlardım. Sahne sanatları ve oyunculuk beni her zaman heyecanlandırmıştır.
SOSYAL MEDYAYLA ARAM İYİ DEĞİL
Rekabet her zaman iyidir. Bu bir anlamda daha iyiye ulaşma, daha iyi sonuç alma yarışması. Bu şekilde herkes kendisini geliştirmeye, yeteneklerini artırmaya ve daha iyi işler ortaya koymaya çalışıyor. Hepimizin birbirimizden öğreneceği bir şeyler var. Dünya standartlarında projeler ortaya çıkarmamız için her zaman birbirimizden destek almalı, limitleri zorlamalı ve daha iyi olmak için çalışmalıyız.
Açıkçası elinden düşürmeyenlerden değilim. Sosyal medyaya eskisinden daha az giriyorum. Özel olarak verdiğim bir karar değil bu, belli bir nedeni de yok, belki de hevesimi almışımdır.
DİNGİNLİĞİ DEĞİL KOŞTURMAYI SEVERİM
Genel olarak hareketli bir yapım vardır. Dinginliktense, oradan oraya koşturmayı tercih ederim. Hatta bu durumu o kadar içselleştirmişim ki, acelem olmasa bile her zaman bir yere yetişme çabası içindeymiş gibi koşar adım yürürüm. Bunun beni yormasının aksine daha zinde tuttuğunu düşünüyorum. Çok ekstrem sporlara girmesem de denemediğim sporları öğrenmekten hoşlanırım. Örneğin yakın zamanda binicilik hayalim var. Bunun dışında snowboard benim için kış aylarının vazgeçilmez sporu. Spor dışında seyahat etmeyi, dans etmeyi, hayvanları, doğada vakit geçirmeyi çok severim. Denize ayrı bir tutkum vardır. Sanırım denizi olmasa İstanbul'da yaşamayı tercih etmezdim.
SET ARALARINDA DANS EDERİZ
Sette herkes son derece profesyonel ve işine hakim. Oturmuş belli bir düzen var, bu sayede de çekimlerimiz hızlı ilerliyor, adeta su gibi akıyoruz diyebilirim. Genel olarak set ekibi birbirine çok alışmış durumda. Set aralarında sanırım en büyük zevkimiz; müzik eşliğinde dans etmek. Herkes neşeli ve enerjik. Bir mutsuzluk sezildiği an herkes "Ne oldu, neyin var?" diyerek yardımcı olmaya çalışıyor. Aralarına sonradan katılmış olmama rağmen kendimi ailenin bir parçası gibi hissetmeye başladım bile.
EN SON HABERLER
- 1 50'lik güzel Songül Karlı bornozlu paylaşımı ile sosyal medyayı salladı! Estetikle Hadise benzemişti...
- 2 Koreli Ayla şimdi güzeller güzeli bir genç kız! İsmail Hacıoğlu'nun Ayla filminin Koreli minik yıldızı Kim Seol'un son hali...
- 3 ‘Keloğlan keleş oğlan' Yeşilçam'ın unutulmaz karakteri Keloğlan'ın yıldızı Rüştü Asyalı şimdi ne yapıyor? İşte son hali
- 4 "Midem bulandı o son sahnem oldu" Özlem Güneş tesettüre girdi adını değiştirdi!
- 5 Aşk Ceyda Düvenci'ye yaradı! 47'lik güzel Ceyda Düvenci incecik oldu... Ayna karşısında bikinilerin birini çıkardı diğerini giydi!
- 6 Bahar’ın Umay’ı olarak gönülleri fethetti! Bahar’ın Umay’ı Alisa Sezen Sever bu kez bildiğiniz gibi değil!
- 7 “Güzelliğinin kaynağı şimdi anlaşıldı” Bahar’ın Seren’i Nil Sude Albayrak’ın annesi sosyal medyaya damga vurdu!
- 8 Burak Yörük sosyal medyada ilgi odağı oldu! Taş Kağıt Makas’ın Sarı Bit Fecir’inin sevgilisi de çok ünlü!
- 9 81 yaşındaki Şevket Altuğ yıllar sonra ortaya çıktı! 53 yıllık eşi de çok ünlü...
- 10 Kahtalı Mıçe'nin gırtlak kanserine yakalandığı ortaya çıktı! İşte Kahtalı Mıçe'nin sağlık durumu