Perşembe 24.02.2017

Reyting ve satış grafikleri içinde yaşamak beni benden aldı!

İkinci romanı ‘Unutursun’u çıkaran İclal Aydın, dört yıl önce hayatını sadeleştirme kararı aldığını söyledi: Üçüncü kitabımdan sonra satış grafikleri hayatıma girmişti. Bu zorunluluklar beni benden aldı. Böyle olunca içtenliğimi kaybettiğimi fark ettim. Daha sakin bir yere, orman içinde bir yere taşındım. Sadeleşmek bana çok iyi geldi

Oyunculuk, sunuculuk, yazarlık... 10 parmağında 10 marifet olan isimlerden İclal Aydın... Aydın ikinci romanı 'Unutursun'u geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkardı. Alzheimer hastası olan annesi 'Unutursun' adlı romanına ilham kaynağı olmuş. Zor günler geçirmesine rağmen her şeyden olumlu bir yan çıkarmayı başaran Aydın'la yeni kitabını, hayatını nasıl değiştirdiğini ve annesinin hastalık sürecinde yaşadıklarını konuştuk...
14 yıla 11 kitap sığdırdınız. İkinci romanınız 'Unutursun'un girişinde annenizin hastalık sürecinden de bahsediyorsunuz. Kitaptaki hikayede annenizden izler var mı?
Annemin hastalık sürecini anlatmak için kitabı yazmaya koyuldum ama başaramadım. Bu kitaptaki 'Yaşar' karakteri annemden izler taşıyor. 'Gavras Bey' ise Türkiye'nin kendisi. Annem 1950 doğumlu. Türkiye'nin her sürecini yaşamış. Annemin unutuluşun dipsiz kuyusuna kaptırmak istemediğim anılarını bu kitabın içine yerleştirdim.
Kitapta çok duygusal hikayeler var. Yazarken sizin de gözyaşlarınızı tutamadığınız oldu mu?
Bazılarında ben de hissedip ağlıyorum. Yazarların 'Burayı yazarken çok duygulandım, ağladım' demesi bana ilginç gelirdi. Ama bende de yazarken aynı şeyler oluyor.
Yazma ritüeliniz var mı?
Birkaç yıl hikaye kafamda dolaşıp dönüyor. Notlarım var. En az iki, en çok beş hafta evden, her yerden uzaklaşıyorum. Ailem bana bu anlayışı gösterdiği için onlara çok teşekkür ediyorum. Taslağı çıkardıktan sonra dönüyorum. Ondan sonra her gün 06.00'da kalkarım, 06.45'te yazı masasının başındayımdır.


Annenizin hastalığı sürecinde neler yaşadınız?
Annem artık bizi de tanımıyor. Annem kariyerist bir kadındı. Hayatı kurallar üzerine geçti. Sigara içenlerden nefret ederdi. Geçen gün bahçede gençler sigara içiyordu ve annem onlara öyle bakıyordu. Müthiş bir kariyeri vardı, geriye hiçbir şey kalmadı. Bizi hatırlamıyor ama bize olan sevgisini hatırlıyor. TV'de beni çok eleştirirdi ama şimdi ekranda çıkınca beni tanımıyor. Başlarda çok üzülüyorduk. Bir sabah mutafta kardeşimi tanımamıştı. Sonra hatırlatmaya çalışmamızın boş olduğunu gördük.
Kitap ne kadar baskı yaparsa amacınıza ulaşmış olursunuz?
Benim için şu anda bir önemi yok. İlk kitabım TV günlüğüydü. Unutmamak için yayın sonrası günlük tutardım. O zaman yazı kariyerim yoktu. Yayıncıma "Acaba satar mı?" demiştim. "2 bin basacağım, her halükarda satar" demişti. Ama satışları çok iyi gitti ve bize sürpriz oldu. O mutluluğumu hiçbir zaman unutmadım. Üçüncü kitabım için "Üçüncü gününde ikinci 100 bini basıyoruz" dediler. O gece korkudan uyuyamadım. Artık hayatıma sayısal değerler girmişti. Bu zorunluluklar beni benden aldı. Bu işler yıllar önce başlayan naif çocuğu aldı ve olması gerekenler listesi karşıma çıktı. Çok başarılı, başarısız, mutlu ve mutsuz olduğum bütün duyguları aynı anda yaşadığım bir dönem geçirdim.
Hayatınızı değiştirmeye bu süreçte mi karar verdiniz?
Bu kitabı çıkarmadan dört yıl önce hayatımı değiştirmeye karar verdim. "Bunun içinden çıkacağım" dedim. Reyting ve satış grafikleri içinde yaşamak istemiyordum. Bunlar araya girince o içtenlik kayboluyor. Oysa okurlarla beni buluşturan şey samimiyetti. Daha sakin bir yere taşınmaya karar verdim. Şimdi orman içinde bir yerde oturuyorum. Evimdeki her işimi kendim yapıyorum. Sadeleşmek bana çok iyi geldi. Bu kitabı da çok severek, çok kaygısız şekilde yazdım. Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Kitabı yazarken dinlediğiniz şarkıları bir albümde toplamaya karar vermişsiniz...
Mart sonunda albüm çıkacak. Karakterler için hazırladığım şarkı listeleri vardı. Listeleri yeniden yorumluyoruz. Sürpriz isimler yeniden okuyorlar.
'LEMİDE HANIM'I EMEL SAYIN'ı DÜŞÜNEREK YAZDIM
Kitabınızı dizi ya da sinemaya uyarlamak ister misiniz?
Gelecekle ilgili planlarım arasında var ama oynama hayalim yok çünkü 'Unutursun'da kendimi göremiyorum. 'Lemide Hanım'ı hep Emel Sayın'ı düşünerek yazdım. Ayrıca 'Sadri Alışık yaşasaydı da 'Gavras Bey'i o oynasaydı' diye düşündüm. Hayallerimi onlar canlandırıyor. Yazarken Sadri Alışık'ın o beyaz saçlı hali gözümün önüne geliyordu. Benim için Türkiye, Sadri Alışık'tır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.