Giriş Tarihi: 2.11.2011

Rock'çısın dediler...

Van depremi sonrasında sivil otoritenin gösterdiği refleks, bence takdirden daha fazlasını hak ediyor. İhtiyaç malzemelerinin toplanması, doğru yere yönlendirilmesi, hatta enkaz altında kalan insanlara ulaşılması konusunda, Türk insanı müthiş bir sınav verdi. Bu olayda bir kez daha gördük ki, kenetlendiğimiz zaman engelleri aşmayı gerçekten biliyoruz.
Ama yine gördük ki; Türk insanı maalesef, yapılanı gözü kapalı eleştirme huyundan da vazgeçmiyor. Son örnek, 40 rock grubu ve sanatçısının bir araya gelerek düzenlediği konser.
Siz bir haftada, her biri belki de konser anlaşmalarını da bozan 40 ayrı sesi Küçükçiftlik Park'ta bir araya getirebiliyorsanız, hak ettiğiniz şey, takdir edilmektir.
Daha büyük stadyumda yapılabilir miydi, daha fazla yardım toplanabilir miydi; elbette yapılabilirdi. Ama kimse merak etmesin, onu yapamadılarsa da bir sebebi vardır...
MADALYONUN ÖBÜR YÜZÜ
Beni işin bu tarafı ilgilendirmiyor.
Asıl nokta başka çünkü. Bu konser için emek sarf edenler, yine depremin başından bu yana ellerini molozların altına hiç düşünmeden koyan insanlar. Rock'çılar, sosyal medyacılar, blogger'lar…
Yani bu güne kadar sistem savunucularının görmezden gelmek için çabaladığı isimler.
Blogger'lar… Kendi kendilerine eğleniyorlar zannediyorduk değil mi?
Birçoğumuzdan daha hızlı refleks gösterdikleri için, gazeteciler olarak hafif kıllandırıyorlardı bizi üstelik. Hani bazılarına klavye silahşorü de diyorduk ya…
Onlar bu depremde öyle işlere imza attılar ki, habercilik nasıl yapılır, ders bile verdiler.
Rock'çılar… Ülkenin gerçeğinden habersizlerdi ya... İstanbul'un ara sokak barlarında, ülke gerçeğinden habersizce bira içip, müzik dinliyorlardı değil mi?
Adamlar çıktılar, bir haftada öyle bir yardım konseri organize ettiler ki. Hadi, yazın gece kulüplerinde eller havaya eğlendiren isimler yapsaydı ya daha iyisini...
GERÇEĞİ GÖRMEMEK
Fotoğrafçılar, modacılar, köşe yazarları… Toplasak bin kişiydiler ve kendi kendilerine yarattıkları bir dünyada yaşayıp gidiyorlardı, değil mi? Aynı yerlere takılıyorlar, her hafta sonu aynı barlarda birbirlerine selam veriyorlar; ülkenin geri kalanı yıkılsa, onlar eğlenmeye devam ediyorlardı değil mi? Ben şimdi bir kalemde, öyle sandığınız ama yardım kolileyen onlarca isim sayarım…
Keşke daha büyük bir yerde olsaydı konser… Keşke…
Keşke kendi Live 8'imizi yapabilseydik… Keşke…
E, peki bu ikisi olmadı diye, bir gerçeği görmezden mi geleceğiz?
Son bir haftada yaşananlar, bugüne kadar bambaşka dünyalara ait olduklarını düşündüğümüz, hafif süslü çatlak insanların, aslında bu toprakların insanlarına ne kadar yakın olduklarını göstermiştir. Önemli olan da budur.
Konser nerede yapılmış çok da önemi yoktur; Van'da yardım bekleyen her çocuğun bir rock'çı abisi, bir blogger ablası ve o dünyadan onlarca arkadaşı vardır artık.
Bu bile yeter!

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.