Son Güncelleme: Cumartesi 25.03.2017
Sadece mankenlik yapsaydık yok olup giderdik
Türkiye eski güzelleri Çağla Şıkel, Sinem Güven ve Yüksel Ak, mankenliğin dışında farklı işlerle de uğraşıyorlar. Şıkel sunuculuk ve oyunculuk yapıyor, Güven mücevher, Ak ise çanta tasarlıyor. Üç güzel, “Bizim başka yeteneklerimiz de var, farklı alanlarda üretmeye devam ediyoruz” dedi
Çağla Şıkel, Sinem Güven ve Yüksel Ak. Üçü de bir döneme damgasını vuran, podyumlarda fırtına gibi esen tescilli güzellerden. Gençlik dönemlerinde katıldıkları güzellik yarışmasıyla bir anda hayatları değişti. Eski Türkiye güzelleri, kariyerlerinin zirvesinde yuva kurup çocuk yaptı. Hem örnek birer anne oldular, hem de iş hayatından hiç kopmadılar. Defilelere çıktıkları dönemden beri kopmayan üç ünlü güzel, şu sıralar rol aldıkları reklam filmiyle dikkat çekiyor. Biz de üç eski arkadaş ile İstanbul Marriott Hotel Şişli'de bir araya geldik.
ÇAĞLA ŞIKEL: Kendini keşfetme, gelişme, olgunlaşma dönemini biz biraz daha fazla göz önünde yaşadık. Bu dezavantaj olabilir. Kendimi çok özgür bıraktım, ne yaşamak istiyorsam onu yaşadım. Sadece tek bildiğim bir şey vardı, o da hayat enerjimi kaybetmemek.
YÜKSEL AK: Çizginizi özellikle korumaya çalışmıyorsunuz. Bazı şeyler biraz da senin yapın, duruşun ve kişiliğinle ilgili.
Ç.Ş.: Sadece modellik yapan insanlar olsaydık şimdi unutulup gitmiştik. Bizim başka yeteneklerimiz var ve farklı alanlarda aktif olarak çalışmaya devam ediyoruz. Yakında Alişan'la olan dizimiz başlayacak.
SİNEM GÜVEN: 19 yaşında işe başladım. Çok erken yaşlarda birtakım mesuliyetlerin içerisine girdik ve bunun bilinciyle büyüdük. O yaşlarda çalışmaya başladığınız zaman bu bir yaşam tarzı haline geliyor. Farklı dallarda çalışmaya ve üretmeye devam ediyorsun. Gelişmezsen yaşayamazsın. Son üç yıldır mücevher tasarımı yapıyorum.
Ç.Ş.: İlkokul sonda bale temsillerine çıkmaya başladım. Çocuk oyunlarında görev aldım. Hayallerimi, neler yapmak istediğimi, bunlar için para biriktirdiğimi hatırlıyorum.
Y.A.: Kadının kendi parasını kazanması çok güzel bir duygu. Ben de bir süredir bir arkadaşımla örgü çantalar tasarlıyorum.
S.G.: Kız çocukları prenses olarak yetiştiriliyor. Çok iyi eğitimler alsalar da, hedef iyi bir aileye gelin gitmeleri oluyor. 'Benim çocuğum Harvard mezunu, bilmem ne ailesine gelin gitti. Şu anda çalışmıyor' diyorlar. Eğer sen çalışmıyorsan, üretmiyorsan, o kadar eğitimi sadece etiket olarak almamalısın. Kızlarımızı beyaz atlı prensini bekleyen prensesler olarak yetiştirmemeliyiz.
Ç.Ş.: Kendimi nostaljik hissettim.
Y.A.: Bence çok eğlenceliydi. Yıllar nasıl geçmiş inanmıyorum.
Y.A.: "Yüzyılı kapatan güzel olacağım" derdim ama açan oldum. 2000'de katıldım yarışmaya. Dünya Güzellik Yarışması'nda da üçüncü oldum. O çok daha farklı bir heyecandı.
Ç.Ş.: Yarışmada 89 kişiydik. Hayatımda kendimi hiçbir zaman o kadar mutsuz, çirkin hissetmemiştim. Saçımda taraklı tokalarım vardı. Kaşlarımın yarısını aldırmış kalemle boyuyordum. Mavi farlar sürüyordum. 'Kaçıncı olabilirim?' diye hesaplıyordum. Saydığımda 65'inci oluyordum ama dördüncü oldum. Çığlık çığlığa ağlamıştım.
ESKİ GÜNLERİ ÖZLÜYORUM
Ç.Ş.: Yüksel, İstanbul'da değil, İzmir'de yaşıyor. O yüzden çok bir araya gelemiyoruz. Özel defile için buraya geldiğinde illaki toplanıyoruz.
S.G.: Sosyal medyadan birbirimizi takip ediyoruz. Onun dışında çocukların doğum günlerinde bir araya geliyoruz.
S.G.: Arkadaş olmama şansımız yoktu. Sürekli iş seyahatine giderdik.
Ç.Ş.: Aramızda en ufak bir tartışma olmazdı.
S.G.: Hem de çok iyi kazanılıyordu. O zaman mankenliğin meslek olarak bir duruşu ve değeri vardı. İşimizi her zaman saygıyla yaptık, kendimize baktık. Günde üç işe koşturduğumuzu bilirim.
Ç.Ş.: Eskiden defileden önce iki gün prova yapardık. Koreografiler için sayfalarca notlar tutar çalışırdık. Şimdi defileye iki saat kala gidip podyuma çıkıp yürüyorsun. Eski dönemi özlüyorum.
Y.A.: Talep olmadığı için yeni mankenler çıkmıyor.
Ç.Ş.: Her şey çok dijitalleşti. Tanıtımlar, sosyal medyadan yapılıyor. Modellik dönemi çoktan kapandı. Elbiseleri artık askı üzerinde tanıtıyorlar.
Y.A.: Yeni model var mı?
S.G.: En son Didem Soydan'dı.
S.G.: Aynaya bakıp güzel hissetmek önemli. Gözünün içi gülmüyorsa, sabaha kadar boyan güzel olamazsın.
Ç.Ş.: İçin enerjikse, saçın bile farklı parlar.
Y.A.: Sürekli güzel olmanızın beklenmesi de zor bir durum.
EN SON HABERLER
- 1 Şarkıcı Emre Altuğ 55 yaşında yeniden damat olmuştu... Partneri Gözde Kansu'dan dikkat çeken çıkış: Karı-koca olarak çok yakıştık!
- 2 Sır gibi saklıyordu...Yalı Çapkını'nın İfakat'i Gülçin Santırcıoğlu'nun 10 yıllık kocası bakın kim çıktı!
- 3 Kardeşlerim'de Akif ile Süreyya köşeye sıkışıyor
- 4 Kim der ki 61 yaşında! Cesur sahnelerin kadını Serpil Çakmaklı pozlarıyla adeta Yeşilçam filmlerini yeniden canlandırıyor!
- 5 Yalı Çapkını'nın Hattuç Hala'sının meğer kızı da çok ünlüymüş! Güzel oyuncu ile annesi Şerif Sezer'i gören şoke oldu!
- 6 Gerçeği itiraf etti! Sergen Yalçın mı? Barış Alper Yılmaz mı? İkisiyle de adı çıkan Melisa Döngel, sessizliğini bozdu
- 7 Kızılcık Şerbeti'nin Pembe'si 47 yaşındaki Sibel Taşçıoğlu'nun 7 yıllık kocası bakın kim çıktı! Meğer Erkan Kolçak Köstendil'le...
- 8 Mustafa Topaloğlu'nun şarkıcı oğlu Çağlayan Topaloğlu'ndan Özcan Deniz’e ağır sitem "Ekmek yediğin kaba tükürmeyeceksin"
- 9 Mustafa Sandal'ın eski eşi Emina Jahovic'in yeni malikanesi dudak uçuklattı! 30 milyon lirayı gözden çıkardı...
- 10 Hazal Kaya'nın avukat annesi kiracısıyla birbirine girdi! Mahalle ortasında kira kavgası!