Cumartesi 24.06.2012
Son Güncelleme: Pazartesi 25.06.2012

Sağlık için altın çilek yiyip sakız çiğniyor...

Üç ay önce akciğerinden kist alınan Türk sinemasının başarılı ve emektar oyuncusu Kadir İnanır, 'Elveda Katia' isimli filmin çekimleri için Trabzon'da bulunuyor. Sigarayı bırakan İnanır; sağlığı için sık sık altın çilek yiyip, sakız çiğniyor. Sağlığını soranlara da "Çok şükür iyiyim" diyor

Bundan sadece üç ay öncesi... Özel bir hastanenin basın odası... Neredeyse bütün televizyon, ajans ve gazete muhabirleriyle tıklım tıklım dolu... Kimi canlı yayın yapıyor, kimi duyduğu her gelişmeyi müdürüne bildiriyor... O dakikalarda, hastanede bir Yeşilçam çınarı ameliyat oluyor... Herkesin beklediği haber; ameliyat sonucunun ne olacağı? Bu arada dedikodular almış başını gidiyor; kimi "Kaynaklarım çok sağlam, kanser son evresindeymiş" diyor, kimi "Amerika'da kemoterapi görecekmiş" diyor... Ve beklenen haber geliyor; bir döneme damgasını vuran, Türkiye'de erkek figürünün simgesi haline gelen aktörün akciğerinden kistin alındığı, ameliyatın başarılı geçtiği ve kanserin yayılmadan temizlendiği açıklanıyor.

KENDİNE BAKIYOR!
Kimi hâlâ şüpheli baksa da; İnanır, yaşadıklarından üç ay sonra Trabzon'un Akçaabat ilçesinde 'Elveda Katia' isimli filmin çekimlerine başladı. Yediklerine çok dikkat eden İnanır; ara öğün olarak kepekli galeta, krem peynir, ceviz ve altın çilek yiyor. Sakızını ise elinin üstüne yapıştırmış yemekten sonra tekrar çiğnemeye hazırlanıyor. 'Elveda Katia' isimli filmde geçmişiyle yüzleşen 'Yunus Kaptan'ı canlandıran Kadir İnanır; yeni filmini ve özel hayatını Yeni Aktüel'den Gönül Özcan'a anlattı...

KADİR İNANIR FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN!


SEÇİCİYİM!
Bu senaryoyu neden kabul ettiniz?
Hep söylüyorum ki; bir sinema oyuncusunun sinematografisinin zengin olması gerekir. Eğer bu mesleği devam ettiriyorsa, yarattığı karakterlerin çok zengin olması lazım. İnsani açıdan bunu elde etmek her zaman kolay değildir. Sabretmek ister, emek ister; iyi senaryoların beklenmesi gerekir. Dünyada da en büyük sorun yazı, yani yazanlar tarafı. Dünya sinemasından da öyle çok değişik hikayeler çıkmıyor. Fazla yok, toplasan 25-30 tane... Hikayeler hep birbirine benziyor. Buradayken bir senaryo geldi bana; benim 2000 yılında yaptığım dizinin neredeyse aynısı. Karşı taraf diyebiliyor ki: "Bir hikayeden birçok insan etkilenemez mi?" Etkilenebilir... Bunlar tartışma konusu. Ben de bana gelen bu hikayeler içerisinde çok özellik arıyorum. Özellikle sinema filmi olduğu zaman daha duyarlı ve seçici bakıyorum. Sonuçta dizi filmler de filmdir ama kalıcı yönü olmadığı için uçar gider. Ama sinema filmi öyle değil.
Bu senaryoda sizi ne cezbetti?
Bu senaryoya gelince... Çok kısa sürede karar verdim. Benim taleplerimi karşılayacak bir yapıya sahipti. Bir de ilk filmlerini çeken yönetmenler; benim için çok önemlidir. Çünkü biriktirir yıllarca, film çekmek isteğiyle yanar tutuşur, siz de gelir o şansa sahip olursunuz. Ben özellikle kollarım. 43 yıllık meslek hayatımda çok önemli yönetmenlerin ilk filmlerinin başrol oyuncusuydum. O filmlerin hâlâ önemli yeri vardır Türk sinemasında. Sağlam bir senaryo var, içtenlikle çalışıyor bütün ekip. Tabii ekip profesyonel değil, yönetmenimiz değil, çalışanlar değil... Böyle olunca işin kendisi de büyük olunca biraz zorlanıyoruz, yapılan hesaplar altüst oluyor bir anda... Bu arada yapımcı ister istemez hesapların dışına çıkıp zorlanacak ama sonuçta çıkacak iş, burada çalışan herkesi çok mutlu edecek.
SIK VE AZ YİYORUM
Ciddi bir rahatsızlık geçirdiniz. Onun akabinde ilk çalışmanız... Bu konuda ne demek istersiniz?
Doktorların kontrolünde çalışıyorum, bir engel yok. Biraz dikkat ediyorum zaten sette. İşte beslenmesinden her şeye (önündeki tabağı gösteriyor) biraz titiz davranıyoruz. Bir problem yok yani...
Sağlığınız nasıl?
Çok şükür, sorun yok.
"Orada dikkat edecekler bana" demiştiniz, neler yapıyorlar?
Her şeyi yapıyorlar; bana iyi bakıyorlar.
Özellikle yediğiniz bir şey var mı? Altın çilek var tabağınızda...
Bir diyet programı var. Acıktıkça; sık ve az yiyorum.
Bir de sık sık sakız çiğniyorsunuz...
Maalesef sigara içmiyoruz, bununla dengelemeye çalışıyoruz.
Sigara bırakma ve bıraktırmayla ilgili çalışmalarınız olacak mı?
Yaşadıklarımı çevremdekilerin de yaşamaması için, onları güzel örneklerle etkilemeye çalışıyorum. Biz içmeyeceğimize göre herkese "İçmeyin" diyoruz.
SET ZORLASA DA BENİM İŞİM BU!
Siz neler hissediyorsunuz böyle değişik bir rolü oynarken?
Bütün duyguları amatörce, rol yapmadan, çok doğal şekilde anlatmaya çalışıyorum. Çok yoğunuz tabii... Geçen gün iş bitti otele döndüm, çalışan çocuk "Günaydın abi" dedi... Sabah olmuş meğerse...
Set şartları sizi zorluyor mu?
Zorlasa da bizim işimiz bu, onun için çok sorun değil.


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.