Sağlıklı mı yaşıyorsunuz? Saplantılı mı?

Nihayet gizliden gizliye düşündüğüm şeyin doğru olduğunu öğrendim...
Saplantı halinde yediğine-içtiğine dikkat edenler; sağlıklı yaşadıklarını düşünebilirler ama bu takıntıya 'orthorexia' deniliyormuş. Yani ciddi bir yeme bozukluğu hastalığı...
Bir sağlığına ve yediğine dikkat etmek var; bir de işin takıntı boyutu var.
Kalori hesabını, vücut kitle endeksini, yağ oranını gramına kadar takip edenler, yemeği resmen ilaç niyetine yiyorlar.
Hayatı, kaçınılması gereken bir hastalık olarak görüyorlar herhalde...
SIKI BİR TAKİP VAR
Hele büyük şehirlerdeki, iş dünyasının genç girişimcileri, sağlıklı yaşam adına filmlerdeki gibi yaşıyorlarmış.
Gece, beyin dalgalarını kaydeden bantlarla yatıyorlar. Derin uykuda ve REM uykusundaki (Uykunun son evresi) frekansları sabah kalkınca bilgisayarda görebiliyorlar. Sonra da tuvalete gidip dijital tartıya çıkıyorlar.
Kilo ve vücut kitle indeksini de (body mass) anında bilgisayardaki tabloda görebiliyorlar.
Kahvaltıda yediği yumurta beyazı, ara öğün ve ana yemeğin kalori hesabı da grafik olarak aynı tabloda çıkıyor.
Spor kısmına ise girmeyeceğim!
Ama attığınız adımdan terleme ve stres oranınıza, hatta seks hayatınıza kadar her şeyin grafiğini anında bilgisayarınızda izleyebiliyorsunuz artık.
Bu kadar sıkı takibin sebebi vücudun neye ihtiyacı olduğunu öğrenmekmiş...
Mükemmel bir vücuda ve sağlığa(!) sahip olmak için o tabloya göre hayatınızı yaşıyorsunuz. Mesela grafikte karbonhidrat oranı biraz fazla mı çıktı, hemen o günkü öğlen yemeğinde ekmeği kesiyorsunuz.
AKLINIZ KARIŞIYOR
Özellikle diyette neyin sağlıklı veya sağlıksız olduğuna dair gazetelerde çıkan araştırmaların çoğunu ciddiye almıyorum.
Şimdi de 'vitamin içmek öldürüyor' diye yeni bir iddia çıktı ortaya.
Archives of Internal Medicine'da çıkan bu araştırmada; sık kullanılan vitamin ve mineral hapların ölüm oranını artırabildiği görülmüş.
Zaten araştırmalara bakın, aklınız tamamen karışsın!
Günde bir kadeh kırmızı şarap kanseri engelliyor ama vücudunuza aldığınız bir gram alkol bile kanser riskini artırıyor...
Kahve hem kanser yapıyor, hem kanseri önlüyor.
Neyin sağlıklı olduğu konusunda kafanız yeteri kadar karışmadıysa daha devam edebilirim.
HER YERDE DR. ÖZ
Mesela Mehmet Öz gibi diyet ve sağlık guruları...
Mr. Öz, Amerika'da bütün ulusal televizyon kanallarının doktoru oldu neredeyse.
"E vitamini kansere yol açıyor" veya "uyku kanseri önlüyor" diyor, ertesi gün gazetelerin sağlık sayfaları kocaman başlıklarla bu haberi veriyor.
Hayır bir şey değil, o kadar da ciddiye alınıyor ki; hani 'gece tuvalete kalkarsan kanser olursun' falan dese yandık...
ÇOK PİŞMAN OLMUŞ
Steve Jobs'un biyografisi çıktı bu hafta...
Yaşamı ve pankreas kanseri ile ilgili ilginç şeyler var kitapta.
Jobs, kanser olduğunu ilk öğrendiğinde ameliyat olmayı 9 ay geciktirmiş.
Alternatif terapiler ve diyetlerle üstesinden gelmeye çalışmış kanserin...
Doktorlar, "Kontrol altına alınabilecek bir durumdayken dokuz ay beklemek intihar gibi" diyorlar.
Zaten Jobs da çok pişman olmuş sonradan.
Gençken, temizleyici özelliği olduğu için sabah, öğlen ve akşam elma yermiş.
Temizleyici özelliği yüzünden!
Daha yazacak çok örnek var ama yerim bitti. Ama umarım demek istediğimi anlatabilmişimdir.
Genelde vücudun nasıl göründüğüne kafa yormaktan nasıl hissettiğimizi fark etmiyoruz. Sağlıklı yaşam adına takıntılı bir yaşam sürdürüyoruz.
O kontrol mekanizmasını yumuşatamadığınız sürece, ne kadar genç ve fit görünürseniz görünün, iç huzurunuzun olabilmesi imkansız!