Giriş Tarihi: 7.4.2020

Samsun ve Ordulu vatandaşın kafası karıştı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde, Bilim Kurulu toplantısı sonrasında koronavirüsle ilgili alınan yeni tedbir kararlarını açıklamıştı. Ülkemizin 30 büyükşehri ile akciğer rahatsızlıklarının sık görüldüğü Zonguldak'ın bazı istisnalar haricinde araç giriş çıkışına kapatılması, Ordu ve Samsun'daki bazı vatandaşların kafasını karıştırdı. Çünkü iki büyükşehrin sınırı olarak kabul edilen dar yolun bir tarafındaki Şenbolluk Mahallesi Ordu iline kayıtlıyken, diğer tarafta Samsun iline bağlı Ambartepe Mahallesi var. Hal böyle olunca, komşuların birbirini telefonla şehirlerarası kod ile aramalarından ezan vakitlerine kadar olan birçok farklılığa yepyeni bir sorun eklendi. Aynı bölgenin farklı illerdeki komşuları "Kafamız çok karışık, yetkililerimizden yardım istiyoruz" diye açıklamalarda bulunuyor. Hatta bazı esnaf, komşusuna satış yaparken bile çekindiklerinden dert yanıyor. Vallahi vatandaş da, esnaf da haklı ne yapacaklarını bilememekte...

Sırtın yere gelmez başkan
71 yaşındaki Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, 65 yaş üstüne getirilen sokağa çıkma yasağına rağmen dışarı çıkmış, bunun üzerine gençler tarafından zabıtaya şikayet edilmişti. Güler, sosyal medyada kendisini şikayet eden gençlere "Ben yakalandım gençler, buraya kadarmış. Sizleri tanımak güzeldi, kendinize iyi bakın" diyerek espri yapmıştı. Şimdi de Güler, 20 yaş altına gelen sokağa çıkma yasağı sonrasında, '65 yaş üstünde' deyip zabıtamızı arayarak beni ihbar eden 20 yaş altındaki gençlerle hesaplaşma zamanı... Son gülen, Mehmet Hilmi Güler' diye yazarak renkli kişiliği ile herkesi gülmekten kırıp geçirdi. Gerçekten başkanın sırtı, bu enerjisi ve gençlerle arasında oluşturduğu bu bağla sosyal medyada yere gelmez.

Görüntülü konuşma bebeklerin üç boyut algısını bozar mı?

Salgın dolayısıyla kendimizi evlerimizde izole etmemizle birlikte görüntülü konuşma en büyük hasret gidericimiz oldu. Peki Eşimizi, dostumuzu, akrabamızı arayıp saatlerce bu şekilde konuşmamızın çocuklarımız üzerinde nasıl bir etki yaratacağı kafama takıldı... Her ne kadar istemesek de, özellikle torunlarını çok özleyen babaanneler, anneanneler, dedeler onlarla bu şekilde iletişim kuruyor, hasret gideriyor. Peki 3 yaş altı çocukların, bebeklerin bu anlara şahit olması zihinlerinde nasıl bir tahribat oluşturuyor? Her gün gördükleri, dokundukları, temas ettikleri yakınlarını bir anda cam bir ekranın ardında görmeye başlamaları üç boyut algılarına zarar vermiyor mu? Bu soruların cevabını çok merak ediyorum. Açıkçası bu konu hakkında uzmanlardan e-mail bekliyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.