Konservatuvar yıllarında usta sanatçı Kayahan ile yolunun kesişmesiyle vokalistlik serüvenine başlayan Demet Sağıroğlu; birkaç yıl sonra kendi kanatlarıyla uçmaya karar verip ilk albümü 'Kınalı Bebek'i çıkarınca, 90'lar pop müzik dünyasına adını büyük harflerle yazdırmıştı. Fakat müzik camiasına karşı duyduğu kırgınlıklardan dolayı dört yıl önce sessizce Amerika'ya yerleşmişti. Bir süreliğine Türkiye'ye geldiğini öğrendiğim Sağıroğlu ile buluştum ve uzun uzun sohbet ettik...
KAYAHAN İLK BAŞTA BANA GÖNÜL KOYMUŞTU
Kariyeriniz boyunca Kayahan'ın 'Albüm yapman için henüz erken' önyargısını kırabildiğinizi düşünüyor musunuz?
İTÜ Devlet Konservatuvarı'nda okurken Kayahan Ağabey'le tanıştım. 4.5 sene Kayahan Ağabey'in sahne ve albüm vokalistliğini yaptım. Yapımcılardan gelen ilgi büyüktü ve ağabeyim, zamanı gelince kendisinin bana albüm yapacağını söylüyordu; ben daha önce iznini rica edip Şehrazat prodüktörlüğünde 'Kınalı Bebek' albümümü çıkardım. Kayahan Ağabey, bu duruma biraz gönül koymuştu ama sonra ikinci albümüm 'Şikayetim Var'ın prodüktörlüğünü üstlendi O albümde sözü-müziği bana ait beş şarkıyı da albüme koyarak, bana inancını tescil etmiş oldu.
'Müzik sektörüne kırgınlığımdan Amerika'ya kaçtım' demişsiniz. Kusura bakmayın ama sektörel destek görmediniz diye dinleyicilerinizden kendinizi mahrum edemezsiniz. Nedir bu Amerika maceranızdaki işin gerçeği?
Kaçmadım, sadece gittim. Sektörel hayal kırgınlıklarımın yanı sıra kişisel kırgınlıklarım birikmişti.
Biraz hassas bir yapıya sahibim; insan ilişkileri, sözleri, davranışları beni derinden etkiler. İnsan yaralanabiliyor. Size şöyle bir örnek vereyim; 'Kınalı Bebek' ve 'Arnavut Kaldırımı' ile aylarca liste başında kaldığım sene üç dalda aday gösterildiğim müzik kanalına birincilik ödülümü almaya gitmedim.
Neden gitmediniz?
Gerekçem insaniydi, derdim herkesin hakkını aramaktı. O zamanki koşullarda; para ve kişisel ilişkilerle listelere girebilen, müziğin önüne geçebilen isimler mevcuttu. Ben, bu işi müzik adına yapanlar adına kendimce protesto ettim ve 23 sene boyunca sadece bir ödül törenine katıldım. Bu tutumumdan dolayı biraz kendi ayağıma sıkmış olabilirim ama ne yazık ki benim de karakterim bu!
YENİ PROJELERİM OLABİLİR
Aile bireylerinizi kısa aralıklarla kaybetmiştiniz. Bu kaçış yalnızlık korkusundan olabilir mi?
Anne ve babası 2 yaşında ayrılmış biri olarak; büyüklerime hasretle geçmiş bir çocukluk yaşadım.
Artık bu hasretim ebedileşti. Sekiz ay içerisindeki üç kayıp, yalnızlık hissimi körüklemiş olabilir.
Amerika'da yaşayan fotoğrafçı Murat Özdemir ile yedi yıldır devam eden bir birlikteliğiniz var Çocuk yapmamanın eksikliğini hiçbir zaman hissetmediniz mi?
Çocuğumun uzun yıllar aile bütünlüğü içerisinde, sevgi dolu bir ortamda büyümesini arzu ettim ama bu ortamı yaratabileceğime inandığım bir adayla karşılaşamadığım için hiç evlenmedim. Her şeyin bir yaşı var ve artık bütün çocuklar benim...
Amerika'dayken de Türk müzik sektörünü takip ediyor musunuz, sizce nasıl vaziyetler?
Takip etmeye çalışıyorum. Gayet başarılı olanlar olduğu gibi; manipüle edilmiş sanatçı ve şarkılar da var. Sanırım yıllar geçse de düzen pek değişmiyor.
Çeyrek asırlık kariyer yolculuğunuzda köşeyi döndünüz mü?
Maddi olarak bir yatırımım olduğu söylenemez.
Yeni projeleriniz var mı?
Arkadaşlarımla birkaç şarkı çalışıyoruz. Güzel şeyler yarattığımıza inanırsak neden buluşmayalım.
Hayatla bir kavganız olduğunu düşünüyorum. Nedir bu tatlı dilli sivriliğin sebebi?
Sanırım adalet duygum.
TERÖR YENİ DEĞİL, 30 YILLIK BİR SORUN
Siz Amerika'dayken, biz Türkiye'de büyük acılar yaşadık.
Vatanınızda bunların yaşanması size ne hissettirdi?
Terör, Türkiye'nin son 1.5 senesinin sorunu değil ne yazık ki; coğrafyamızın son 30 senelik sorunu... Dolayısıyla bunlar hepimiz için üzüntü kaynağı oluyor. Siyasi düşüncemizin ne olduğu önemli değil; önemli olan ülkemizin huzur, barış ve refah içerisinde olabilmesidir.
Kimi zaman açıklamalarınız yanlış yorumlandı. Haksızlığa uğradığınızı düşündünüz mü?
Türkiye'de bazı şeylerin düzene girdiğini, yönetilebildiğini gözlemliyorum. Siyasette sadece bir tarafı değil, çok sesliliği dinlemek gerektiğini düşünüyorum.
FETÖ 'cüler size de yaklaşmak istediler mi?
Yaklaşımlar oldu ama takdir edersiniz ki Atatürkçü kimliğim bu yakınlaşmalara izin vermedi.
Amerika'dan Türkiye'ye baktığınızda durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'yi Türk olmaktan daha öte değerlendirme şansım yok. Tüm okuyuculara can-ı gönülden refah, barış, mutluluk ve sevgi dolu bir 2018 diliyorum.