Cuma 05.01.2013

Sanat yapanlar artık köşeyi dönmek istiyor

'Seksenler' dizisinin 'Ahmet'i Şoray Uzun, "Memleketten şair, yazar çıkmıyor. Artık sanat dallarıyla ilgilenenlerin bütün derdi; ekran figürü olup köşeyi dönmek" diyor

Ünlü oyuncu Şoray Uzun, TRT 1 ekranlarında yayınlanan 'Seksenler' dizisindeki 'Ahmet' karakteriyle adından söz ettiriyor. Uzun; oyunculuk ve 'Seksenler' üzerine, TRT Haber Dijital Dergi'ye konuştu:
Hava Harp Okulu'na girip jet pilotu olmayı çok istemiştim ama miyopmuşum. Harp Okulu'na giremedim. Giremeyince de Marmara Basın Yayın Yüksek Okulu Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü'ne girdim. Okulu ve arkadaşlarımı sevince okulu da bitirdim.

DİSİPLİN BANA UYMAZ

Benim keşfedilme hikayem ilginçtir. Taksim otobüs durağında sırada beklerken, elimde Albert Camus'nun 'Düşüş' isimli kitabı vardı. Önümde bir hanımefendiyle biz otobüste yan yana oturduk. Albert Camus'dan, varoluşçuluktan konuştuk. O kadın; Türkiye'nin ilk kadın yönetmeni rahmetli Bilge Olgaç'tı. Niye öyle dedi bilmiyorum ama bana "Sen oyuncu olmalısın" demişti. Sonra beni Tuncay Özinel'e gönderdi.
İlk ustam Tuncay Özinel'dir. Onun tiyatrosuyla Anadolu turnesine çıktık. Turne, büyük bir disiplin gerektiriyor. Disiplin de bana çok uymadığı için tiyatro bana zor geldi. Bir de hiçbir şey bilmediğimi fark ettim ve kendimden çok utandım. Ardından da 'kimden ne kapabilirsem'in peşine düştüm; bu hâlâ devam ediyor. İşiniz oyunculuksa öğrenmenin sonu yok! Herkesten bir şey alıyorsunuz.
Tiyatrocu olmasaydım ne olurdum gerçekten bilmiyorum, onu hiç planlamadım ama ömrümün sonuna kadar oyunculuk yapayım gibi bir durumum da yok hani! Yine bu sektörde buna benzer bir iş yaparım. Senaryo yazabilirim, yönetmenlik yapabilirim. Yani illa oynamak zorunda değilim.

UTANGAÇ DEĞİLİM!

'Ahmet', 'Seksenler'in karakterleri arasında bana en yakın kişi... Bugün sorsalar "Neyi oynamak isterdin?" diye, kesinlikle 'Ahmet'i oynamak isterdim. Çünkü gerçek karakterime en yakın karakter... Ama ben 'Ahmet' kadar utangaç değilim. 'Ahmet' gibi aşk için bu kadar çaba harcamam. Bir şey söylemek istediğimde kıvranmak mıvranmak da bana göre değil...
80'lerde sevgilinize ulaşmak istediğiniz zaman sizi 140 satıra bağlayan karakterler yoktu. O dönem mektup, şiir yazardınız. Şimdi kimse şiir yazmıyor. Herkes mühendis, doktor oluyor ya da olmak istiyor. Memleketten şair, yazar çıkmıyor. Artık sanat dallarıyla ilgilenenlerin bütün derdi; ekran figürü olup köşeyi dönmek...
OTOBÜSE BİNMEYİ ŞOFÖR BANA YAKIŞTIRAMADI
Televizyona ilk kez çıkıp belediye otobüsüne bindiğimde otobüs şoförü bana "Senin burada ne işin var?" dedi. Ben de "Niye, ne yapacağım ki?" dedim. Bana "Araba alsana oğlum" dedi. Televizyona çıkınca hemen araba alamıyorsun ki? Adam, beni otobüse konduramadı. Dedim ki o zaman, bir şey var bu işte. Kendi kendime "Millet kim bilir seni ne zannediyor? Seni zannettikleriyle paralel gidersen, mutsuz olursun. Çünkü gerçeklik bu değil" dedim.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.