Sanat yemekte yenir mi?

Yurt dışında örnekleri çok ancak ülkemizde maalesef belli bir yaş üstündeki çok az oyuncuyu sahnede görebiliyoruz.
Çoğu kendisine uygun rol yazılmadığından şikayetçi.
Popüler kültürün dayatmasına alet olmaktan kaçınıyorlar, çok haklılar... En son 'Sanat Yemekte Yenir mi?' adlı oyunu ENKA Açıkhava Sahnesi'nde izlerken bunu düşündüm.
Semiha Berksoy Opera Vakfı'nın sahneye koyduğu, Zeliha Berksoy'un yönetip Deniz Gökçer, Burçin Oraloğlu ve Arda Meriçliler'le birlikte rol aldığı oyunu izleyince, üç usta ismi sahnede görmenin heyecanını yaşadım.
Demek ki isteyince olabiliyormuş.
Oyunun yazarı Selin Atasoy, üç deneyimli isme eşit dağılım yaparken, Berksoy da rol dağılımına özellikle dikkat etmiş. Üç tecrübeli isim, oyunda eski oyuncuları canlandırıyor.
Burçin Oraloğlu ile Zeliha Berksoy evli bir çifti canlandırıken, Oraloğlu'nun kardeşi rolünü Deniz Gökçer oynuyor.
40. EVLİLİK YILDÖNÜMÜ
Üç ustayla aynı anda, aynı sahneyi paylaşan şanslı oyuncu Arda Meriçliler ise çiftin oğlunu canlandırıyor. Haliyle bir kuşak çatışması, karı-koca atışması mevcut. Ancak esas konu, oyunun isminden de anlaşılacağı üzere sanat...
40'ıncı evlilik yıldönümü kutlamasına hazırlanan çiftimiz, arada gelişen olayların üzerine tiyatro güzellemesi yapıyor.
Oyunda egosu yüksek 'Alev' karakterini canlandıran Deniz Gökçer'den, 'Arzu Tramvayı'ndan Çehov'un 'Martı'sına kadar pek çok tiyatro klasiği örneğini izliyoruz. Keza, Oraloğlu da Cyrano de Bergarac'a selam gönderiyor. Sadece onlar değil; Aristoteles'ten başlayıp Shakespeare'e, Brecht'e, yerli yazarlardan Nazım Hikmet'e, Melih Cevdet Anday'a kadar tiyatro dünyasında belli bir yeri olan, tiyatronun gelişimine katkı sunan isimlerden bahsediyorlar. Bunu neden yapıyorlar? Çünkü kutlama yemeği yenmeden önce çiftin oğlu, "Siz eski oyuncusunuz, size tapon diyorlar" diye bir laf atıyor ve ortalık karışıyor.
Tiyatronun kökeninden, ne için yapıldığına kadar bir sürü tartışma yaşanıyor. Tiyatro oyunculuğuyla dizi oyunculuğu kıyaslanıyor.
Şüphesiz bunlar, genç kuşaklar için önemli bilgiler ancak bu bölümler maalesef tempoyu düşürüyor.
'Gerçek sanat nedir?' diye başlanan entelektüellik düzeyi yüksek tartışma, yaklaşık 20 dakika sürünce bir kopukluk yaşanıyor. Seyirci saatine bakmaya başlıyor.
Belki o bölümler biraz kısaltılsa, çok göze sokulmadan anlatılsa, hatta 'Alev' karakterinin tiyatro klasiklerine yaptığı göndermeler aza indirilse, oyunun temposu artacak ve muhtemelen tek perdeye inme ihtimali olacak.
Sonuç olarak, sanat yemekte yenmiyor. Ama TRT 2'de yayınlandığı dönemde genç kuşağa resmi sevdiren Bob Ross'u seslendiren Burçin Oraloğlu'nu, hocaların hocası Zeliha Berksoy'u ve dokuz yıllık aradan sonra sahneye geri dönen Deniz Gökçer'i yan yana izlemenin keyfi de bir başka...
ALİCE İÇİN DANS ETTİLER
Serenay Sarıkaya, Ezgi Mola, Enis Arıkan, Şükrü Özyıldız, İbrahim Selim ve Merve Dizdar'ın rol aldığı 'Alice' müzikali, geçtiğimiz sezonun en dikkat çeken işlerinden biri olmuştu. Müzikal, yeni sezona bazı yeniliklerle hazırlanıyor. Müzikalin yeni dansçı ve akrobat seçmeleri geçtiğimiz hafta yapıldı. 300 dansçı, koreograf Beyhan Murphy ve ekibinin ön elemesinden geçti ve sayı 50'ye indirildi. Yeni dansçılar, son değerlendirme sonrası açıklanacak.