Şehit cenazelerine vicdan filtresi
Ekmek yerine ısırdığınız dudaklarınız, su niyetine içinize akıttığınız gözyaşlarınızla yemek, işkenceye dönüşüyor.
Bizler hiç tanımadığımız insanlar için bunca acı çekerken, varın siz o ateşin düştüğü ocakları düşünün.
Ben ne kadar empati yaparsam yapayım, o büyük acının zerresini bile hissedemem, biliyorum. Ama çok iyi bildiğim bir şey var: Bize yadigar kalan şehit ailelerini her daim koruyup kollamak zorunda olduğumuz... Buna öncelikle haber merkezlerinden başlamamız gerekiyor. O ham görüntüler, montaj masasına geldiği anda üzerimize vicdandan örülü bir hırka geçirmemiz şart.
Bir şehit anasının bağrını yumruklayıp kendisini yerden yere atması... Asker yolu bekleyen nişanlı genç kızın 'Bizim düğünümüz olacaktı' diye ağıt yakması... 5 yaşındaki yetimin akıttığı gözyaşlarının, tabut üzerindeki asker fotoğrafının camından süzülmesi...
Ayakta duramayan babalar, saçını başını yolan bacılar, feryatlar, figanlar... Bir insanın yaşamında bundan büyük 'mahrem' olabilir mi? Kim ister ki hayatının en acı gününde 75 milyonun önüne çıkmayı?
En zayıf, en korunaksız, en acınası haliyle 'haber' olmayı?
İmkan olsa da o aziz şehitlere sorsaydık, 'Milletin, hele ki düşmanlarınızın, ailenizi bu halde görmesini ister miydiniz?' diye... Ne cevap verirlerdi sanıyorsunuz?
Siz, ABD'de İkiz Kuleler yıkıldıktan sonra, Fransa'da onca insan vahşi teröre kurban gittiğinde; aileleri put gibi durdu mu sanıyorsunuz? Elbette onlar da feryat etti, onlar da hıçkıra hıçkıra ağladı, kendilerini yerden yere attı... Ama onların bu 'en korunaksız ve mahrem' anlarına ait bir tek görüntü bile medyada paylaşılmadı.
Peki ne gördük Fransa'da?
Tüm devlet erkanıyla birlikte kurban yakınlarının en vakur şekilde Cumhuriyet Meydanı'nda yürüyüşlerini... Tabii ki, şehit cenazelerini sansürlemekten önce yapmamız gereken bir şey var: Bu acılara neden olan terörün kendisini engelleyip bu dayanılmaz manzarayı ortadan kaldırmak... Ama bu gerçekleşene kadar, şehitlerimizi, onların aziz hatıralarını ve bize emanet ettiklerini koruyup kollamak zorundayız.
Tüm haberci dostlarıma, sadece meslektaşları olarak değil, her bültende vicdanı oluk oluk kanayan sade bir vatandaş olarak yalvarıyorum:
Ne olur artık şehit cenazesi haberlerini vicdan filtresinden geçirip öyle yayınlayın. Lanet olsun, şehit cenazesinden gelecek reytinge...
EN SON HABERLER
- 1 Yargı’nın Tuğçe’si Merve Ateş o sahneyi anlattı: Rüya olmasını istedim, çok ağladım!
- 2 "Hello 40" Yeni yaşını kutlayan Aslı Enver’e arkadaşlarından mesaj yağdı! Eda Ece'den Aslı Enver'e "Annelerin en süperi, en iyi dost"
- 3 "E küçüklükten belliymiş" Kızılcık Şerbeti'nin Kıvılcım'ı güzel oyuncu Evrim Alasya'nın çocukluk karesi sosyal medyaya damga vurdu!
- 4 Arabian Travel Market Dubai Fuarı’nın yıldızı Bozdağ Film Platoları oldu! Burak Özçivit ile Özge Törer'e büyük ilgi...
- 5 Sır gibi saklıyor! Ebru Gündeş’in kız kardeşi Aslıhan Gündeş Akça'yı görenler “Ebru’nun ikizi mi?” diyor!
- 6 Tatlıses'in keşfi Azeri kızı Günel estetiğin dibine vurmuştu... Annesi güzelliğiyle kızını solladı! Tam bir esmer güzeli...
- 7 İbrahim Erkal aramızdan ayrılalı 7 yıl oldu… Eşi Filiz Erkal'dan paylaşımlar peş peşe geldi! Sadece 12 gün görebildiği kızı Elif Su kocaman oldu!
- 8 Serenay Sarıkaya'nın babasına bakın! Annesi Ümran Seyhan yasak aşkla manşetlerden düşmezken o gözlerden uzak
- 9 31 yaşındaki Serenay Sarıkaya bu sefer şaşırttı! İşte Serenay Sarıkaya’nın boyu…
- 10 Sibel Can'ın küçük oğlu Emir şimdilerin yakışıklı çapkını! Emir Aksüt ablası Melisa Ural'ın paylaşımına damga vurdu!