Salı 08.10.2014

Senaryoyu okurken gözlerim doldu

ATV'de yarın ilk bölümüyle ekrana gelecek olan 'Üç Arkadaş' isimli dizide rol alan Bülent Seyran: İtiraf etmeliyim ki, senaryoyu okuduğum zaman gözlerim doldu. Seyirci, bizi izlerken gülerken bile burukluk hissedecek

Bülent Seyran; Yeşilçam'ın usta yönetmenlerinden Memduh Ün'ün 'Üç Arkadaş' filminden aynı isimle ekrana uyarlanan dizinin kadrosunda yer alıyor. Ün'ün 1958 ve 1971 yıllarında iki kez sinemaya çektiği filmin son versiyonunda Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır, Halit Akçatepe ve Müşfik Kenter rol almıştı. Yarın ilk bölümüyle ATV ekranlarında yayınlanacak olan dizide başrolleri ise Seyran'ın yanı sıra Burak Hakkı, Hakan Yılmaz, Leyla Feray ve Anıl İlter paylaşıyor. Bülent Seyran ile yeni dizisi hakkında konuştuk...
'Üç Arkadaş' dizisinde rol almayı neden istediniz?
Senaryoyu okuduğum zaman bu dizinin konusu ve yapısının çok samimi olduğunu düşünmüştüm; hâlâ da öyle düşünüyorum. Hepimiz yıllarca Yeşilçam filmleriyle ağlayıp güldük. Filmlerdeki o samimiyet yüzünden o filmleri defalarca izledik. Umarım bizim dizimiz de o kadar samimi olur. İtiraf etmeliyim ki; senaryoyu okuduğum zaman gözlerim doldu.
FİLMİ HATIRLAMIYORUM
Filmi izlemiş miydiniz?
Filmi daha önce izlemiştim, son dönemde izlemedim. O kadar uzun zaman olmuş ki hatırlamıyorum bile ama bende bıraktığı duygu çok net. Teklif geldikten sonra etkilenmemek için filmi izlemedim.
Dizide hangi karakteri canlandırıyorsunuz?
Daha önce Salih Tozan ve Müşfik Kenter'in oynadığı karakteri canlandırıyorum ama uyarlama bir senaryo olduğu için isimler ve mesleklerimiz farklı.
'RIZA' ÇOK SIKICI BİR KİŞİLİK
Karakterle ilgili bilgi verebilir misiniz?
'Rıza'; arkadaşları arasında en disiplinli ve hayatı ciddiye alan karakter; yalan söyleyemiyor, pis gezmek istemiyor, kolay yoldan değil, çalışarak para kazanmak istiyor. Arkadaşları 'Murat' ve 'Mahir'i ailesi gibi gördüğü için evlilik gibi hayalleri de yok. Kısacası aslında sıkıcı bir kişilik.
Sinema filminin dizi versiyonunu yapmanın avantajı ya da dezavantajı nedir?
Sinema filminde anlatmanız gereken meseleyi, belirli bir sürede anlatmalısınız ama dizide böyle bir zorunluluk yok. Bence en büyük avantajı; dizi çekerken bol bol vaktiniz var. Dezavantajını ise senaristlere sormak lazım.
Hikayenin günümüz koşullarında seyirci tarafından benimseneceğini düşünüyor musunuz?
Koşullar ve dönem ne kadar değişirse değişsin, insan duyguları değişmiyor. Daha önce de söylediğim gibi; eğer samimiyetimizi seyirciye aktarabilirsek, benimseyeceklerdir. Genellemek istemiyorum ama gülerken bile bir burukluk yaşayacaklar. İnsanlar ertesi gün, 'Akşam 'Üç Arkadaş'ı izlerken çok güldüm' veya 'Ağlamaktan içim çıktı' diyemeyecek.
Seyirci sizi 'Fatmagül'ün Suçu Ne?' dizisiyle tanıdı. Sizi hâlâ oradaki karakterinizle hatırlayanlar oluyor mu?
İlk başlarda çok oluyordu. Zaman zaman yine oluyor ama bu beni rahatsız etmiyor. Ben her yeni rolde eskisini unutturacağımı düşünüyorum. Yaz başında ATV'de yayınlanan 'Dur Durabilirsen' isimli programda yer almıştım. Kimse de 'Fatmagül'ün Suçu Ne?' dizisindeki adam diye bahsetmemişti. Demek ki bu algı zamanla kırılıyor. Öyle de olması lazım. Beni başka bir yapımda tanıyan birinin daha sonra 'Bu adam hiç de öyle değilmiş' demesi benim için başarıdır.
SULU GÖZLÜ BİR MİLLETİZ
'Fatmagül'ün Suçu Ne?' dramdı, bu dizi de melodram. Dramda kendinizi daha mı iyi ifade ediyorsunuz?
Ben dram ya da komedi diye ayırmıyorum. Saf insanların komedisine daha çok güldük. Zeki adamın komedisine Cem Yılmaz'larla gülmeye başladık. Sadri Alışık gibi farklı bir fenomen var ama biz hep başka şeylere güldük. Komedi anlayışı değişti. Sulu gözlü ve yufka yürekli bir milletiz. Bu yüzden bizim halkı ağlatmak çok kolay. Ancak ağladığımızı kimsenin görmesini istemeyiz. İnsanlar yalnızken ağlar, beraberken güler. Bu yüzden komedi filmleri gişede çok başarılı oluyor.
DOLMUŞ MUAVİNİNİ CANLANDIRIYORUM
'Aşka 103 Adım' isimli oyununuz devam ediyor, değil mi?
Evet, oyuna devam ediyoruz. 'Aşka 103 Adım'ı iki sezonda toplam 200'e yakın kez oynadık; çok iyi geri dönüşler alıyoruz. Tiyatrokare'nin oyunları uzun soluklu oluyor.

Bu yaz 'Yusuf&Yusuf' adlı sinema filminde rol aldınız. O filmden ve rolünüzden de bahseder misiniz?
'Yusuf&Yusuf'; Süreç Film'in yapımcılığını yaptığı, Ersoy Güler'in yönettiği bir film. Orada 'Kamil' isimli bir karakteri canlandırıyorum. 'Kamil', 'Yusuf'un dolmuşunda muavinlik yapıyor. Ayrıca 'Yusuf'un müstakbel bacanağı. Ancak tam düğün gününde 'Bombacı Yusuf'un dolmuşa binmesi ve Papa'nın Ankara'ya gelmesi birleşince, 'Kamil'in evliliği hayal oluyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.