Hafta içi daha önce hiç olmadığı kadar evde vakit geçirince, tahmin etmeyeceğim yanlarımı keşfettim. Mesela ev dekorasyonuna el attım; şu an köşe yazımı yazarken mutfağım yenileniyor. Bir de eşya detoksuna başladım; ne kadar az eşya, o kadar nefes...
Giden eşyaların yerine yeni ve enerjisi yüksek aksesuvarlar ve ciciler alacağım şimdi. Bir de kış insanı olmadığımı bir kez daha anladım; ne kar yağışına hazırlıklıyım, ne de buz gibi soğuk havaya... Hâlâ bir kar botum yok; eldiveni, atkıyı sevemedim gitti. Elim yüzüm donsa da kat kat giyinmek hiç bana göre değil arkadaş!
Benim aklım; Şeyma Subaşı ve Aslışah Alkoçlar'ın iç ısıtan, 'Offf ben neden orada değilim!' deyip kendimi paraladığım Meksika- Tulum tatili fotoğraflarında kaldı. Sıcacıktır oralar şimdi...
Bu hafta kar yağışı nedeniyle evlerimizde daha çok kalsak da, şehirde tempo düşmedi. Peki neler mi oldu?
Nişantaşı'nın yenisi Must'ta, Dilahan Doğan'ın ikinci kişisel sergisi açıldı. 'Aynanın İki Yüzü' adlı serginin hikayesini ve fikrini çok sevdim. Bir ay boyunca Must'ta Dilahan'ın eserlerini görebilirsiniz. Sergi için düzenlenen parti, perşembe akşamının hareketli etkinliklerinden biriydi. Şehrin popüler simalarının katıldığı partide muhabbet eserlerdeki yaratıcı fikrin etrafında dönüp durdu. Aslında hepimizin sahip olduğu başka bir yüz daha mı var? Tıpkı gece ile gündüz arasındaki fark gibi miyiz biz de? Evdeki ben ile dışarıdaki ben arasındaki fark gibi mi hayat? Yalnız olduğunuz ve insan içine
karıştığınız zamanlar arasındaki değişimi hiç düşündünüz mü? Peki hangisi aynadaki gerçek yüzümüz?
DJ Mahmut Orhan'ın doğum günü partisi, ünlü isimlerin katıldığı bir başka kopmalı geceydi. Mahmut, bu kez DJ kabinine geçip arkadaşları için çaldı.
Geçtiğimiz günlerde 'Asmalımescit zamanları geri mi dönüyor?' dedirten bir açılış partisi vardı. Nişantaşı Reasürans'daki Corridor, Asmalımescit'e taşınmış, ilk Türkçe müzik gecesini de organize etmişler. Bazı cool tipler, Corridor'un açılışı nedeniyle Beyoğlu'nda dolanıyordu. Meraklısı için; Corridor eski Delicatessen Pera'nın yerinde. Şimdi kafalardaki soru şu: İstanbul sosyal yaşamında cuma gecesi nasıl geçecek? Mekanlar dolacak mı? Gençler dışarıya çıkacak mı? Göreceğiz...