Sertap Erener, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlattı
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda verdiği konserinin gelirini darbe girişiminde hayatını kaybeden şehitlerin ailelerine bağışlayan şarkıcı Sertab Erener, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlatarak "Darbe bildiri okunurken hepimiz birbirimize sarılıp ağladık, çünkü çok yoğun bir şeydi yaşadığımız. Bildirinin okunduğu anda 10 yıl yaşlandım!" dedi.
Şarkıcı Serteb Erener, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşadıklarını Habertürk'ten Kübra Par'a anlattı:
Yeni albümünüzün adı 'Kırık Kalpler'. Türkiye'nin son dönemdeki ruh haline de denk düştü diyebilir miyiz?
Denk düştü gerçekten. Doğduğumuzdan beri bu ülkede melankoli bitmiyor. Bir yerlerden geçiyoruz, dibe vurup tekrar çıkıyoruz. Hayat gibi ülkenin durumu sanırım. Kişisel olarak benim açımdansa ironik aslında. İnsanların hayatlarında birtakım şeylerden geçtikleri melankolik dönemleri oluyor, bazı şeyler birikiyor. Daha sonra bir açıklığa çıkıyorsunuz. Şu an çok iyiyim ama albüm iyi olmadığım bir dönemin şarkıları ve melankolisini yansıtıyor.
"İNSANLAR BİRLİKTE ŞARKI SÖYLEMEYİ ÖZLÜYOR"?
15 Temmuz ve sonrasında yaşananlardan sonra insanlar biraz içine kapandı sanki ama sizin geçen haftalarda verdiğiniz 2 konser de çok kalabalıkmış. Halkta bir rahatlama isteği mi var acaba?
Birinci ve İkinci Dünya Savaşı eğlencenin çok olduğu, insanların kendilerini mutlu etmeye çalıştığı dönemlermiş. Halk bir yerden çok sıkışınca başka bir yerden rahatlama istiyor. İnsanlar bir araya gelip şarkı söylemeyi, mutlu bir anı paylaşmayı özlüyor. Bunun payı var. Çok ciddi ve önemli bir yerden geçti Türkiye. Umarım tamamen bitmiştir.
'KAYBETTİĞİMİZ İNSANLAR İÇİN BEN DE KÜÇÜK BİR ŞEY YAPMAK İSTEDİM'
Son konserin gelirini darbe şehitlerinin ailelerine bağışlamamışsınız. Fikir nasıl doğdu?
İlk konser iyi geçince, "Bir tane daha yapalım" dediklerinde bir anlamı olsun istedik. Bu yüzden konseri 15 Temmuz Şehitleri'ne adamak, kaybettiğimiz insanlar için küçük de olsa bir şey yapmak istedim.
"BİLDİRİNİN OKUNDUĞU ANDA 10 YIL YAŞLANDIM"
Darbe girişimi gecesi siz neler yaşadınız? Korkutucu muydu?
Ben küçükken bir darbe daha yaşamıştım. Onunla bunun arasında bir karşılaştırma yapıyorum. Bu çok garip bir şekilde başladı. Ne olduğunu anlamadan sosyal medyadan yapılan paylaşımlarla başlayan ve sabaha kadar devam eden bir şey yaşadık. Bildirinin okunduğu anda 10 yıl yaşlandım! "Hayır, lütfen bu gerçek olmasın, bunu yaşamayalım bir kez daha" dedim. Hepimiz birbirimize sarılıp ağladık, çünkü çok yoğun bir şeydi yaşadığımız.
Ailenizle mi beraberdiniz?
Evet, abim Serdar (Serdar Erener), eşi Nil (Nil Karaibrahimgil), çoluk çocuk hep birlikteydik ve herkes gibi sabahladık.
Siz "Hayatımın neşeli bir dönemindeyim" dediniz. Memleketin bu durumu ruh halinizi nasıl etkiliyor?
Bu atlattığımız şeyin çok ağır bir şey olduğunu biliyorum. Sokaktaki herkes çok etkilendi. Bir de terör var. Bu stres ve bir gün sonranın bilinmez olması insanda baskı yaratıyor. Bu yüksek stres halini normale çevirmemiz lazım ki nefes alabilelim. Esas risk bu yaşanan gerginliği normalize ediyor olmamız bence. Alışıyor olmamız çok tehlikeli, alışmamalıyız.
"ORTAK ACILARDA BİRLEŞELİM, KONSERLER İPTAL EDİLMESİN"
Müzik piyasasına nasıl yansıdı yaşananlar?
Müziğe direkt etki etti. Enteresan bir algı var, bu tip olaylardan sonra hayat olduğu gibi devam ederken olan müziğe oluyor; ilk olarak konserler iptal ediliyor. Burada müziğin genel algısıyla ilgili bir sorun var. Müzik sadece eğlence aracı değildir. Bizi iyileştiren ve bir araya getiren bir yanı da var. Ortak duygularda ve acılarda birleşmek çok önemli bir enerji. Siyaset bizi bölüyor, oysa müzik birleştiriyor.
Özellikle Türkiye'nin kutuplaşmış atmosferinde herkes bir araya geliyor konserlerde.
Kesinlikle öyle. Dinleyicini seçmezsin. Bizi yapıştıran ve güzelleştiren bir şeyken en ihtiyacımız olduğu ortamda müziğin kalkıyor olması doğru değil bence. "Bunu birileri yapıyor" demiyorum, bu psikolojik bir fikir oldu ve uzun zamandır böyle yapıyoruz.
'Yas dönemlerinde konserler iptal edilmesin' mi diyorsunuz?
Evet, tam tersine yapılmalı bence. Hatta bir araya geldiğimizde kaybettiğimiz insanları anmalı, sonra yaralarımızı iyileştirmek için ihtiyacımız olan müziği almalıyız. Müzik katiyen sadece bir eğlence aracı değil. Ayrıca herkes bir şekilde hayatına devam ediyor. Diziler devam ediyor, insanlar içmeye, gezmeye, arkadaşlarıyla buluşmaya gidiyor ama biz niyeyse müzikle bir araya gelemiyoruz.
EN SON HABERLER
- 1 Ümit Erdim ve Seda Erdim sessiz sedasız boşandı mı? Soyadını değiştirince takipçileri ayaklandı...
- 2 Tuba Büyüküstün'ün ikizleri Maya ve Toprak kocaman oldu! Babaları da çok ünlü bir oyuncu! Biri anneye diğeri babaya benziyor...
- 3 Yargı'nın savcı Ilgaz'ı Kaan Urgancıoğlu'nun kardeşi de çok ünlü! Meğer yakışıklı oyuncuymuş....
- 4 Eda Ece'den minik kızı Mina İpek ile yeni poz! "Minnoşumla günler böyle geçiyor"
- 5 İnci Taneleri'nin Azem'i Yılmaz Erdoğan'ın siz bir de gerçek kızı Berfin'i görün! Oyuncu olacak derken ters köşe yaptı!
- 6 Yargı'nın güzel yıldızı Pınar Deniz Cannes'da nefes kesti! Derin dekolteli büstiyeriyle tüm gözleri üzerine topladı...
- 7 Üçüncü kez ertelediler...Serkan Keskin ve Meriç Aral'ın düğün tarihleri belli oldu
- 8 Şevket Çoruh’tan güldüren ‘Serenay Sarıkaya’ esprisi
- 9 Türk Sineması'nın efsanesi Münir Özkul'un 93 yıllık ömrüne 4 evlilik sığdırmıştı! Hiç bilinmeyen oğlu ortaya çıktı!
- 10 Kuruluş Osman nefes kesen bölümüyle seyirciyi ekrana kilitledi! Osman Bey Mekece’yi fetheder!