Perşembe 28.08.2009
Son Güncelleme: Perşembe 27.08.2009

Sete koşa koşa geliyorum 'Aile Saadeti' yaşıyorum

'Aile Saadeti' dizisinde 'Mahir'i oynayan Engin Hepileri, "Bastonundan köstekli saatine kadar Mahir'in her şeyini seviyorum" dedi ve ekledi: Sette Yetkin Ağabey'le gülme krizine giriyoruz!

Yetkin Dikinciler'in başrol oynadığı, Türkiye'nin ilk dönem komedisi 'Aile Saadet'inde, evin küçük kızına aşık 'Mahir' karakterini Engin Hepileri canlandırıyor. "Rolümü üzerime çok yakıştırdım. Bastonundan, köstekli saatine kadar 'Mahir'in her şeyi çok hoşuma gidiyor" diyen Hepileri, kasım ayından itibaren de Kenter Tiyatrosu'nda sahnelenen 'Cimri' oyunu ile karşımıza çıkacak...
* Senaryoyu ilk okuduğunuzda tepkiniz ne oldu?
Senoryuyu okurken henüz benim rolüm belli değildi ama 'Mahir' karakteri öyle güzel bir yerde duruyordu ki çok hoşuma gitmişti. Ama diğer rolleri de çok beğenmiştim. "Nereye koyarsanız koyun beni, bu işte olmak istiyorum" dedim. Hatta belki 'Mustafa' olacaktı rolüm ama sonra 'Mahir' olmasına karar verildi.

BAMBAŞKA BİR HAVA VAR

* Yetkin Dikinciler, 'Aile Saadeti'nden bahsederken "Tiyatrodan aldığım hazzı alıyorum" demişti. Siz de aynı şeyi düşünüyor musunuz?
Evet çünkü şimdiye kadar çoğunluğun tiyatrocu olduğu bir sette hiç çalışmamıştım. Değişik sektörlerden insanlar da oyunculuk yapıyor ülkemizde. Doğaldır da bu; becerisi ve yeteneği olan herkese açık bir meslektir oyunculuk. Ama burada bambaşka bir hava var. Buranın tarihi dokusu, karşımdaki oyuncuların profesyonel olması, her sahnede bana değişik bir lezzet veriyor. Yetkin Ağabey'le birkaç kez gülme krizinden sahneyi çekemediğimiz anlar bile oldu! Çok keyifli her şey, sete koşa koşa geliyorum.
* Dönem işi olmasının da etkisi vardır herhalde...
Tabii... Aslında aile havası oldu burada. Her yaştan insan var; çok tecrübeli ağabeylerimiz var, yaşıtımız oyuncular var, ufaklıklar var. Onlar da heyecanlı. Gerçekten biz burada üç kuşak bir aileyiz aslında ve iç içe yaşıyoruz neredeyse. Ortaya çıkan sıcaklık da diziye ve sahnelere yansıyor.
KEŞKE BEN DE OLSAM
* Dönem işi çekmek çok zor bir iş... Senaryoyu ilk okuduğunuzda "Biz bu işi yapamayız" dediğiniz oldu mu?
Evet her anlamda zor bir iş; oyunculukları bambaşka bir tarz istiyor, onun dışında teknik başka şey istiyor, ışık farklı olacak, kostümler farklı olacak... Ama proje başladığından beri biz nasıl bir iş çıkacağını kafamızda hayal ettik. Herkes aslında kendi üstüne düşen görevi yaparsa en zor işler bile kolaylaşabiliyor. Ama tabii ki teknik açıdan zorluk yaşıyoruz. Mesela etraftaki elektrik kabloları veya asfalt gibi faktörler bizi biraz zorluyor. Ama bu da işimizin bir parçası... Arkadaşlarımdan da çok iyi tepkiler geliyor. Hatta "Ya çok kıskandım, keşke ben de olsaydım" diyenler oldu. Bu da bizi keyiflendiriyor.

HAYATIMDA İLK KEZ BU ROL İÇİN BIYIK BIRAKTIM!

* Mahir nasıl bir karakter?
Mahir garibim Nazlı'ya çok aşık! Aşkından dolayı da durum komedisinin içinde kalan bir adam... Üstelik bir de yalanın içine düşüyor. Nazlı'yı ikna ederse güzel bir izdivaç olacak. İzdivaçtan sonra da evin içinde yaşamaya devam edecek.
* Bıyık bırakmış mıydınız daha önce hiç?
Yok bırakmamıştım. Aslında bıyık itici gelirdi ama yavaş yavaş uzadıktan sonra hoşuma da gitti. Bir süre bıyıklıyız galiba...
* Selim Paşa'yı yeni bir oyun bekliyor!
'Aile Saadeti' bu akşam üçüncü bölümüyle yayınlanacak. Konusu şöyle: Selim, Ramazan'da fakire iftar yemeği verilmesi için çarşıdaki dükkanın kirasının kullanılmasını ister. Ama evde yeni bir oyunla karşı karşıya gelir. Ev ahalisi oyunlarına Eleni'yi de alet eder. Zor duruma düşen ve Selim Paşa'nın güvenini kaybetmek istemeyen Eleni'ye Didar yardım eder. Nazlı'nın gönlünü almaya çalışan Mahir ise aileyi Ramazan eğlencesine çağırır.
ESKİ DİLE HAKİM OLMAYA ÇALIŞTIM
* Rolünüze nasıl hazırlandınız?
Sevdiğim kitapların eski çevirilerini okudum, eski dile vakıf olmaya çalıştım. İyi çekilmiş dönem filmlerini izledim. Mesela 'Kurtuluş' ve 'Harem Suare'. Duruşlar, bakışlar, o bıyık burmalar için değişik resimler buldum. Aralarını da ben doldurdum.

* İzleyenlerden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Bir kere benim hissettiğimi seyircilerden duymak çok hoşuma gidiyor. Çünkü rolü çok seviyorum; adamı çok yakıştırdım üstüme... Elindeki o bastonu kullanmasından, köstekli saatine kadar her şey çok hoşuma gidiyor. Ben rolümü sevince, karşılığında da iyi tepkiler alıyorum. Bu da beni daha fazla heyecanlandırıyor ve heveslendiriyor.
* Tüm hayatımı tiyatroya adadım
Tiyatro benim için yaşam biçimi... Dizide de oyunculuk yapıyorsun ama tiyatronun yapısı ayrı. "Her gece aynı oyunu nasıl oynuyorsun?" derler. İki gece üst üste aynı seyirci gelse de her gecenin tadı başkadır. Dizilerde ise işimizi en iyi şekilde yapıyoruz, ondan sonrası yönetmene ve kurgucuya kalıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.