Seyyal Taner'in kızı varmış!
Müziğe geri dönmüş Taner, onu anlatıyor.
Enerjisi o kadar yüksek ki, okuduğum satırlarda bile bir coşku var.
Kısa cümleler kuran insanları severim ben.
Lafı döndürüp dolaştırmadan; üç-beş satırlık cümlelerle değil de, derdini kestirmeden anlatanları yani.
O da öyle vermiş cevapları, tıkır tıkır gidiyor röportaj.
Ve ne güzel şeyler söylüyor.
Biraz kendime benzetiyorum.
Sürekli 19 yaşındaymış gibi yaşamasını, aşık olduğu adamın peşinden her şeyi bırakıp, çekip gidebilecek kadar gözü kara oluşunu... Sonra aşk bitince, hiçbir pişmanlık duymadan, öyle lanet falan etmeden, hiçbir şey olmamış gibi geri dönüp kaldığı yerden başlamasını falan... "Demek o da benim gibi" diyorum, hayat önüne ne getirirse eyvallah deyip sorgusuz sualsiz yaşıyor.
En önemlisi de bağımsızlığa bağımlı...
BÜTÜN ENERJİ KESİLDİ
Fakat her şey 10 numarayken birden o bölüme geliyorum.
Meğer çok genç yaşta bir evlilik ve bir çocuk yapmış Taner. Bir kız çocuğu. Babası yabancıymış, anladığımız kadarıyla İspanyol. "Peki şimdi nerede kızınız?" diyor Ayşe Arman.
Buna da yine kısa cümlelerle cevap geliyor.
Frankfurt'ta imiş.
Çünkü orada doğmuş, orada büyümüş.
Babasının yanında kalmış. Annesini ise tatillerde vs. görmüş.
İşte tam bu noktada gazete sayfasından akan bütün enerji bir anda kesiliverdi. Çünkü benim için hiçbir neden, hiçbir gerekçe; bir annenin evladını babaya bırakıp gitmesini haklı gösteremez.
Anasının doğurup bıraktığı o kız çocuğu sanki bir anda gözümün önüne geldi. Arada bir gördüğü bir annesi varmış onun. Çok ama çok acıklı geliyor bu tablo bana.
ÇOCUĞA ANNE LAZIM
Yazının sonunda kadın hakları için mücadele ettiğini söyleyen Seyyal Taner bir de öğüt vermiş bizlere: "Ayakları üzerinde dursunlar, cesur olsunlar. Şikayet ettikleri ama aynı zamanda da sevdikleri erkekleri bağışlayarak kucaklasınlar..."
Bir hemcinsi olarak naçizane benden de kendisine bir öneri gelsin o zaman: "Sevdikleri erkekleri kucaklayana kadar doğurdukları evlatlarını sarıp sarmalasınlar.
Arkalarında bırakıp bilmemkaç bin kilometre öteye gitmesinler.
Bir çocuğa, arada bir gördüğü değil, kucağından hiç inmediği bir anne lazım; bunu hiç unutmasınlar."
EN SON HABERLER
- 1 "Bu nasıl anne Maşallah" Çağla Şıkel'in annesi güzelliği ile sosyal medyayı salladı! Oğulları Kuzey ve Uzay annesine koştu...
- 2 Yavuz Bingöl halk ozanı olan annesi 'Şahsenem Bacı'yı anlattı: Yanlış giden kariyerime şekil verdi...
- 3 Eurovision yarı finali bitti ama o gece yaşananlar tüm dünyada konuşulmaya devam ediyor! Eurovision komitesi İsrail’i nasıl kolladı?
- 4 Yargı’nın Tuğçe’si Merve Ateş o sahneyi anlattı: Rüya olmasını istedim, çok ağladım!
- 5 Esra Ceyhan'la A'dan Z'ye ile efsaneler arasına adını yazdırmıştı... 55 yaşındaki Esra Ceyhan son hali ile şaşırttı!
- 6 Bir zamanlar genç kızların sevgilisiydi... Kavak Yelleri'nin Deniz'i İbrahim Kendirci'ye yıllar vız geldi! "Bir insan hiç mi yaşlanmaz"
- 7 Perihan Abla'nın 'Meraklı Melahat'ı, Ruhsar'ın 'Gözüm Abla'sı ve daha nicesi... 75 yaşındaki Tuluğ Çizgen son hali ile "Ah acımasız yıllar" dedirtti!
- 8 Arabian Travel Market Dubai Fuarı’nın yıldızı Bozdağ Film Platoları oldu! Burak Özçivit ile Özge Törer'e büyük ilgi...
- 9 ‘Biz Bize’de
- 10 Kimler gelmiş