Sadece oyunun rengini açıkladığı için bir sanatçıyı silip atmak, adının verildiği sokağın tabelasını indirmek ve milyonlarca hayranını hiçe sayıp, ona "Sazan" demek hangi demokrasi anlayışı ile açıklanabilir? Sizin siyasi görüşünüz, referandumdaki eğiliminiz, Sezen'den farklı olabilir. Onun referandum sürecindeki kararı sizi şaşırtabilir, hayal kırıklığına uğratabilir. Ama o Sezen ki, yıllardır sadece şarkı yazıp, söylemez. Bu toplumu ilgilendiren her hassas meselede sanatçı duyarlılığını konuşturur. "Barış" der, "Adalet" der, "Töre cinayetlerine hayır" der, "Haydi kardelenler okula" diye haykırır. Sus pus oturarak, rengini belli etmeden müzikal yeteneğini sadece paraya tahvil edip, gününü gün eden sözde sanatçılardan farkı budur. Evet, oy kutsaldır, özeldir, en önemli kişisel haktır. Oy'un "mahremiyetine" saygı göstermek gerekir. Ama aynı saygıyı, Sezen gibi kalbinden taşan her şeyi halkıyla paylaşmakta sakınca görmeyen, coşkulu yüreklere de göstermek gerekir. Tarkan'a "İşine bak", Fazıl Say'a "Kes sesini" demek ne kadar antidemokratikse, "Evet" diyen Sezen'in kapısına kırmızı çarpı işareti koymak da o kadar antidemokratiktir. Sadece "oy'unun rengi" nedeniyle Sezen'in isminin yazılı olduğu tabelayı duvardan indirmek, "derisinin rengi" nedeniyle bir insanı restorandan içeri sokmamak kadar "tehlikeli" bir ırkçılıktır. O Sezen ki, bugüne kadar müziğimize kazandırdıklarıyla, nefes verdiği her notayla, Türk insanının yüreğine aşkı, hasreti, sevdayı, umudu kazımasıyla gönül meydanlarımıza zaten asla indirilemeyecek heykeller dikmiştir. Küçücük bir sokağın paslı tabelasında ismi olsa ne olur, olmasa... Neyse ki İzmir Konak'tan medeni bir belediye başkanı (Hakan Tartan) çıktı da, Sezen'in doğup, büyüdüğü sokaktaki tabelayı yerine koyup, bu ayıbın bir kısmını temizledi. Şimdi Melih Gökçek, Ankara'da bir caddeye Sezen Aksu'nun ismini vermek istiyormuş. Bence hiç gereği yok. Çünkü iş artık, Sezen'in "siyasi mirasının paylaşımına" varmamalı. Eminim bunu Sezen'in kendisi de istemez. Ama eğer birileri tepki göstermek adına tabela indirmek istiyorsa, öncelikle "oy kullanma becerisini bile gösteremeyenlerin" makam odalarının kapısındaki tabeladan başlamalı!..
