Cuma 16.03.2013

Sezen'in sesinin yanına ne koysak muhteşem olur!

Bu akşam Sezen Aksu ve Ara Dinkjian ile aynı sahneyi paylaşacak olan Fahir Atakoğlu: Hem eğlenceli, hem de duygusal bir repertuvar var. Yorumcu da zaten çok güzel... Sezen gibi bir sesin yanına ne koyarsanız koyun, muhteşem olacaktır

Fahir Atakoğlu, Sezen Aksu ve Ara Dinkjian; bu akşam İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Oditoryumu'nda, 18 Mart'ta ise Congressium Ankara'da aynı sahneyi paylaşacak. Fahir Atakoğlu bu projenin perde arkasını anlattı...
Proje nasıl doğdu?
Aslında çok uzun zamandır Sezen'le beraber değişik şeyler denemek, kendine özgün üslupları bir araya getirmek istiyorduk. Bu üçlü de, "Nasıl güzel tınılar yaratabiliriz?" diye düşünürken oluştu. Sezen'in o kadar geniş bir repertuvarı ve güzel melodileri var ki...
DUYGUSAL ANLAR YAŞANACAK
Konserde müzikseverleri neler bekliyor?
Ara ile birlikte Sezen'e daha önce yaptığımız besteleri çalacağız. Seyirciye çok güzel, çok duygusal anlar yaşatacağız. Güzel bir repertuvar var; besteler çok güzel, zaten yorumcu da çok güzel... Müziği az enstrümanla yapmak; hem cesaret istiyor, hem de büyük doyum veriyor insana. Sezen'in bir şarkısı; Amerika'nın en büyük radyolarından biri olan NPR'de, ilk 50 şarkının arasına girdi. Ella Fitzgerald, Billy Holiday gibi sanatçıların bulunduğu listede yer alan bir sesin yanına, ne koysanız; muhteşem olacaktır.
Repertuvar nasıl olacak?
Benim 'İstanbul', 'Lal', 'Alaturka' adlı şarkılarım, Ara'nın 'Vazgeçtim', 'Masum Değiliz', 'Yeniliğe Doğru', 'Yine mi Çiçek?' gibi bilindik parçalarının yanı sıra birkaç enerjik şarkıyı da çıkarmaya çalışacağız. Alaturkadaki fasıl bölümünü vurmalı çalgılar olmadan yapmaya çalışacağız. Hem eğlenceli, hem de çok duygusal bir repertuvarımız var.
Türkiye'nin en önemli müzisyenlerinden biri olarak birçok ünlü isimle çalışmalar yaptınız. Bu size daha büyük bir sorumluluk getiriyor mu?
Her seferinde daha güzel müzik yapmak için oradasınız ve ben değişik formasyonlarda çalmayı çok seviyorum. Hem güzel bir maceraya atılıyorum, hem de zevk alarak sahneye çıkıyorum. Bu yüzden bunu sorumluluk olarak görmüyorum. Sorumluluk; dinleyiciye güzel müzik yapabilmek, bir müzisyen olarak müziği en güzel şekilde çalabilmektir.
DÜNYAYI GEZİN!
Cemal Reşit Rey'in öğrencisi olmak size neler kattı?
Müzikal bilgi olarak çok şey kattı. Cemal Reşit Rey; hem kompozitörlük tarafımı, hem de piyanistliğimi geliştirdi. Bütün bunların haricinde; bizim derslerimiz hayat bilgisi gibi geçerdi. Kendisi o kadar büyük bir hazineydi ki; derslerimiz rüya gibiydi, nasıl başlayıp bittiğini anlamazdım.
Yaptığınız albümler dünya üzerinde milyonlar sattı. Yurt dışında başarıya ulaşmak isteyenlere neler tavsiye ediyorsunuz?
Bütün dünya müzisyenlerinin buluştuğu yer Amerika'dır. Ben de değişik tınıları, üslupları olan insanlarla bir arada olmak ve kendi müziğimi yapmak için oraya gittim. Orada çalan insanların dünyada tanınmasıyla, siz de tanınmaya başlıyorsunuz. Benim en büyük şansım bu oldu. Türkiye'de olsaydım, bunu yapmam zor olurdu. Bu yüzden genç arkadaşlara da hep söylüyorum; buradaki rahatlığı bırakın. Gezmek ve dünya müzisyenleri ile çalmak lazım. Ancak bu şekilde kendi müziklerini dünyaya ulaştırabilirler.
ÜÇ DARBE MÜZİĞİMİZİ ETKİLEDİ
Yıllar önce bir röportajınızda; müzikte dünyanın 40 yıl gerisinde olduğumuzu söylemiştiniz. Bu açığı kapattık mı?
Hem güzel sanatlarda, hem ekonomide Amerika'nın yaptıklarını tekrarlıyoruz ama biraz geriden geldiğimiz için söylemiştim bunu. 80 senelik Cumhuriyet tarihinin, 40 senesi üç darbe ile geçmiş. Bu 40 seneyi bu şekilde geçirmeseydik, inanın çok daha farklı bir yerde olurduk. Müzik açısından bu üç darbenin bizi çok geride bıraktığına inanıyorum. Sanatta istediğimiz yere gelemedik. Şimdi yavaş yavaş bir istikrar yakalandığına inanıyorum. Bu istikrarın sonucunda; kendi söylemek istediklerini söyleyen, kendi söz ve müziklerini yapan birçok kişi çıktı.

DİZİLER VİDEO KLİP GİBİ OLUYOR!

Geçtiğimiz yaz atv'de yayınlanan 'Hz. Ömer' dizisine yaptığınız müzikler dikkat çekmişti. Dizi müziği yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
Türkiye'deki dizi müziği anlayışı bence dünyada tek. Çünkü dünyada ne diziler bu kadar uzun, ne de bu kadar fazla müzik kullanılıyor. Türkiye'de dizilerde müzik kullanma mantığı; video klip çekmek gibi oluyor. Bizdeki dizilerin çoğunda daha sahnede ne olacağını görmeden müzik başlıyor. Ama 'Hz. Ömer'deki müzik anlayışı benim istediğim gibi olmuştu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.