GİYDİKLERİM RÜŞTÜ'NÜN ONAYINDAN GEÇER
Işıl Hanım, sizin için "O olmadan Fashion Week İstanbul olmaz" diyorlar. Çok mu meraklısınız modaya?
I.R.: Moda benim için bir tutku, keyif ama 'Işıl Reçber gelmeden defile başlamıyormuş' diye bir şey yok! Ben Fashion Week'in ancak bir defilesine gidebiliyorum çünkü vakit bulamıyorum. Zaten akşamları yanımda eşim olmadan beni hiçbir yerde göremezsiniz.
Modaya merakınız biliniyor; styling, moda editörlüğü gibi teklifler alıyor musunuz?
I.R.: Çok alıyorum hem de! Televizyon programlarından da, gazetelerden de teklifler geliyor ama ben modayla kendim için ve keyif için ilgileniyorum; bana ticari bir getirisi olması için bir amacım yok. İleride bununla ilgili keyfi bir şey yaparım belki ama bir modaevi açayım, tasarımcı olayım, styling yapayım diye düşünmüyorum. Herkesin yaptığı şeyleri yapmayacağım.
Peki Rüştü Bey, eşinizin giyimine karışıyor musunuz?
R.R.: Benim birtakım kriterlerim var; onlar olduğu sürece hiç sorun yok.
I.R.: Evet, giydiklerim onun onayından geçer.
'BAŞKAN' DİYORLAR!
Işıl Hanım, futbolcu eşleri arasında en çok dikkati çeken, en faal isimlerin başında geliyorsunuz. Bunu neye bağlıyorsunuz?
I.R.: Hatta 'başkan' diyorlar bana! (Gülüyor) Şaka bir yana böyle bir hava yaratıldı ama aslında ben bunu hiçbir zaman istemedim, hâlâ da istemiyorum. Sanki ben otoriteyim, ben başkanlarıyım; hiç böyle bir şey yok ama kendiliğinden gelişen bir şey oldu galiba.
FAYDASI VARSA, BUYURSUN YAPSIN!
Işıl Hanım, sizce neden bu kadar çok dikkat çekiyorsunuz?
I.R.: Ben kendimi geliştiriyorum; bu konuda mütevazı olamayacağım. Hiçbir zaman 'Üniversite okudum, iki tane dil biliyorum, güzel bir evliliğim, iki de çocuğum var; bunun keyfini çıkarayım' demedim. Hep 'Kendimi daha fazla nasıl geliştirebilirim, çocuğumu kendimden daha iyi nasıl büyütebilirim?' diye düşündüm. Öyle olduğunuz zaman da farklı oluyorsunuz.
Aslında burada Rüştü Bey de alkışı hak ediyor bence çünkü bizde erkekler eşlerinin çok ön plana çıkmasını istemez...
R.R.: Ben de bu konuda kendimi geliştirdim! (Gülüşmeler) Eğer eşimin toplum içinde herhangi bir yere faydası oluyorsa; buyursun yapsın. Çünkü bir insan uzun süre bir şeyler almışsa, artık verme zamanı gelmiştir. Işıl'ın da verme zamanı geldiği için, sürekli verme peşinde. Paylaşımcı, başkalarına faydalı olmak da güzel bir şey. Ben Işıl'ın önünü açmıyorum ki, çünkü açmaya gerek yok.
I.R.: Rüştü'yle biz o kadar küçük yaştan beri birlikteyiz ki; artık birbirimize güvenimiz sonsuz. Bu da benim onu, onun da beni rahatsız edecek bir tavır sergilememizi engelliyor. Bir de dışımız her ne kadar modern olsa da, içimizdeki muhafazakâr yan birbiriyle uyuyor. Görünüş olarak o farklı, ben farklıyım ama aslında özümüz aynı.
GELİŞMEMDEKİ DESTEKÇİM EŞİM IŞIL'DIR
Rüştü Bey bu kadar alımlı, güzel bir eşe sahip olmak mutlaka gurur vericidir ama zor da değil mi?
R.R.: Eşim güzel, bilgiye, birikime, her şeye sahip bir kadın; insan tabii ki gurur duyuyor, bir zorluğu yok. Beni evirip çeviren de kendisidir aslında. Ben gelişiyorum ama gelişmemdeki en büyük destekçim de eşimdir. Benim öğrendiğim çoğu şeyin başındaki hoca kendisidir.
I.R.: Estağfurullah, öyle şey olur mu! Eğitmek değil o bence. Bir şeyleri kolaylaştırıyorsunuz, programlıyorsunuz; o açıdan eşiniz, aileniz, çocuğunuz için de rahatlık oluyor. Ben böyleyim, bu konuda mütevazı olamayacağım. Rüştü'yle 15 senedir evliyim, hep bu şekilde yaşadık. O da buna alıştığı için öyle söylüyor; evirip çevirmeden kastı bu.