ÇIKIŞ NOKTAM 8 YAŞINDAKİ KIZIM
Filminizin çıkış noktası neydi, anlatır mısınız?
Açıkçası bu filmdeki çıkış noktam; kızım. Benim de sekiz yaşında bir kızım var. Onun da her çocuk gibi parkta oynama tutkusu var. Her ailenin bir çiçeği vardır; o da çocuktur. Olmayanlara da sorulur; "Siz ne zaman yapacaksınız" diye. Bu baskı da bana böyle bir film çekmeme zemin hazırladı. Ne yazık ki muhafazakar toplumlarda; hem kadının, hem de erkeğin bazı gerçekleri saklama durumu oluyor. Büyük şehirlerde bu biraz kırılsa da, küçük yerlerde hâlâ yaşanıyor. Kısırlığını, defo olarak gördüğü bu sorununu gizliyor pek çok insan... Ben de böyle bir aile yapısını anlatmak istedim. Ama yalnız kadının değil, erkeğin de mağduriyetini anlatıyoruz.
KADIN HİKAYESİ ÇEKMEK BİR DURUŞTUR
Erkek gözüyle, kadın dünyasını aktarmayı nasıl başardınız?
Aslında hikayeyi eşimle beraber yazdık. Kadın bakışını yaratmamda onun da etkisi var. Ben kadın endeksli hikayeler üretmeyi seviyorum. Maalesef günümüzde ataerkil bir sanat yapısı var! Aslında bu durum tüm dünyada da böyle! Kadın karakter üzerinden film yapmak zordur, pek tercih edilmez. Dolayısıyla 'Can'ın kendi içinde, yenilikçi bir duruşu var. Ben kadınlar üzerinden yürümeyi, bunu da dramla anlatmayı seviyorum. Erkeğin yaşantısını en çok belirleyen kişinin kadın olduğunu düşünüyorum. Son sözü hep biz erkekler söylüyoruz; "Peki karıcığım" diyerek.
Öyle misiniz siz de?
Öyleyiz tabii. Bunun gizlenecek bir yanı yok! (Gülüyor)
"SİZDE ÇOCUK EDİNMEK ZOR MU?"
ABD'de filmi izleyenler en çok neyi sorguladı?
Ülkemizdeki aile yapısını irdeleyen sorular geldi. "Türkiye'de çocuk edinme prosedürü böyle zor mu?" diye sordular. Böyle bir durumun olmadığını, bunun ekstrem bir örnek olduğunu söyledik. Sonuçta Türkiye'de her köşede çocuk satan biri yok! "Zorda kalındığında, en az sizdeki kadar illegal yollar var" dedik.