Son Güncelleme: Pazar 21.04.2013
Sivri adamı çok severim Fazıl Say'la iyi anlaşırım
Sokakta birini çevirip "Hasan Kaçan'ı bilir misin?" diye sorsanız, kalıbımı basarım "Heredot Cevdet" der. Aralarından "Feribot Cevdet" diyenler de çıkabilir ama istisnalar kaideyi bozmaz! (Ben uydurmadım, kendisi bizzat anlattı) Uzun süredir sessizliğini koruyordu. Hasan Kaçan'a hayatını, mahallesini ve gündemi sordum; gelişine vurdu…
METİN DOĞAL KOMİKTİ
Bizde aileden gelen bir şey. Rahmetli Metin benden de komikti. Girdiği ortamı hemen avucunun içine alırdı. İsterse ordinaryüs profesör olsun, isterse cumhurbaşkanı... Hiç fark etmezdi; insanları acayip eğlendirirdi. Ben ne büyük büyük adamların, Metin'in muhabbetinde eğlenmekten dağıldığını gözlerimle gördüm. Öyle bir adamdı. Dedim ya bizde genetik diye. Benim şansım, bu işi meslek olarak seçmiş olmam. Metin bunu hobi olarak yaptı.
İnsan hayata mizah gözlüğüyle bakınca, başta kendi olmak üzere hayatı çok da ciddiye almamayı öğreniyor. Etrafta olan biteni ciddiye almak elbette önemlidir. Ben, dünya hayatının o kadar büyütülecek bir şey olmadığını düşünüyorum. Hayatın; hüznüyle ve neşesiyle bir bütün olduğuna inanırım. Bize aileden genetik miras olarak bu kalmış.
İnsanların yüzünü güldürüyor olmak güzel şey. Gençlik yıllarımda hep kaleci olmak istemiştim. Çok da çabalamıştım ama bizim elimizde kalan, mizahçılık oldu. İnsanları dinlemeyi severim. Her tür insanla anlaşırım. Hele sivri adamlarla daha iyi anlaşırım. Bedri Baykam mesela. Sorsan millete, hiç anlaşamadıklarını söylerler ama ben anlaşırım. Hiç karşılaşmadım ama Fazıl Say'la da çok iyi anlaşacağımı düşünüyorum. Anlaşmanın başı sevgidir zaten. Yeter ki karşılıklı sevgi olsun ve arada gazcılar olmasın.
Mizah da diğer sanat dalları gibi rahatlığı çok sevmiyor aslında. Daha zor dönemlerde ortaya çıkıyor. Çünkü insan bir noktadan sonra içindeki acıyı mizahla dengelemeye başlıyor. Biliyor ki bıraksa, o sıkıntı kendini yemeye başlar. Bu işin hikmeti bu. Sen sanatında bir yaranın izlerini paylaşıyorsun aslında. Bak bizim de geçmişimize, hep zor dönemlerde yapmışız en iyi işlerimizi. 12 Eylül sonrası mesela... Şimdi her şey güllük gülistanlık. Ben zamanında Aktüel dergisinde yazmaya, çizmeye başlamıştım. Televizyon reklamlarıyla falan başladım işe; ilk haftada gelen bir telefonla kovdular beni.
FAZIL SAY'A GAZ VERİYORLAR
Ben görmediğim, şahit olmadığım şey hakkında yorum yapamam. Ama bir şeyi çok iyi bilirim ve onu söylerim: Eğer böyle bir şey varsa, birilerinin ekmeğiyle oynanıyorsa; zulüm evi payidar olmaz. Daha önce yaşayanlar gördüler... Fazıl Say'ın ağzından dökülen kelimeleri candan söylemek isteyen bir kesim var. Fazıl onların dilinden konuştuğu için arka çıkıyorlar, gaza getiriyorlar. Kendi etmek istedikleri küfrü Fazıl etti diye destekliyorlar. Yoksa onun sanatıyla, ifade özgürlüğüyle uzaktan yakından ilgileri olduğuna inanmıyorum. Yarın bir gün Fazıl'ın başına bir şey gelse; bunlar tişörtünü, oyuncaklarını yapıp onun üzerinden para kazanırlar. Bunlar öyle adamlar...
Ben müzikten anlamam. Zaten müzik anlaşılabilen bir şey değildir. Onu anlayabilecek olanlar, işin üstatlarıdır. Bizim gibi normal insanlar müziği ya sever ya da sevmez. İkisinden biridir. Klasik Batı Müziği benim ruhuma hitap etmediği için sevmiyorum. Bu, kötü olduğu anlamına gelmez. Ben Ümit Besen'in piyanosunu, Fazıl Say'ın piyanosuna tercih ederim. Çünkü o bana daha çok hitap ediyor. Bu, 'Fazıl Say kötü' anlamına mı gelir? Asla gelmez. Ne kadar iyi olduğunu ben bilemem, o kadarından anlamam. Severim veya sevmem; benim yapabileceğim bu kadardır...
Hayır canım, ne alakası var! Ben bazı şeylerin kutsallaştırılmasına karşıyım sadece. Batı müziği de önünde ceket iliklenesi, selam durulası bir şeymiş gibi sunulmaya çalışılıyor. Benim için herhangi bir müzik türünden üstün bir yanı olmadığını söylüyorum. Zaten artık yüksek sanat döneminin kapandığını düşünüyorum ben. Artık yüksek teknoloji devrindeyiz.
Ben gider, kendine söylerdim; yaptığının edepli bir hareket olmadığını. Bunun Fazıl'ın sanatıyla bir alakası yok ki. Edepsizlik varsa, bunu dile getireceğiz. Şimdi ben iyi karikatür çiziyorum diye, bu bana önüme gelene küfretme hakkı vermez. Ben oturur konuşurdum, anlaşırdık. Zaten bir gün beraber takılsak lokum gibi olur Fazıl. Güzel güzel anlatırım ben, anlaşırız. Fazıl da sakin kafayla düşünse, doğru olmadığını anlar ama onu rahat bırakmıyorlar. Habire gaz veriyorlar. Sen bir şeye mi karşısın güzel kardeşim; sanatınla salla, dilinle değil.
Sen gazetende böyle bir başlık atınca sorumlu olmaz mısın? Olursun. Bu da bir çeşit yayın. Milyonlara ulaşıyorsun oradan. O yüzden de sorumlusun. Bizi bir arada tutan şey; birbirimize duyduğumuz saygı. Birbirimizi örselemeye başlarsak toplumun çivisi çıkar. Sevmek zorunda değilsin ama saymak zorundasın.
DROGBA MESSI'DEN BÜYÜK TOPÇU
Çocukluğumdan Yasin Özdenak ve Lev Yashin. İlk gençlik yıllarımdan Cemil Turan'ı seçerim. Gençlik dönemlerimden Rıdvan Dilmen ve Hakan Şükür'ü alırım. Bugünden de Drogba'yı seçerim. Ondan daha büyük bir topçu olduğuna inanmıyorum. Messi'nin de muazzam yetenekleri var ama Drogba başka adam. Felsefesiyle çok büyük bir adam. Konuşması, duruşu, tavrı...
Futbolun mizahı yapılacaksa isterim tabii. Bizim millet kara haber okumayı sevmez. Gazeteye bile en arkadan başlar, renkli konuları görmek için. Ağır meseleleri en sona bırakır. O yüzden, mizah önemli; futbolda bile...
ETRAFTA GÖREVİ OLANLAR VAR AŞAĞILAMAK
"Ecnebiler bizim için ne der?' Bununla yatıp bununla kalkan bir kafa var. 'Bizden adam olmaz...', 'Avrupa bizim için ne der?' Kafayı buna takmışlar. Sürekli bilinçaltına bunu yerleştiriyorlar. Ecnebi ne düşünürse düşünsün; bir gün de bana gelip ecnebiyle ilgili ne düşündüğümü sordun mu? Bana ne adamın ne düşündüğünden. Hayatları bitmiş; ölmüşler ağlayanları yok. Mutsuzluktan geberiyorlar. Her şeyin mutluluğunun maddeyle olabileceğini düşünen insanlar var. Ne kadar tüketirse, o kadar mutlu olabileceğini zannediyor. Edepsizlik bizde reklam oldu. Çocuğa 'Daha azıyla yetinme' diyor, 'Açken sen sen değilsin!' diyor. Ne demek azıyla yetinme? Tam tersini söylemen lazım. Azıyla yetinmesini bilecek insan. Mutluluk çok almakla, çok yemekle değil. Bunu öğretmek lazım."
EN SON HABERLER
- 1 Mutfak Bahane final gününe sevilen sanatçı Gülşah Buzlu damga vurdu
- 2 Yıldız Tilbe kaza yaptı! Polis aracına çarpan Yıldız Tilbe ceza yedi
- 3 Yumoş’tan Bambaşka Bi’ Ferahlık Deneyimi
- 4 'Bu evlilik yürümez' Umut Evirgen ve Alina Boz çifti 'Boşanıyorlar' iddialarına isyan etti!
- 5 SON DAKİKA! Acun Ilıcalı'nın acı günü! Acun Ilıcalı'nın amcası Gürbüz Ilıcalı hayatını kaybetti
- 6 İnci Taneleri'nin Azem'i Yılmaz Erdoğan'ın siz bir de gerçek kızı Berfin'i görün... Herkes oyuncu olacak derken!
- 7 Kızılcık Şerbeti’nin Giray'ı meğer usta oyuncunun oğluymuş... 44 yaşındaki Kaan Taşaner annesiyle aynı dizideymiş!
- 8 Yalı Çapkını'nın Seyran'ı Afra Saraçoğlu’nun annesi hayran bıraktı! Güzelliğiyle kızına taş çıkardı!
- 9 Aşk mı yaşıyorlar? Berrak Tüzünataç, Şevval Şahin’in eski sevgilisi Murat Kazancıoğlu ile yakalandı!
- 10 Şarkıcı Emre Altuğ 55 yaşında yeniden damat olmuştu... Partneri Gözde Kansu'dan dikkat çeken çıkış: Karı-koca olarak çok yakıştık!