Star'da geçen hafta yeni bir dizi başladı. 'İçimdeki Fırtına'nın, daha önce onlarca kez izlediğimiz bir intikam konusu etrafında gelişen beylik hikayeler ve yine ekranda yüzünü eskittikçe eskiten 'kadrolu' oyuncularla apartılmış bir yapım olduğundan söz etmiştim. İkinci bölümde olaylar tam da beklediğim gibi gelişti. Şeytan ruhlu kız kardeşi tarafından uçurumdan atılan melek ruhlu kardeş, aslında ölmemişti. Beş yıl sonra 'torun' olarak ortaya çıktı. Ama sadece kılığı kıyafeti biraz değişmesine rağmen nasıl olduysa onu kimse tanımadı. Kardeşi ve hatta evlemeye hazırlandığı sevgilisi bile... Delikanlı, bir arkadaşıyla sohbetinde "Eski sevgilime ikizi gibi benziyor. Ama konuşmaya başlayınca o olmadığını anlıyorum. Çünkü benim tanıdığım kız sıcacık, sevgi doluydu; bu ise soğuk" filan deyince, ağzımdan koca bir 'Yuh' çıkmasına engel olamadım. Yahu biz ekran başındakileri bu kadar ahmak mı sanıyorsunuz? Kıza iş kadını kıyafeti giydirip saçlarına azıcık farklı şekil vereceksiniz ve onu kimse tanımayacak, biz de buna inanıp saf saf o diziyi izleyeceğiz öyle mi? E be güzel kardeşlerim; ilk bölümde başroldeki kıza benzeyen bir oyuncuyu 'konuk' olarak oynatırsınız, ondan sonra da Gizem Karaca yılların ardından bir dizi estetik operasyon geçirmiş olarak çıkagelip intikamını filan şey eder! Bunu düşünmek için drama uleması olmaya gerek var mı?
Tavsiyem belli: Bu milleti 'bidon kafalı' görenlerin sonu hep hüsran olmuştur. Sakın ola ki vatandaşı hafife almayın!
