Perşembe 16.05.2014

Soma acısı ile sosyal yaşamın durduğu an

Soma'daki maden ocağı faciası yaşandığı sıralarda Nişantaşı Nopa'da yemekteydik. Kahkahaların yerini önce sessizlik, birkaç dakika sonra ise hüzünlü bakışlar aldı. Sosyal medya ile hızla yayılan haber ve Instagram üzerinden paylaşılan fotoğraflar masanın gündemini değiştirdi. Ardından hızla haber siteleri tıklanmaya başladı.
Her acı haberin bizi daha da sarstığı bugünlerde; Ulus 29, Fenix ve Cahide gibi popüler mekanlar başta olmak üzere birçok mekan yas kararı aldı.
Üç günlük ulusal yas ile birlikte sosyal hayatın durduğu İstanbul'da, gündemdeki tüm organizasyonlar da iptal edildi.
Rihanna, Cara Delevingne ve Adriana Lima gibi dünyaca ünlü isimler de sosyal medyadaki paylaşımları ile kalbimizi yakan, aklımızı durduran acıya ortak oldu.
Twitter'da #günkömürkarası, #prayforturkey ve #soma hashtag'leri altında yüzbinlerce tweet paylaşılırken, Instagram'da da profiller siyaha boyandı.
EMPATİ YAPMAKTAN KORKMA
Sosyal medyanın gücü ile bilinçlenen bizler, yine tek yürek olduk ve sesimizi dünyanın dört bir yanına duyurduk. Keyiften öteye geçmez gözüyle baktığımız o akıllı telefonlar, bugün bir kez daha gücünü ispat etti.
İnsanoğlu nedense hep böyle anlarda hatırlıyor ölümü. Statü, cinsiyet ve yaş ayırmayan ölüm, aslında her an başımıza gelebilecekken onu görmezden gelerek ölümsüz gibi yaşıyor ve davranıyoruz.
Duyarsızlaşıyoruz, kırıyoruz, döküyoruz.
İnsanlarda bıraktığımız izler, bir gün pişman olma ihtimalimizi aklımıza hiç getirmiyor.
Kendimiz gibi, herkesi de ölümsüz sayıyoruz.
Gazeteleri açtığımızda, nedense hep magazin sayfalarının renkli ve ışıklı satırları çekiyor ilgimizi. Başımıza gelmez sanıyoruz ve başımıza henüz gelmemiş bir şey için yüreğimizin derinlerine bakmaktan, empati yapmaktan korkuyoruz.
Ben ölümü yaşadım ve ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Beni hayata getiren annenin yokluğunun ne demek olduğunu anlatabilecek kadar iyi değil kalemim. O yüzden Soma'da evine ateş düşen her anneyi, her çocuğu, her babayı ve her insanı çok iyi anlıyorum. Ama anlamak yetmez, paylaşmak lazım. 'Ben de buradayım dostum' diyebilmek lazım.
Ölüm hayatımızın bir gerçeğiyken, yapabileceğimiz tek şey; o an gelene kadar kendi gerçeğimizi, yani hayatımızı çok daha duyarlı yaşamak.
YAŞARKEN FARK EDELİM
İnsan baş edemeyeceği duygudan kaçar; sanırım ölüm de bizim için öyle bir olgu.
Onun hakkında konuşmak, düşünmek ve empati yapmak bizi korkuttuğu için hayatın belki de birçok önemsiz detayına yöneliyoruz.
Dünyadaki pek çok savaş, kazalar ve doğal felaketler aslında bizi bir araya toplamak ve bütünlük içinde olmamızı sağlamak için bir vesile. 'Hadi artık uyan, bu dünya sadece senin değil!' diye bağırıyor hayat bize.
İşte bugün, o gün... İnsan olma günü, paylaşma günü.
Ölürken değil, yaşarken farkında olma günü.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.