Sonunu düşünen hakim olamaz
Geçen hafta bu köşede hukuk sistemimizin aksaklıklarını dile getirmek için iki örnek vermiştim. Birinde, karısını uyurken kaynar suyla haşlayan sabıkalı koca hemen salıverilmişti.
Diğerinde, karısının kafasını bastonla çizen 95 yaşındaki dede hapse atılmış, dört yıl sonra kemik yaşının 111 olduğu anlaşılınca serbest bırakılmıştı.
Doktor okurum Tolga Ünsal, meseleyi kendi bakış açısıyla değerlendirmiş.
Önce okuyalım, sonra benim de iki çift lafım olacak:
"Sayın Aytuğ, önceki günkü yazınızı bir solukta okudum.
Özellikle suç işledikten sonra gerekli cezayı almadan aramıza salıverilen kişiler hakkındaki fikirlerinize yüzde 100 katılıyorum. Fakat, bir konuya dikkatinizi çekmek isterim:
Basında hastası tarafından darp edilen doktor haberleri sıklıkla yer alırken; tehdit veya darpa uğramış hakim/savcı haberlerine hiç rastlanmamakta.
Benim kişisel kanaatim, ülkemizdeki hakim ve savcıların, kendilerine veya ailelerine sorun yaratabilecek canilere en alt sınırdan ceza vererek ve tercihen tutuksuz yargılayarak; kendilerinin veya ailelerinin karşılaşabilecekleri tehditleri bertaraf ettikleridir.
Düşünün, kendi karısını ve kızını kesmiş bir kişiyi yıllara mahkum ederseniz, bu cani hapisten çıkınca sizin veya ailenizin başına bela olabilir.
Çete lideri ise adamlarını size musallat edebilir.
Ben de Türkiye'de yaşayan bir hakim olsam, bu tarz canilere verebileceğim en az cezayı verir, kısmen de olsa, kendimi ve ailemi korurdum.
Bir doktor olarak uzun yıllar içindeki tecrübem, bana hasta yakınlarıyla tartışmamam gerektiğini öğretti. Az ceza verme veya tutuksuz yargılama olaylarını bir kez de bu açıdan değerlendirin derim. Saygılarımla...
YAZAR NOTU: Doktor okurumuzun fikrine saygı duyuyorum.
Ama "Ben de Türkiye'de yaşayan bir hakim olsam, bu tarz canilere verebileceğim en az cezayı verir, kısmen de olsa kendimi ve ailemi korurdum" sözüne katılmama imkan yok. Çünkü ben de bir hakim çocuğuyum. Hakimlik, fedakârlık mesleğidir. Sonu gelmeyen tayinler yüzünden çocuklarınız her sınıfı ayrı şehirde okur. Sosyal çevreniz olmaz. Çünkü devamlılığınız yoktur. Zor şartlar altında, derme çatma lojmanlarda üç otuz paraya hep 'geçici' yaşamlar kurarsınız. Evet, tehdit de edilirsiniz, şantaja, kumpasa da muhatap olursunuz.
Dudak uçuklatan rüşvet teklifleri ile namusunuza, şerefinize göz diker, insanlığınızı test ederler. Ama hiçbirini görmezsiniz.
Elinde terazi tutan kadın heykelinin neden gözü bağlı sanıyorsunuz?
EN SON HABERLER
- 1 Bir dönem sokakta yürüyemiyordu! Popstar'ın birincisi Abidin'in son hali gündem oldu! Bakın şimdi ne yapıyor?
- 2 Dilan Polat'ın eşi Engin Polat'ın Instagram hesabından kafa karıştıran paylaşım! Şaşırtan 'maske' detayı...
- 3 Estetikli haliyle neredeyse annesi tanımayacak! Survivor Sabriye Şengül'ün eski halinden eser yok! Tam bir estetik harikası oldu...
- 4 80 yaşındaki Nebahat Çehre'nin zayıflık sırrı ortaya çıktı! Günde sadece 15 dakika....
- 5 Hülya Koçyiğit'ten takipçilerine uyarı!
- 6 Oğuzhan Koç ile evliliğin eşiğinden dönmüştü... Estetiği abartan Zeynep Koçak "Bu sen olamazsın" dedirtti!
- 7 Bahar'ın çilli güzeli Demet Evgar annesini paylaştı görenlerin nutlu tutuldu! "Güzel gözlerini annesinden almış"
- 8 Melisa bu defa annesi için söyledi! Ceyda Düvenci'nin kızı Melisa "Bir tek annem olsun..." şarkısı ile duygulandırdı!
- 9 Mutfak Bahane haftanın finaline sevilen sanatçı Mehtap Yılmaz damga vurdu
- 10 Ünlü çifti tanıyabildiniz mi? '42 yıl... İlk günden bile daha mutlu!'