Pazar 20.09.2010

Şov yapma şov yapma

Müjdeler olsun 'yavşaklı' yepyeni bir konumuz var... Fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut'un dergisi 46'ya kapak olan Haluk Bilginer lafını esirgememiş ve "Oyuncuların çoğu yavşaktır" demiş. Haydi gelsin yorumlar, eleştiriler. Haydi tutmayın oyuncu alemini, belirlensin saflar... Peki çıkışlarına ve ortalık karıştırmalarına alışkın olmadığımız şahane adam Haluk Bilginer bu cümleyi niye kurmuş?
DEVAM ETMESE OLUR
Efendim cümlenin başı ve sonu şöyle: Haluk Bilginer diyor ki; "Ben 'Babam öldü ama hâlâ sahneye çıkarım' yavşaklığına asla inanmam. Önce insandır önemli olan, oyun değil. Ben babam ölürse sahneye falan çıkmam, kıçımı yesin herkes. Bu kadar içini yakan bir şey varken 'Çok üzgünüz ama show must go on' demek... Bırakın bu işleri yani. 'Babamız ölür biz sahneye çıkarız, biz böyleyiz.' Hadi ya!" Sen misin içinden geçeni, dışına vurmaktan korkmayan; 'şov devam etmese de olur, canım yanıyor kardeşim' çeken. Ortalık birbirine girdi tabii. Pek kıymetli Müjdat Gezen abimiz "Bu söylenenleri Muhsin Ertuğrul duysa kemikleri sızlardı..." girişiyle başlayıp sokak tabiriyle Haluk Bilginer'e 'saydırmış'. Özetle Haluk Bilginer'in ne şişirilmiş balon olduğu kalmış, ne de kötü aktörlüğü... Offff... Sonra Ali Poyrazoğlu'na sıra gelmiş, o da "Haluk Bilginer yavşaklık konusunda aynaya bakıp konuşmuş olsa gerek" deyip Bilginer'i 'ar damarı çatlamış' ilan etmiş. Şimdi de sıra bende:
KARİYERİN BİTMEZ
Haluk Bilginer'in sözlerinin altına imzamı atarım. Bilginer baştan sona kadar haklı. Onun 'kıçımı yesinler' dediği seyirci değil, düzen! 'Şov devam etmeli' mantığı. Bunu görmek bu kadar zor mu? Evet! Herkes benim de kıçımı yesin. Allah gecinden versin diyelim babamı, annemi, en yakınlarımdan birini kaybedeceğim de sahneye çıkacağım ya da aynı gün oturup yazımı yazacağım. Yok ya! İşte ben sırf bu yüzden bir kere daha aşık oldum Haluk Bilginer'e. Bir kere daha adını kalbime yazdım. Onunki dürüstlük, onunki tamamen insani, onunki gerçekçilik. Bir gün sahneye çıkmasan, bir gün yazını yazmasan dünya durmaz, kariyerin bitmez.
ŞİŞİRİLMİŞ BALON
Anneannemi kaybettiğimde birkaç gün yazı yazmayınca 'yazacaksın' tutturmalarını ben de yaşadım. Ne oldu? Yazmadım. Yazamadım. Yazamazdım. Canımı mı alacaklardı yani? 'Şov devam edecek o kadar' günleri eskilerde kaldı. Ben acı çekerken, ben sürünürken, ben yas tutmak isterken başlarım kalemine, kağıdına, şovuna, devamına... Etmesin kardeşim. Hiçbir şey insanın kendisinden, hissettiklerinden, içindekilerden önemli değildir. Ha babanı kaybedip sahneye çıkmanın adı 'yavşaklık' mıdır? Orası tartışılır. Kiminin iş disiplinidir, kiminin kendini tedavi etme yöntemidir, kimi cesaretsizdir ve fakat 'babamı kaybedip sahneye çıkmam arkadaş' diyen de şişirilmiş balon değildir. Haluk Bilginer'e 'şişirilmiş balon' demek hak değildir. Son cümle; önce insan önemlidir. Konuşulması gereken, tartışılması gereken de insanı değersiz kılan sistemdir.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.