YORUM dizimiz haline gelen "İzleyici Manifestosu" bugün spor programları ile devam ediyor. İşte ekran karşısındaki sporseverlerin spor programı hazırlayan, yöneten, sunan kişiler ile spor yorumcularından beklentileri:
Kurnaz değil "zeki", omurgasız değil "çevik", bağnaz ya da umursamaz değil "ahlaklı" olun.
Bilgi çağındayız. Yüzeysel spor geyikleri zaten her semt kahvehanesinde fazlasıyla yapılıyor. Sizin göreviniz; içinde "enformasyon" bulunan, ufuk açan, parlak fikirleri ve mantıklı yorumları birbiriyle çarpıştıran "özenli ve düzeyli" spor programları hazırlayıp, sunmaktır.
Seyirci, kulüp yönetimlerinin güdümünde ya da gölgesinde yapılan spor yayıncılığını artık kolaylıkla ayırt edebiliyor. Bu yeni nesil spor izleyicisini hafife almayın, objektif olun.
Şiddeti,küfürü ve cinselliği tribünlerden yok etmenin yolu, önce spor programlarından geçiyor. Holiganlığa varacak fanatizmden uzak durun. Sağduyuyu elden bırakmayın. Toplumun cinsel zaaflarını reyting uğruna sömürmeyin. Ekran karşısında genellikle "yetişme çağında gençlerin" bulunduğunu asla aklınızdan çıkarmayın.
Spor, sadece futboldan ibaret değildir. Diğer olimpik spor branşlarını da haber bültenlerine ve programlara taşıyın.
Rekabet, sporun olmazsa olmazıdır. Ama spor üzerinden yapılan reyting rekabetini "fairplay" ruhunun uzağına savurmayın. Birbirinizi eleştirin ama yaralamayın.
Sporsever, ekranda yıllardır aynı isimlerin aynı tür yorum ve değerlendirmelerinden usandı. Gençlerin önünü açın, yaratıcılığa prim verin.
