Şükran'la biz aynı bahçenin çocuklarıyız
Dün vizyona giren 'Şeytan Tüyü' isimli filmde Şükran Ovalı'yla başrolleri paylaşan Mustafa Üstündağ: Şükran'la dönem arkadaşıyız. Aynı bahçenin çocuklarıyız. Bu film, birlikte ilk projemiz olduğu için kendimizi heyecanlı ve mutlu hissediyoruz
'Şeytan Tüyü' isimli filmi, başrol oyuncuları Mustafa Üstündağ ile Şükran Ovalı anlattı. 15 yıllık arkadaş olduklarını ve ilk kez bir sinema filminde bir araya geldiklerini anlatan ikili, birlikte rol almanın heyecanını paylaştı. Murat Şenöy'ün yönettiği filmde 'Metin' karakterini canlandıran Mustafa Üstündağ, "Film, en yorucu çalışmam oldu diyebilirim. Çünkü durmadan koştum. Koştuğum mesafeyi toplarsak, buradan İzmit'e kadar koşmuşumdur" dedi. Filmde 'Neşe' adlı sürprizli bir karakteri oynayan Ovalı ise "Bu bir Mustafa Üstündağ filmi. Onunla ve aynı zamanda Güven Kıraç'la oynamayı hep hayal etmiştim. Onlarla çalışmak benim için onur" diye konuştu. İşte ikilinin anlattıkları...
ÇOK GÜZEL UYARLANMIŞ
MUSTAFA ÜSTÜNDAĞ: Okudum ama bir endişem olmadı. Romanı çok sevdim, çok da güzel uyarlandı.
ŞÜKRAN OVALI: Ben de okudum ve sevdim. Aslında yeni bir şey anlatmıyor ama farklı bir şey anlattığı kesin. Senaryo da çok akıcıydı. Roman gerçekten hem güzel yazılmış, hem de çok güzel senaryoya uyarlanmıştı.
Ş.O.: Açıkçası senaryoyu okuduğumda çok keyifli geldi. Onun yanı sıra oyuncular çok etkili oldu. Mustafa, benim okul arkadaşım. Kendisinden öğrendiğim çok şey oldu. Bu bir Mustafa Üstündağ filmi aslında. Ben kendi adıma yardım etmek istedim. Eğer edebildiysem ne mutlu.
M.Ü.: Çok teşekkür ederim, Allah razı olsun. Biz Şükran'la dönem arkadaşıyız, aynı atölyeden çıktık, aynı bahçenin çocuklarıyız. Bu film, birlikte ilk projemiz olduğu için de ayrıca heyecanlı ve mutluyuz.
Ş.O.: Güven Kıraç ile birlikte rol almak da benim hayalimdi. Onunla ilk projemiz. Birine, 'Olmadı, şurayı şöyle yap' diyebilmek o kadar pahalı bir bilgi ki... Bazı şeyleri izlediğimde hiç mi arkadaşı yokmuş, hiç mi uyaran olmamış diyorum. Burada ben yanlış yapsam, biri beni yönlendirir. Bu güven çok önemli.
M.Ü.: Kiminle oynayacağın çok önemli. Sırtını dayayacağın biri olması hakikaten seni de yükselten bir şey.
M.Ü.: Enerjisi yüksek, herkesin aldığı rolü kaldırdığı bir film oldu. Kimse cepten yememiş.
M.Ü.: İşlemediği cinayetler üzerine kalıyor. Bunlardan kendisini aklaması lazım. Kişilik tipi olarak suçlu bir herif olduğu için, polise de gidemiyor. Ben yapmadım dese de inandıramıyor ve cinayetleri kendisi uğraşarak çözmeye çalışıyor.
Ş.O.: Kirli işlere bulaşmış, her şeyi eline yüzüne bulaştırmış ama kalbi çok ortada iyi bir adam aslında. Ama okurken 'Kıyamam yazık bu adama' diyorsun. Kurtulmasını, temize çıkmasını istiyorsun.
DUBLÖRLÜK BAŞKA BİR İŞ!
M.Ü.: Evet, arabaların çarpışma ve çatıdan çatıya atlama sahnelerimiz vardı. Oralarda kullandım.
M.Ü.: Niye atlayayım? O zaman dublör nereden para kazanacak? O başka iş.
M.Ü.: O kadar aksiyona alışık değilim. Bu filmde ben çok koştum.
M.Ü.: Toplasan İzmit'e kadar koşmuşumdur. Çekimler 40 gün sürdü. Ağustos sıcağında çektik. O sıcakta koşturmak yorucuydu.
Ş.O.: Sürekli nefes nefeseydi. Konuşma ritmi değişti. Güven'le Mustafa mahvoldular.
Eskiden şişko ve mutluydum
Allah nasip ederse anne olmayı çok isterim.
Dokuz yıl önce çok kiloluydum. Üç yılda 20 kilo falan verdim. Şişko ama mutluydum. Kilolu dönemlerim, en mutlu olduğum zamanlardı. 'Zayıflamasaydın' diyen de çok oldu. Kick boksa da başka spor yapamadığım için başladım.
Ne yapacağız kaygısı yaşamadık
M.Ü.: Biz, birbirimizin toy halini biliyoruz. Ben yeni mezun olmuştum, Şükran öğrenciydi. Beraber geçiniyorduk ama hiç 'Ne yapacağız?' kaygısı yaşamadık. Oyunculuk yapacağımıza emindik.
Ş.O.: O dönemde herkes, Mustafa Üstündağ ve İlker Ayrık'ın çok başarılı olacağını söylüyordu. Başta anlamamıştım. Üçüncü sınıfa geldiğimde anladım, olup olmayacağını garip bir şekilde hissediyorsun. Derdimiz hep oyuncu olmaktı.
M.Ü.: Allah'a şükür hayalini kurduğumuz işi yapıyoruz. Rabbim kimsenin emeğini boşa çıkarmasın.
Ş.O.: Katılıyorum. Hayal ettiğim oyuncularla hayal ettiğim yerdeyim. Oyunculuk nöbetçi öğrencilik gibi bir şey. O yüzden her seferinde yeni başlıyor gibi hissediyorum.
M.Ü.: Çok keyifli gidiyor. Beni daha ekranda görmedi. Görse şaşırır herhalde.
M.Ü.: Daha duyarlı ve bir o kadar da kaygılı biri yaptığı kesin. Birtakım değişiklikler oluyor. Hayatı çok dizginliyorsunuz.
EN SON HABERLER
- 1 Mutfak Bahane final gününe sevilen sanatçı Gülşah Buzlu damga vurdu
- 2 Yıldız Tilbe kaza yaptı! Polis aracına çarpan Yıldız Tilbe ceza yedi
- 3 'Bu evlilik yürümez' Umut Evirgen ve Alina Boz çifti 'Boşanıyorlar' iddialarına isyan etti!
- 4 SON DAKİKA! Acun Ilıcalı'nın acı günü! Acun Ilıcalı'nın amcası Gürbüz Ilıcalı hayatını kaybetti
- 5 İnci Taneleri'nin Azem'i Yılmaz Erdoğan'ın siz bir de gerçek kızı Berfin'i görün... Herkes oyuncu olacak derken!
- 6 Kızılcık Şerbeti’nin Giray'ı meğer usta oyuncunun oğluymuş... 44 yaşındaki Kaan Taşaner annesiyle aynı dizideymiş!
- 7 Yalı Çapkını'nın Seyran'ı Afra Saraçoğlu’nun annesi hayran bıraktı! Güzelliğiyle kızına taş çıkardı!
- 8 Aşk mı yaşıyorlar? Berrak Tüzünataç, Şevval Şahin’in eski sevgilisi Murat Kazancıoğlu ile yakalandı!
- 9 Şarkıcı Emre Altuğ 55 yaşında yeniden damat olmuştu... Partneri Gözde Kansu'dan dikkat çeken çıkış: Karı-koca olarak çok yakıştık!
- 10 Sır gibi saklıyordu...Yalı Çapkını'nın İfakat'i Gülçin Santırcıoğlu'nun 10 yıllık kocası bakın kim çıktı!