Tamam gördük! kalkın çocuğum

Dikkat çek!
Sana baksınlar beee!
Baktır yani...
Bir halt yap, hemen şimdi çek numaranı ve baktır.
İşte, tüm mesele bu artık...
Normali bu artık.
Eh 'normal' de 'anormal' de değişen bir kavram.
Diyelim, anneannemin zamanının normaliyle, benimki arasında dağlar kadar fark var. Tam burada 'Dağlar daaağlaaaar. Kurban olam, yol ver geçem' devreye girsin.
AJDAR HAVASI...
Neyse, ne diyordum; 'İlgicanlık' diyordum, "Dikkat çekmek için her yol mübah, deeeh" diyordum.
Algımız top, tüfek, bomba saldırılarında çünkü.
Aradan pırtlamak imkansız çünkü.
Günümüz insanı 'pırtlamazsa ortadan çatlayacak' gibi hissediyor çünkü.
Lady Gaga'ya çiğ et giydiren, onu yumurtanın içine sokan neydi sanıyorsunuz?
Ajdar'a niye burun kıvırıyorsunuz?
Herkes gizli ya da açık bir çeşit Ajdar havası çalıyor zaten.
Şimdi yeni bir dikkat çekme yolu var Facebook aleminde...
Adı; planking. Türkçesi; yüzükoyun uzanma... Akım, Avustralya'da başlamış. Olur olmaz hatta tehlikeli bir yere yüzükoyun uzanıp (yapışıp) fotonu- videonu çektiriyorsun ve Facebook'ta bu büyük başarını - 'çılgınlığını' sergiliyor; derin ve gururlu bir nefes çekerek, alkışlarla yaşıyorsun.
YÜZÜKOYUN NEYDİ LEYYN?
Planking'ci arkadaşlar yolun ortasına, dağlara taşlara, meydandaki heykellerin üstüne, ağacın tepesine, yürüyen merdivenlere, alışveriş sepetinin üstüne falan uzanıyorlar.
Yüzlerce çekilmiş el emeği Facebook nuru fotoğraf var, girin bakın.
Avustralya'da polis ayaklanmış ve ilk planking cezasını polis arabasının üstüne postunu seriveren 20 yaşındaki genç girişimci arkadaşa kesmiş.
Yurdumdan bu akıma pek ilgi gösteren olmamış.
Bence mesele, bizimkilerin olayı 'saçma' bulmasında ya da çekinmesinde değildir. Yön meselesindendir.
Diyelim şu ömrümde taksicilerle az sağ-sol kavgası yapmadım. Soğan abi soğaaaaan!
Bünyelerde 'E yüzükoyun hangisiydi leyynnn!' hissiyatı doğmuş olabilir yani...
Üstelik; burası yan gelip yatma yeri değildir kardeşim!
Neyse gırgır bir yana, planking'e gülmek içimden gelmiyor. Enteresan da bulmuyorum. 'Neden?' diye sormaya gerek de duymuyorum. Çünkü dedim ya, nedeni açık:
Bana bakın banaaaa!!!! Ben de buradayım!! Bana dikkat edin, size neler yapacağım!
Hepsi bu. Maalesef bu.