Team Türkiye bravo!

Bir yandan canımız çok acırken diğer taraftan da yüzümüzü güldüren haberler alıyoruz. Tokyo 2020 Olimpiyat oyunları ve Paralimpik oyunlarında madalya sahibi olan sporcularımız da alevlerle dolu, içimizi yakan, gündemimize adeta su serpiyor.

Ruhumuza bedenimize iyi geliyor. Verdiği emek ve yaşattığı heyecan için Ferhat Arıcan'a, Mete Gazoz'a, Buse Naz Çakıroğlu gibi tüm yıldız çocuklarımıza teşekkür ediyoruz.

ŞİMDİ KENDİMİZİ İYİLEŞTİRME ZAMANI!
Instagram'da paylaştığım bir gönderiyi, siz okurlarımla da paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde bir hastanenin kapısından girdim. 4. kata doğru yol aldım. Bekleme salonunda uzunca vakit geçirdim. İçimde sıkışık duygular. Tanımlayamadım…
Aynı katta bembeyaz saçları ile bir teyze yaşama tutunmaya çalışırken yan odasında yeni doğum yapmış anne ve bebek uyum odasında yepyeni bir hayata başlıyorlar. Hayat o iki odanın arasındaki adımlarım kadar kısa.
Düşündüğümüzden de kısa.
Şu acımasız dünya da insanoğlunun hırsları, bizi yarıştıran dünya sistemi bizi bizden uzaklaştırıyor. Ben de zaman zaman çok acımasız oldum, kendime de başkalarına da. Ancak kendimde kızdığım, eleştirdiğim beni kötüleştiren her şeyi bedenimden, ruhumdan çıkardım. Çıkarmaya da çalışıyorum. Siz de kendinizi iyileştirin. Bugünün bana ve sizlere dersi bu olsun.
SEN Mİ DAHA DUYARLISIN, BEN Mİ ?
Sosyal medyada 'Onu paylaştın, bunu paylaşmadın. Nasıl olur da paylaşmazsın kavgası' yersiz. 'Sen mi daha duyarlısın, yoksa ben mi?' linci yiyen, yarışa sokulan insanların başında ünlülerimiz var. Ünlülerin az veya çok paylaşım yaparak yarışa sokulması çok yanlış. Çok az eforla görsel paylaşıp sonra doğanın yıkımına katkıda bulunan davranışlarla hayatımıza geri dönüyorsak ne anladım paylaşılan acıdan. Bir de hedef gösteren bir zihniyet var. Takipçilerine sizi hedef tahtasına oturtan kişiler var. Evet birlik olarak bir çok şeyi başarmış, yardımlaşmış olabiliriz ama arada çıkan bu troller, nefretle beslenen kişiler yüzünden de birçoğumuz anksiyete sahibi olduk. Kimsenin kimseye hesap sorma hakkı yok. Hele ki insanlığın artık zor bir dönemden geçtiği şu günlerde.