Tek merakımız izdivaç mı?

Geçen hafta bir Meclis Araştırma Komisyonu Raporu yayınlandı, televizyondaki izdivaç programlarıyla ilgili. Demek ki TBMM'ye göre memleketin temel sorunlarından biri, 77 yaşındaki Ali Dayı'nın, 75'lik Saniye Nine ile vuslata erip eremeyeceği konusunda vatandaşın nabzını tutmak! Şaka bir yana, kerameti kendinden menkul izdivaç programlarının sosyal hayat, aile mahremiyeti ve evlilik müessesesinin kutsallığı üzerindeki olumsuz etkisi, önemli bir memleket meselesi. TBMM'nin bu işe ciddi ciddi el atmasının da eleştirilecek bir yanı yok tabii ki.
Komisyon raporundaki en ilginç istatistik veri ise vatandaşın yüzde 79.1'inin bu tür programlardan memnun olmaması. (Zaten RTÜK'e ulaşan şikayetlerin büyük bölümü de izdivaç programları ile ilgili) Gelin görün ki, gündüz kuşağının en fazla izlenen ve 'talep edilen' program türünü de bunlar oluşturuyor. Komisyon raporu, bunun nedenini de belirlemiş. İnsanlar başkalarının özel hayatına merak duydukları için bu programları izliyorlarmış. İşin vahim tarafı da bu bence. Vatandaş, Ali Dayı ile Saniye Nine'nin mürüvveti kadar, memleket meseleleriyle ilgilenmiyor.
Geçenlerde bir anket daha yayınlandı. Sokaktaki vatandaşın yüzde 20'si Türkiye'nin hangi sistemle yönetildiğini bilmiyor. Oysa üç ay sonra ülkenin kaderini etkileyecek bir 'sistem değişikliği' oylaması yapılacak. Şimdi size soruyorum, lütfen samimi yanıt verin: Anayasa'da değişikliği önerilen 18 yeni maddeyi açıp okudunuz mu? Neyi oylayacağınızı, neye 'Evet', neye 'Hayır' diyeceğinizi biliyor musunuz? Peki Esra Erol'un programından üç ismi sayabilir misiniz? Tahminim o ki, son soruya daha net yanıt verebildiniz.
Türkiye, her hafta televizyondaki sayısız spor programı sayesinde Fenerbahçe-Başakşehir maçında Fernandao'nun penaltı pozisyonunu yüzlerce kez izledi, tartıştı, didik didik etti. Reyting raporlarına baktığımda, spor programlarını geçebilen bir tek siyasi tartışma programı olmadığını gördüm. Yani halkın nezdinde, yeni Anayasa'nın tartışılan maddeleri, tartışmalı penaltı pozisyonu kadar önemsenmemiş. Buradan iki farklı sonuç çıkartabiliriz: Ya siyasetin gündemi, halkın gerçek gündemine yetişemiyor ya da halk siyasetten öyle bezmiş ki, 'mutluluğu' izdivaç ya da futbolda arıyor!