Televizyonda da şike var

Geçtiğimiz pazar günü TRT Müzik'in yeni yayın dönemi tanıtımı için düzenlenen basın toplantısına katıldım. Hemen hemen bütün gazetelerin muhabirleri oradaydı. Ancak başta büyük gazeteler olmak üzere, çoğunda TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'in reyting ölçüm cihazı yerleştirilen yaklaşık 800 adresin deşifre olmasıyla ilgili yaptığı açıklamayı göremedim.
KİM BU YAPIMCI?
Şimdi Hıncal Abi gibi "Bu mudur habercilik, muhabirlik öldü" diye topa girmeyeceğim ama garibime gitti. Böylesine önemli bir açıklama nasıl haber olmaz?
Bakın Şahin ne demiş: "Aslında biz bu kavgayı başlattığımızda temel çıkış noktamız buydu. Dedik ki, adresler birilerinin elinde, bunlar gizli olması gerekiyor. Birtakım program yapımcıları; bu adresleri alıyor, onlara hediye gönderiyor ve kendilerini çok izlettiriyorlar. Bu doğru bir şey değil, etik değil! Ayrıca reklam geliri de buna göre dağıtıldığı için, birilerinin parası haksız yere başkalarına gidiyor."
Geçtiğimiz hafta Televizyon İzleme Araştırmaları Anonim Şirketi'nin (TİAK) TV yöneticilerini acilen toplantıya çağırdığına dair medya sitelerinde haberler çıkmıştı!
Bu toplantının içeriğini Şahin'den öğrenmemiz de garip değil mi? Demek ki, Şahin konuşmasa kimsenin haberi olmayacak!
Nasıl bir sansür anlayışıdır bu anlamış değilim? Reytinglere şike karıştığına dair şüphelerini dile getirenler neden sustu?
Bu çok önemli bir hadise! Bu Türk televizyonculuk tarihinde asrın skandalıdır! Mutlaka üzerine gidilmeli!
Hangi yapımcı ya da yapımcıların rüşvet verdiği açıklanmalı! Deşifre edilmemesinin nedeni yapımcı ya da yapımcıların birçok kanala birden dizi yapmaları mı?
Yoksa, bu skandala TV kanalları da mı karıştı?
TİAK AÇIKLASIN
Sakın bu yapımcı, hani her dizisi tutan, TV eleştirmenlerinin hakkında yazmaktan korktuğu kişi olmasın?
Tekrar yazıyorum TİAK bu yapımcıyı açıklamalı. Çünkü bu yapımcı, birçok insanın günahını aldı, rızkını çaldı.
Daha da kötüsü TV kanalları arasındaki rekabette şike karıştırdı.