Topraklarımda öleceğim deyip annemle vedalaştım

15 Temmuz gecesi FETÖ'cü teröristler tarafından kurgulanan darbe kalkışmasının ardından sağduyulu sanatçılar da halk ile birlikte omuz omuza meydanlara çıkıyor. O isimlerden biri olan Uğur Işılak, ilk geceden beri İstanbul ve Ankara'da sürdürdüğü demokrasi nöbetini tüm Anadolu'ya taşıyor. 15 Temmuz gecesi için 'Yeniden Diriliş' şarkısını yapan Işılak, Kayseri ve Erzurum'un ardından Anadolu'da demokrasi nöbetini sürdürecek. Işılak ile o gece annesi ile olan veda konuşmasından milletin iradesine kadar birçok konuyu konuştuk.
KALKIŞMA AYAKLARINA DOLANDI
Girişim hakkında ne söyleyeceksiniz?
Darbeler gayrimeşrudur, antidemokratiktir. Milletin desteğini ve güvenini suiistimaldir. Alçaklıktır, vatan hainliğidir. Milletin güven duygusunun yeniden tesisi için bu alçakların idam edilmesi şarttır. Bugüne kadar hep müsamaha gösterildiği için onlar da bu cüreti göstermiştir.
Kimsenin beklemediği bu darbe girişimi sonrasında milletin duruşunu nasıl görüyorsunuz?
'Onlar hileye başvurdular. Allah da onların tuzağını boşa çıkardı. Allah hileleri boşa çıkaranların en hayırlısıdır' diyor Ali İmran suresinde. Bu kalkışma ayaklarına dolanmıştır. Milletimiz meydanlarda aslan gibi kükreyince, kaçacak delik aradı hainler. Bu bütün dünyaya emsal teşkil etmeli. Millet dik durduğu vakit, hiçbir darbe başarıya ulaşamaz.
İlk günden itibaren meydanlara çıkan birkaç sanatçıdan birisiniz. Demokrasi nöbetinde halkın arasında neler yaşadınız, nelerle karşılaştınız?
Bu his anlatılmaz, sadece yaşanır. Meydanlarda hem kayıplarımızın hüznü, hem de zaferin sevinci var. İki duygunun da doruklarda yaşandığı bir zaman dilimindeyiz. Girişimin olduğu ilk gece, milletimizin bu dirayeti göstereceğinden emindim çünkü bu millet asil duygularla doludur. Ve bu duygular inanılan, güvenilen, dik duran bir liderle zirveye ulaşır, aynen öyle de oldu. Bu aziz millet, 15 Temmuz gecesinde darbeyi tarihe gömmüştür.
O İSİMLERE ŞAŞIRMADIM
Bazı sanatçıların darbe girişimi karşısında sessiz kalması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu sessizlik beni şaşırtmadı. Çünkü bunlar zaten darbenin olmasını yıllardır arzu eden adamlar. Darbe başarıya ulaşsaydı; yüzlerce sanatçı, binlerce gazeteci, binlerce akademisyen ve medya mensubu, bunlara selam duracaktı. Sosyal medya hesaplarına bakın; kim aradan yedi-sekiz saat geçtikten sonra, yani darbeciler hezimete uğradıktan sonra darbeyi kınamışsa iyi niyet aramam ben.
Kalkışma gecesi siz neredeydiniz?
Ben yurt dışındaydım, gece öğrendim ve inanmakta hayli zorlandım. Sonrasında arkadaşlarla ve haber siteleriyle sürekli irtibatta kaldım. İlk uçakla yurda dönmek için hemen uçak şirketlerini aradım. Annemle helalleştim. Gitmemden aşırı endişe eden anneme sadece şunları söyledim: "Anne, elde ettiğimiz her şeyin bir bedeli var. Ekmeğin, suyun, elde ettiğimiz bütün nimetlerin. Bu vatanda yaşamanın ve bu yüce devletin bir mensubu olmanın da bedeli; canı, başı bu uğurda feda etmektir. Öleceksem topraklarımda öleceğim. Annemle vedalaştım. Sonrasında meydanlarda nöbete devam ettik ve hâlâ nöbetteyiz hamdolsun. Allah'ım bize bir daha böyle kötü günler yaşatmasın.