Turgay Tanülkü'nün vefa borcu

Haberi izleyince, "Bu kadar sevip, saygı duyduğum bir aktörün gerçek yaşamına nasıl bu kadar uzak kalabildim? Bu haberi ben nasıl atladım?" diye kendi kendime nasıl kızdım anlatamam. Turgay Tanülkü bana göre son dönemin en başarılı karakter oyuncularından biri. Genellikle feleğin çemberinden geçmiş, acıyla yoğrulmuş, hayat üniversitesinin bilgelik bölümünden mezun olmuş karakterleri canlandırıyor. Meğer 'kendisini' oynuyormuş.
CNN Türk'teki haberde Tanülkü'nün Silivri Cezaevi'nde mahkumlar için sahnelediği Son Kuşlar oyununun görüntüsü verildi. Sonra da hikayesi anlatıldı. Meğer ünlü oyuncu 1979 yılında, henüz 18 yaşındayken gözaltına alınmış. Malum, o zamanlar sap ile samanı ayırmak kimin umrunda? O gencecik delikanlıyı da siyasi şüpheli olarak içeriye almışlar. Yedi yıl yattığı ve jandarma nezaretinde konservatuvara gidip geldiği cezaevinden çıktıktan sonra bir daha çocuk sahibi olamayacağını öğrenmiş. (Tanülkü, bu konuda detay vermiyor. Sadece "Bunun için eşimden hep özür diledim" diyor. O dönemi yaşayan gençlerden biri olarak bildiklerim var tabii. Sorgulamalarda tutuklunun başından aşağı bir kova buz gibi su dökülüp sonra da cinsel organlarına bağlanan tellerle elektrik verilerek işkence yapıldığını biliyorum mesela...)
Tanülkü, bunu kendisine reva gören devlete karşı düşman olmak, örgütlerin peşine takılıp dağa çıkmak yerine başka bir şey yapmış. Kendisini tiyatroya adamış. Her ay düzenli olarak yurdun dört bir yanındaki mahkumlar için cezaevinde temsiller vermeye başlamış. Ve... Kendi çocuk sahibi olamamış ama 23 mahkum çocuğunun 'babası' olmuş. Onların tüm ihtiyaçlarını karşılamak için dişini tırnağına takmış. Haberde "Bu benim vefa borcum" diyordu Turgay Tanülkü, o her zamanki ağırbaşlılığı ve alçak gönüllülüğüyle: "Ben devlet memuruyum. Devlet Tiyatroları sanatçısıyım. Yıllardır bu ülkenin vatandaşları farkında olmadan benim maaşımı ödedi. Şimdi onlarla helalleşme zamanıdır..."
Onun için bir önemi var mı bilmem ama benim gönlümden kopan ne kadar sinema, tiyatro ve televizyon ödülü varsa, hepsi birden bu yıl Turgay Tanülkü'ye gitti...