Türkiye sınırları dışına çıkmak niyetindeyim

Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencisi Melodi Baç, geçen yıl çıkardığı 'Yasak' isimli romanında; dünyaya eğitim amacıyla inen bir meleğin, ölümlü sandığı bir şeytana aşık olmasını anlatmış ve kitabı büyük ilgi görmüştü. 17 yaşındaki yazar, ikinci kitabı 'Yasak II Crista'da ise bu ikilinin dünyaya karşı verdikleri mücadeleyi konu alıyor. Kitap yazmanın kendisi için bir tutku olduğunu söyleyen Baç'la hayatını ve yeni romanını konuştuk.

TEK ÇOCUĞUM
1995 doğumlusunuz. Yazarlık tutkusu sizde ne zaman başladı?
Yazarlık tutkum; 13 yaşında boş bulduğum bir ajandaya yazmakla başladı. Böylece daha önce aklıma gelen bütün fikirleri dışarı aktarmanın bir yolunu bulmuş oldum.
Kitabın adı neden 'Yasak-II Crista'? 'Crista' ne anlama geliyor?
'Crista', herkesin sandığı gibi bir isim değil. Kitabın sonlarına doğru açıkladığım, tamamen benim anlam yüklediğim bir kelime. Burada açıklamak ise heyecanlı bir filmin sonunu söylemek gibi olur.
Yazarlığın yanı sıra şarkıcı ve söz yazarı olduğunuzu da belirtiyorsunuz. Bu kadar uğraşa, nasıl vakit buluyorsunuz? Hiç konser verdiniz mi?
Tek çocuk olduğum için kendime bolca zaman ayırabiliyordum. Sanat, benim kaçış yolum oldu. Sesimi keşfettikten sonra gitar eğitimi alarak şarkı yazmaya başladım. Lisedeyken sahneye çıktım ama daha önce hiç kendi şarkılarımı seslendirmedim. Şan dersi alıncaya ve kendimi en iyi şekilde geliştirinceye kadar da şarkılarımı seslendirmeyi düşünmüyorum.

HER ŞEY KİTABIMDA
Kitabınızı hiç okumayan birine nasıl anlatırsınız? Karakterler neden hep yabancı isimler taşıyor?
Kitabımı okuyanlar, kendilerini birden bire başkarakter olarak bulabilirler. Kendilerini heyecana fazla kaptırıp kimi zaman kalplerinin yerinden fırladığını hissedebilirler. Bazen karakterler için ağlayabilir, bazen de gülebilirler. Kitabımda aradıkları her şeyi bulabilirler. Yabancı isim kullanmamın nedeni ise hedeflerimin çok büyük olmasından kaynaklanıyor. Türkiye'nin sınırlarının dışına çıkmak ve bütün dünyayı kitaplarımla yeniden keşfetmek istiyorum. Bu yüzden yabancı isimler kullanarak baştan niyetimi belli ediyorum.
YAZMAK BENİM SIRDAŞIM
Yazmak, kendimi bulmamı sağlıyor. Yazmak; kimi zaman arkadaşım, yalnız olduğum zamanlarda sırdaşım, kimi zaman da benim yoldaşım. Yazmadığım bir zaman dilimini düşünemiyorum bile. Yazmaya büyük bir aşkla, büyük bir tutkuyla bağlıyım.
Yazarken mutluyum. Hiçbir zaman sadece yazıyor olmak için yazmayacağım.
FANTASTİK EDEBİYAT YAZARI MAALESEF YOK
Yeni kitaplarınızı da hazırladığınızı duydum. Ne zaman çıkacak?
Deneme kitabımı, romanımdan daha önce çıkartacağım. Her anımı değerlendirerek romanımı tamamlamaya çalışıyorum. Seri halinde piyasaya çıkarmak istediğim için ikincisini de yazdıktan sonra okurlarımın beğenisine sunmayı planlıyorum.
Türkiye'de fantastik edebiyata gösterilen ilgi sizce nasıl?
Türkiye'de maalesef fantastik edebiyat yazarı çok yok! Benim gibi fantastik tür tutkunları da genelde kitap okuma isteklerini yabancı kitaplardan karşılıyor. Hedeflerimden biri de bu yönde; Türkiye'de fantastik edebiyatı canlandırmak. Bunun için çok çalışıyorum.
"YAZAR BENİM" DEYİNCE ŞAŞIRIYORLAR
Çevrenizden gelen eleştiriler nasıl? Kitabın yazarının sizin gibi genç biri olması okuyucularınızı şaşırtıyor mu?
Kitabımı okuyanlar genelde konuyu ve akıcılığını çok beğendiklerini söylüyorlar. Bu da beni çok mutlu ediyor. İmza günümde kitaplarımın başında otururken "Kitabın yazarı nerede?" gibi sorulara "Yazarı benim" karşılığını verdiğimde, soruyu yönelten herkes çok şaşırdı.
Örnek aldığınız yazarlar kimler?
Yazmak için birini örnek almak bence bir zorunluluk değil. Hatta bence birini örnek almak, örnek aldığın kişinin yolundan gitmektir. Ben kendi yolumdan gidip başarmak istiyorum. Bunların yanı sıra çok fazla okuduğum ve beğendiğim yazar var elbette.