Türkiye’de hayal gibi görünen her şey gerçek oldu

Türk popunun renkli ismi Emel Müftüoğlu, müzik kariyerinden vatan aşkına kadar pek çok konuda GÜNAYDIN'a çok özel açıklamalar yaptı. Müftüoğlu; vatanı kaybetme korkusunu 15 Temmuz'da yakından hissettiğini söyledi...
Sahneye çıktığınız ilk günden bugüne müzikal açıdan nasıl bir dönüşüm yaşadınız?
2000'de sahneyi bıraktım. 40'lı yaşlarımda sahneye çıkmayacağım diye çok önceden karar almıştım ve bunu uyguladım. Sahne, çok saygı, emek, disiplin istiyor; sesinizden görünüşünüze kadar birçok şeyi korumak gerekiyor. Ben biraz tembelim; hayatı yaşamayı çok seviyorum, kendimi kısıtlayamıyorum. Ben müziğin mutfağında olmayı daha çok seviyorum. Prodüksiyon yapmak, genç müzisyenlere yardımcı olmak bana daha çok zevk veriyor. Tutacak şarkıyı ilk dinleyişte anlıyorum.
1990'ların pop şarkıları hâlâ çok sevilerek dinleniyor. Sizce 90'ların sırrı ne?
90'lar çok kıymetli şarkıların yapıldığı, popun çok önemli bir dönemiydi. 90'lardan sonra gelen dönem ise pop için büyük hüsran oldu. İnternet çağına girdiğimiz için çok büyük bir kaos oluştu ama şimdi yavaş yavaş sistem oturdu. Yeni nesil şanslı çünkü artık dünyanın bir ucundaki müzik yapımcıyla bile kontağa geçebiliyorlar. Popun geleceği çok parlak.

GERÇEK JÜRİ HALK
Son dönemde internetteki tıklanma sayılarının gerçeği yansıtmadığı söyleniyor...
Şarkılar üzerinde ne kadar oynama yapılırsa yapılsın, gerçeği kapatamazsın. Bir şarkı iyiyse, halk zaten bunun ödülünü veriyor. O yüzden böyle kısır tartışmaların hiçbir anlamı yok. Zorla tıklanan şarkılar da bir süre sonra unutulup gidiyor. Gerçek jüri halktır, onun kalbine girdiysen zaten; listede birinci olmamışsın, az tıklanmışsın hiçbir önemi yok bunların.
Asker kızı olduğunuz için küçüklüğünüz Anadolu'da geçmiş. O yıllar sizin yaşamınızda nasıl bir iz bıraktı?
Hayatımın önemli bir bölümü Anadolu'da geçti. Allah'a hep şükrederim Anadolu'da büyüdüğüm için. Anadolu halkının içtenliği, temizliği, misafirperverliği, insanlığı başka hiçbir coğrafyada yoktur. Anadolu'nun eski hali ile şimdi arasında da çok fark var. Eskiden ulaşım gerçekten çok zordu. Örneğin, eskiden Çoruh Nehri'ni tahta köprü üzerinden geçerdik, şimdi modern bir köprü yapıldı. Eskiden yolların korkunçluğu yüzünden 60 kilometrelik yolu beş saate giderdik. Şimdi Türkiye'nin her yerine ulaşım çok kolay ve rahat. Türkiye'de eskiden hayal ettiğimiz ya da hayal gibi görünen her şey gerçek oldu.
HALKIMIZLA GURUR DUYUYORUM
Marmaray da hayaldi ama gerçek oldu...
Marmaray'ı kullandım; olağanüstü bir proje gerçekten. Ne büyük bir rahatlık İstanbul için... Ülkemiz ulaşım açısından çok büyük bir gelişim kaydetti. Ulaşıma büyük yatırım yapıldı. Metro, metrobüs, üçüncü köprü; bunlar çok güzel hizmetler. Bu anlamda ülkemizin çok geliştiğini düşünüyorum. Eskiye göre kıyaslanmayacak kadar güzel ve bakımlı yollarımız var.

Ülkemiz'den 2018 beklentileriniz neler?
Çok güzel bir ülkede yaşıyoruz. Ülkemizin kıymetini bilmeliyiz. Bakın, 15 Temmuz'u hep beraber birlik içinde atlattık. 15 Temmuz'a kadar lay lay lom yaşıyormuşum. Vatanın, bayrağın ne kadar değerli olduğunu ve bunu kaybetme korkusunu o gece yaşadım. 15 Temmuz'a kadar bu kadar milliyetçi olduğumu bile bilmezdim. Ne kadar vatansever olduğumu o zaman anladım. Silah alıp dışarı çıkmak istedim. 15 Temmuz bana hem vatanımın, hem de bayrağımın kıymetini bir kez daha gösterdi. Ülkemize karşı yapılan büyük bir oyunu bozduk. Milli birlik ve beraberlik içinde olmanın ne kadar önemli olduğunu o gece öğrendim. Kısır çekişmeleri bir kenara bırakıp dünyaya karşı birliğimizi korumamız gerektiğinin önemini bir kez daha anladım. Çocukken milli mücadele şiirlerini okurken hissettiğim yoğun duyguları tekrar yaşadım. Çok güzel ve fedakar bir halkımız var. Güçlü ve güzel bir ülke olduğumuz için bütün dünyanın gözü bu topraklarda. El ele verirsek bize kimse zarar veremez. Halkımızın demokrasisine, toprağına ve bayrağına nasıl sahip çıktığını tüm dünya gördü o gece. Böyle bir halkımız olduğu için gurur duyuyorum.

BEDENİM RADAR GİBİDİR TUTACAK ŞARKIYI HEMEN ANLARIM
Arkadaşlarınız bir şarkının tutup tutmayacağını anlamak için size dinletiyor mu?
Biz zaten albüm ya da şarkı yaparken yakın arkadaşlar birbirimize dinletir, fikir alışverişi yaparız. Sağ olsunlar bütün arkadaşlarım bana da fikrimi sorar. Mütevazı olamayacağım alanlardan birisidir. Bedenim radar gibidir, eğer duygusal bir şarkıysa ve ben ilk dinlediğimde salya sümük ağlıyorsam ya da dinler dinlemez oynuyorsam hiç şaşmaz bütün ülke ağlarız ya da oynarız.
Bir örnek verebilir misiniz?
Buna en yakın örnek Simge'nin 'Mış Mış' şarkısı. Bizim evde çok kalabalık bir grup dinledik. Ben ve Büşra, koltukların tepesinde oynarken bazı arkadaşlarımız, üstelik bu sektörden olanlar, "Olmaz, bu şarkıyı radyolar çalmaz" dedi. Ben de "Olmazsa bu işi bırakırım" dedim, iddiaya girdik, sonucu beraber gördük; şarkı çok tuttu.

AYAKKABI VE ÇANTAMI TAVLADA YENDİKLERİM AL
Çok iyi tavla oynadığınız ve hiç yenilmediğiniz söyleniyor, doğru mu?
Tavlada çok iddialıyım, kolay kolay yenilmem. Ayakkabı ve çantaya hiç para vermem. Tavlada yendiklerim alır genelde. Ama yakın zamanda Seyfi Şahin'e yenildim.

KISKANÇLIK DUYGUMDAN SEZEN AKSU SAYESİNDE KURTULDUM
Sezen Aksu ile dostluğunuzun ayrı bir yeri var, öyle değil mi?
Hayatımda bana çok şey öğreten iki insan vardır. Bunlardan biri çocuğumun babası Oğuz Müftüoğlu, bir diğeri de Sezen. Bir Tibet rahibi gibi bilge bir adamdı Oğuz; Sezen de öyledir. Düşünün, benim gibi kıskanç bir insanı bile değiştirdi. Eskiden hem arkadaşlıklarımda, hem de kariyerimde hiç paylaşımcı değildim ama Sezen hayatıma girdikten sonra büyük bir dönüşüm yaşadım. Kıskançlık duygumdan eser kalmadı. Sahnede Erdal benden daha çok alkış aldı mı diye oturup saatlerce düşünürdüm. Bu çok yorucuymuş, şimdi anlıyorum. Sezen'e sormuştum bir gün "Nasıl bu kadar paylaşımcı oluyorsun?" diye. Bana "Sen karşılık beklemeden ver, hayat sana 10 verir" demişti. Aynen öyle oldu. Ne kadar paylaşımcı olduysam, hayat bana daha güzel şeyler getirdi.

TUBA KALÇIK