‘Üç-beş sene içinde şarkıcılığı bırakacağım’

Hamamda keşfettiği Arapça şarkıyı Türkçe okuyarak müziğe yeni bir soluk getiren Cenk Eren'le Cihangir'de buluştuk. Sanat hayatında 35 yılı geride bırakan Eren, samimi açıklamalar yaptı.
'Şarkımız 'Göçtük Sevdadan', eski bir Arapça şarkı, bir Erik Satie bestesi. Ben bu şarkıyı ilk kez hamamda duydum, meğer meşhurmuş. Ama şarkıya ilk söz yazandan izin almak gerekiyormuş. Bunun için bankaya bir miktar para koyduk, çıkarsa veririz diye düşündük. Tam parça çıkacak, şarkıyı altı ay önce Pınar Aylin'in aldığını öğrendim. Allah'tan İzmir'de konserim vardı, orada Pınar'la görüştüm. Bana "Tabii sen de haklısın, klip çekmişsin" dedi.
Şarkının adının 'Diyar Diyar' olmasını istedim ama prodüktörüm 'Türkü adı gibi' dedi, değiştirdim. Okul çağlarımdan itibaren halk danslarıyla uğraştım. Türküyle yatar türküyle kalkarım hâlâ.
Ünlü olmak her zaman kolay, önemli olan kalıcı olabilmek. Şimdiki yeni arkadaşların içlerinde çok başarılı olanlar da var, bir sene sonra olmayacaklar da. Kalmak istiyorlarsa; tekli şarkı çıkarmaktan vazgeçmeli, çok iyi bir albüm yapmalılar.
'EKİBİNİZ İYİ OLMALI'
Ben kalıcı olmamı iyi bir ekibe borçluyum. Şarkıcıysan, iyi müzisyenlerle çalışmalısın. Ben 10 lira kazanıyorsam, 8 lirasını onlara veriyordum. Şimdikiler 10 lirayı ceplerine atıp playback yapıyorlar.
Bir ara Nükhet Duru'yla da ikiliydik. O da bu ekibin parçasıydı. Duru, yorumcu olarak Türkiye'deki üç-beş kişiden biridir. Onunla çalışmam, çok iyi şarkı söylemeyi öğrenmemi sağladı. Bizimki güzel bir işti, güzel bir projeydi. Her projenin bir ömrü var. Biz de o süreyi doldurduk ama çok nadir de olsa yine kurumsal işlerimiz oluyor. Herkes başka taraflara gidiyor. Ama artık başka biriyle sürekli bir şey yapmam artık.
Üç-beş sene içinde müziği bırakmak istiyorum; yeter. Sıkılmakla alakası yok. Herkesin bir dönemi var. İyi bir yerdeyken çekilmeyi bilmek lazım ama bazıları istiyorsa ölünceye kadar yapsın, ben o tarafta değilim. İstediğim şarkıcı olmak, para kazanmak, şöhret olmaktı; oldum. 35 senedir bu mesleğin içindeyim, sahnede ölmek istemiyorum. İllaki patlıcanbiber yetiştireceğim diye bir şey de yok, Cihangir'in göbeğinde de otururum yani.
'İŞLETMECİLİK YAPMAM'
Gece hayatında artık daha farklı bir eğlence tarzı başladı. Daha çok performans mekanları var, ayakta konserler falan. Onlar bana uzak.
Bir daha mekan işletmeciliği yapmam. Hem işletmecilik yapıp, hem sahneye çıktığım bir yer vardı. Bir gün bir kadın 'Cenk Bey'i göreceğim' deyip kulisime daldı. "Bana 11 çeşit meze olacağını söylediler ama dokuz meze geldi ve şakşuka da pişmemişti" dedi. O gün kararımı verdim; işletmeye değil, şarkı söylemeye devam diye.
BAŞTAN AŞAĞI ESTETİĞİM YOK KÜÇÜK ÇİZGİLERİ SEVİYORUM'
Yaş almadığımı söylüyorlar ama önümüzde Hakan Peker var; dipçik gibi. O benden büyüktür ama... Ben daha çok yürüyüş yaparım, fazla spor sporcuların işidir. Arada ufak tefek botokslar da yaptırıyorum tabii ama baştan aşağı estetik falan yok yüzümde. O küçük çizgileri seviyorum.
'İLGİ ÇEKECEK AŞK İLİŞKİLERİM OLMADI'
Bugüne kadar özel hayatımla magazine konu olmadım çünkü aşk meşk konularında insanların ilgisini çekecek ilişkilerim olmadı benim. Bir tane skandalım oldu, o zaman magazinin göbeğinde oldum. Gece gezmesini de bıraktım. Sadece yemek yemeye çıkıyorum dışarı. Magazinin olması gerekiyor ama edepli olmalı.