Üç beş taş parçası!
Alaçatı'ya 15 kilometre uzaklıktaki Ildırı'ya gittik.
Hani sizlerin 'Fatmagül'ün Suçu Ne? dizisinin çekildiği yer' olarak bildiğiniz, minik sahil beldesi...
Ildırı'nın antik çağlardaki adı Erythrai...
İşte biz; M.Ö. 3'üncü yüzyılda bölgenin önemli yerleşim yerlerinden biri olan bu Erythrai'ın, kelimenin gerçek manasıyla nasıl içine edildiğini görmek için arada bir gider, kahrolur geri döneriz.
O gün de öyle yaptık.
İlk dönemi ta Tunç Çağı'na dayanan bu yerleşimin; çıkara çıkara amfitiyatrosunu, onun da sadece küçük bir bölümünü çıkarmışız.
SÜTUNLAR DEVRİLMİŞ
Bir de Akropol ve Athena tapınağının bir iki kalıntısını.
O kadar!
1960'larda, önce Prof. Hakkı Gültekin, sonraları da Prof. Ekrem Akurgal tarafından kazı çalışması yapılmış ama sonra bu canım antik kent kaderine terk edilmiş.
Daha doğrusu biz tarih, kültür, miras nedir bilmezlerin eline...
Üzeri hayvan kabartmalı sütun başları; sağda, solda devrilmiş yatıyor...
Amfitiyatroya, sanırım kazı çalışmaları sırasında döşenmiş demir raylar, paslanmış öylece duruyor...
İçeri gireni çıkanı kontrol eden yok. Daha doğrusu bir bekçi var da, amcanın kendine hayrı yok. Atmosfer dışı bir havası var sanki...
Şimdi Allah'ı var; kendi evinin bahçesine dizdiği tarihi taşlar, sütunlar daha korunaklı ve sağlam görünüyor.
Kazı alanındakilerin ise, gelen giden üzerinde geziniyor.
Bizim ülkenin ören yerleriyle ilişkisi tam bir, 'Arap yağı bol bulunca' meselesi.
Herkes evinin bahçesini biraz derin kazsa, zaten altından birer yılan saçlı Medusa vs. fışkıracak.
Tarihi eserlere yaklaşımımız 'Oğlum var ya, bu tarlada papazın küpleri varmış, hadi kazalım' boyutunu geçmiyor.
BÜYÜK ZENGİNLİK
Antik çağlara ait inanılmaz bir zenginliğin üzerine kurulmuşuz.
Bu yüzden başka ülkede olsa; etrafı altın tellerle çevrilecek pamuklara sarılası tarihi eserlere, zahmet buyurup tükürüğümüzü atmıyoruz.
Örneğin her bara, restorana, kırtasiyeciye, bakkala kamera konulan bir dönemde, neden bu tür ören yerlerinde tek bir güvenlik sistemi yok?
Kalıntıları yüklenip evine götürsen, arkandan "Hop hemşehrim nereye?" diyecek insan yok!
Bir de yazının başında da dediğim gibi, evde bağırsak faaliyetlerini erteleyen; gelip burada, eski kilisede, tapınakta hacetini koyvermiş.
Allah cezanızı versin, ne diyelim!
Neyse işte, bir kültür faaliyetimiz daha; sinirlerimiz bozularak, "Neden biz böyleyiz?" diye hayıflanarak, "Şimdi bu Erythrai başka bir ülkede olacaktı ki pehey!" diye tahminlerde bulunarak, üzüntüyle noktalandı.
Sahi, neden biz böyleyiz?
EN SON HABERLER
- 1 Hayat Bilgisi'nin Barbie'si İpek Erdem, yurt dışından Türkiye’ye dönüşünü anlattı: Dünyanın en değerli yeri Türkiye!
- 2 Tek bir şarkıyla hafızalara kazınmıştı! 48 yaşındaki Zeynep Türkeş şimdi bambaşka bir hayat yaşıyor!
- 3 Sıla Türkoğlu'nun estetiksiz ve kilolu hali şoke etti! Kızılcık Şerbeti'nin Doğa'sı Sıla Türkoğlu bu fotoğrafları yakmak istiyor!
- 4 Songül Karlı’nın göz bebeği oğlu Efe Furkan mankenlere taş çıkarttı! Görenler bakın kime benzetti!
- 5 'Çağla Şıkel'in ayakları' görüntüsü sosyal medyada viral oldu! Ünlü modelden yanıt gecikmedi!
- 6 Gönülleri fethetti! Ünlü şarkıcı Berdan Mardini köyüne fabrika kurdu! Müzikten kazandığını oraya yatırıyor…
- 7 Bu tatlı kız şimdi 44 yaşında! Bahar dizinde fırtınalar estiriyor! "Bu fotoğrafımı ben de ilk defa gördüm"
- 8 Tamer Karadağlı'nın kızı Zeyno güzelliği ve yeteneğiyle büyüledi! 17 yaşındaki Zeyno Karadağlı'nın annesi güzel oyuncu...
- 9 Azeri kızı Günel’in yeni işi şaşkınlık yarattı! 38 yaşındaki Günel Zeynalova'nın değişimi ağızları açık bırakmıştı…
- 10 Yeşilçam oyuncusunun son hali üzdü! Hababam Sınıfı'nın Kıvırcık Ömer'i şimdi tahta sandalye satıyor!